Giriş
(3)

doktora çalışması ve ben

wishmaythşngs
arkadaşlar ben bi hocaya doktora için başvurdum, kabul etti, bana doktora için konu da gönderdi.cevap yazacağım, karar veremedim daha.çünkü ben bu çalışma da kullanılacak cihazların falan %30 unu biliyorum ve daha önce kullandım. hocanın yazdığı bazı cihazları hiç görmedim bile. benim sorunum, yükse
arkadaşlar ben bi hocaya doktora için başvurdum, kabul etti, bana doktora için konu da gönderdi.cevap yazacağım, karar veremedim daha.
çünkü ben bu çalışma da kullanılacak cihazların falan %30 unu biliyorum ve daha önce kullandım. hocanın yazdığı bazı cihazları hiç görmedim bile.

benim sorunum, yüksek lisansta danışman hocam bana hiç yardımcı olmadı, cihazların kullanma kılavuzlarını verdi, sen yaparsın dedi, gitti. bir şekilde üretim yapıp, ölçümleri aldım ama çok zor süreç oldu benim için yani. diğer arkadaşlarım vardı mesela hocaları tek tek okuyacakları makaleleri bile vermişti.

şimdi yabancı hoca olduğu için endişeleniyorum ve düşündükçe de korkmaya başladım. çok fazla doktora yapan arkadaşımda çevremde yok, bi kaçına sordum, hocan tabi ki gösterir falan dediler. bu hoca en azından ilk başlarda benimle birlikte çalışacak mı, yoksa başıboş bırakır mı?
0
wishmaythşngs
(23.10.18)
Doktoroda genelde başıboş bırakıyolar ama hocanın öğrencilerine ulaşabilirsen onlara sor. Sonuçta bi ekip olarak birbirinize destek olursunuz bi yandan.

Bence risk alman iyi olur, en azından denemedim demezsin.
0
lcha
(23.10.18)
Abi ben senin alaninda calismiyorum ama soruyu sorarken hangi okul hangi bölüm vs yazarsan daha gercekci yanitlar alirsin diye düşünüyorum.
0
her giriste sifresini unutan adam
(23.10.18)
sen kendin yapacakmış gibi ayarla bence kendini hoca ne kadar destek olursa o kadar kar,
öyle seninle ilgilenicek hoca bulmak zor cidden.
0
dedim dedim de kime dedim
(23.10.18)
(17)

Neden bin kelimesine k diyorsunuz?

scorpion37
Neden olduğunu merak ediyorum?
Neden olduğunu merak ediyorum?
0
scorpion37
(22.10.18)
kısa olsun diye. milyona da kk yazarım
0
prasinos
(22.10.18)
Ben de önceden sinir oluyordum da sonradan bana da o kadar sıfır yazmak mantıksız geldi. Küsürat yoksa k yazmak daha basit oluyor.
0
zxcd
(22.10.18)
Uluslararasi Birimler Sisteminde 1000 kilo olarak ifade ediliyor, kisaltmasi da k.
0
evrim halkasi
(22.10.18)
Yanılmıyorsam ingilizcede öyle kısaltılıyor. 100 bin: 100k 1 milyon: 1m şeklinde...
0
ombutosman
(22.10.18)
sadece bilgisayar oyunlarında diyorum. normal konuşmada "arabayı 50k'ya sattım" diyene kıl olurum, şakalar komiklikler haricinde.
0
alwayschargeneverbend
(22.10.18)
online oyunlardan alışkanlık da oluyor ama ben sopranos, the wire gibi dizilerde duya duya sevdim. ama öyle söyleyemiyoruz malesef kısaltma olarak yazıyoruz
0
hasmetizm 2046
(22.10.18)
Çünkü pratik
0
herhaltibiliyoring
(22.10.18)
Kilo latince bin demek. Kilogram vs işte. Uluslararası bir standart ayni zamanda. Kıçımızdan uydurduğumuz bi kullanim da değil. Kullanımi da kolay yani. Why not?
0
nundu
(22.10.18)
Bildiğim kadarıyla şöyle:

Yunanca'da (eski mi yeni mi bilmiyorum) "kilo" olarak telaffuz edilen bir kelime, "bin" anlamına geliyor. Dolayısıyla onun kısaltması olarak da k harfi kullanıyor insanlar. Online ortamlar dışında kullanıldığını hiç görmediğimi de ekleyeyim yine de.
0
skooma
(22.10.18)
sadece bilgisayar oyunlarinda kullaniyor/dum.
ingiltere'ye tasindiktan sonra gundelik hayatin parcasi kimse hundred thousand gibi konusmuyor
0
try again fail again fail better
(22.10.18)
Tek harfle yazmak daha kolay oldugu icin. 3 tusa basmal yerine tek tusa basiyorsun.
Ben bu yuzden k yazıyorum.
0
stavro
(22.10.18)
Bir dönem "Slm", "Cnm", "Nbr", "İi iste ne olsn", "Sn npyrsn?" diye yazanlar ergenlikten çıktı, okulunu bitirdi, beyaz yaka olarak çalıştı ve eski alışkanlıklarını bu şekilde devam ettirdiler/ettiriyorlar.

Kilonun, yani 1000'in k'si o.

+Ne kadar gelirin var?
-4,5k - 5k arası.

Ne kadar da itici, değil mi?
0
m e b
(22.10.18)
"k" yurtdisinda ve muhendislikte cok kullaniliyor. bu ikisiyle baglantili olan insanlarin kullanmasi normal, pratik.
0
cooperr
(22.10.18)
Evet açıklıyorum bunu Türk internet alemine katan zamanın ergenleridir. Yaklaşık olarak 2002-2003 yılları arasında internet dili literatürümüze katılmıştır. Knight Online denen gereksiz insanların oynadığı oyunun öncülük ettiği massively multiplayer online oyunlar furyasında sıklıkla kullanılan bu terim daha sonrasında ICQ, MSN ve Facebook üzerinde yaygınlaşarak oldukça benimsenmiştir.
0
goodz
(22.10.18)
2000000 doların 130000 dolarını sattım 50000 dolarını arkadaşa verdim 300000 dolarını bir işe yatırdım 150000 dolarını cebe attım. 70000 doları bankaya koyup 400000 doları yedim 1000000 doları da 100000 dolar halinde ortaklara bölüştürdüm.

Vs

2000k doların 130k dolarını sattım 50k dolarını arkadaşa verdim 300k dolarını bir işe yatırdım 150k dolarını cebe attım. 70k doları bankaya koyup 400k doları yedim 1000k doları da 100k dolar halinde ortaklara bölüştürdüm.
0
dedim dedim de kime dedim
(22.10.18)
@dedim dedim de kime dedim

sıfır koymak yerine bin de yazabilirsiniz, alternatifi o değil.
0
nice tnetennba
(22.10.18)
ayrıca 2000 k nedir ya, 2m diyeydin bari :)
0
cowboy
(23.10.18)
(3)

Zaradan aldığım parfüm

the real brad pitt
Çok az sıkıyo. Fıs fısı yani. Ben bu durumdan çok rahatsızım. Başlık takılıyo mu buna. Bol bol nası sıktırtabilirim bunu. Tşk.
Çok az sıkıyo. Fıs fısı yani. Ben bu durumdan çok rahatsızım. Başlık takılıyo mu buna. Bol bol nası sıktırtabilirim bunu. Tşk.
0
the real brad pitt
(22.10.18)
Baska spreyin kafasini sokup ona tak.
0
stavro
(22.10.18)
sıkılan parfüm = fıs miktarı * fıs sayısı

hocam bu formüle göre sen fıs sayısını artırmaktansa fıs miktarını arttırmak istiyorsun. bence fıs sayısına odaklansan daha pratik olabilir.
0
dedim dedim de kime dedim
(22.10.18)
Fis fis fis fis fis yapabilir ya da fislayan yere igne sokabilirsin.
0
brkylmz
(22.10.18)
(15)

İkinci Abdülhamid Bu Aralar Neden Bu Kadar Popi ?

Neill
33 yıllık iktidarında çok toprak kaybedilmiş ama hadi diyelim o zamanın şartlarında öyleydi, kendisi çok iyi padişahtı. ilber hoca falan da cok tutuyor. ama sonuçta osmanlı diyince hep fatihler, kanuniler başarı olarak akla gelirdi bu zamana kadar. nam salmislardır.dönem olarak dgerlerinden çok fark
33 yıllık iktidarında çok toprak kaybedilmiş ama hadi diyelim o zamanın şartlarında öyleydi, kendisi çok iyi padişahtı. ilber hoca falan da cok tutuyor.

ama sonuçta osmanlı diyince hep fatihler, kanuniler başarı olarak akla gelirdi bu zamana kadar. nam salmislardır.

dönem olarak dgerlerinden çok farklı, çok zor bir dönem olabilir abdulhamid'inki. onu demiyorum. yani neden abdülhamid onu soruyorum. ne olursa olsun sonuç olarak daha meşhur, avrupa'yı titreten padişahlar var sonuçta.
0
Neill
(18.10.18)
çünkü halifeliği en iyi o taşımıştır. bu yüzden halifelik yanlılarının baştacıdır.
s
şu videoyu buraddan itibaren izle bence: youtu.be
0
illegalstar
(18.10.18)
Bi olayı yok, V. Mehmet ve Vahdettin'i saymazsak son Osmanlı padişahı, biraz da Mustafa Kemal'in o jargondaki karşılığı gibi gösteriliyor, o nedenle. Yoksa Osmanlı'nın en başarısız padişahlarından biri, o dönemin şartlarında mukayese edilse bile öyle.
0
angelus
(18.10.18)
modern dönem osmanlı devletinin en meşhur padişahı. ondan sonra gelenler etkisizdi, öncesi de çok eski zaten. hal böyle olunca osmanlı fanatikleri için popi olacak başka isim kalmıyor bu yüzden köpürtülüyor
0
dafuq
(18.10.18)
hocam şimdi bu adam binbir zorluk içersinde devleti zar zor ayakta tutmuş, bu yabana atılacak bir sebep değil.

Fatih, kanuni vs. zaten tartışılmaz insanlar. yani, 3-5 ekşici dışında bu adamların kudretini sorgulayan kimse yoktur sanırım, bu sebeple oradan ekmek çıkmıyor. ancak okumayı seven meraklı insanlar için biraz kitap satılıyor o kadar.

ama Abdülhamit'te durum farklı. torunları hayatta, onlar sürekli "dedem şöyle böyle" diyip demeçler veriyorlar, dizisi var ki o zaten başlı başına bir etken.
0
giovanne
(18.10.18)
Marangozlugu iyiydi.
0
stavro
(18.10.18)
Toprak kaybedeceğiz onun psikolojik altyapısı hazırlanıyor sanırım
0
le jeune turc
(18.10.18)
12 kadindan 26 cocuk sahibi olmasi da bir etken olabilir. Rahmetli iyi calismis, gece-gunduz mesai kastirmis. Doneminde devlet borc icinde yuzmesine ragmen saray masraflarindan hic kisintiya gidilmemistir, Avrupa'dan piyes - tiyatro gruplari sadece kendisine gosteri yapmak icin getirtilmistir vs.

Bir doneme cok benziyor ama hatirlayamadim Almanya'da Habsburg donemi olabilir.
0
dougsampson
(18.10.18)
şan, şöhret, güç, kudret açısından yavuz, fatih, kanuni tartışılmaz ama bizim son osmanlıcılar akılları sıra Atatürk'ün karşısına çıkarabilecek bir figür, portre olarak bunu çıkarabiliyorlar çünkü bahsettiğim padişahların hem dönem hem de başka faktörlerle Atatürk'le mukayese edilmesi sağlıklı olmaz.

Bizim son Osmanlıcıların yakın tarih figürü olarak sadece bu adamı ortaya koyabiliyorlar Atatürk'e karşı
0
silah taciri
(18.10.18)
93 Harbi'nin getirileri (daha doğrusu götürdükleri) İngiltere ve Fransa'ya sırt dayayabilme imkanlarını ortadan kaldırıyor. Balkanlardaki kayıplarla, Osmanlı, kuruluş devrinden itibaren sonra ilk kez, yüzyıllar sonra, müslüman nüfusu daha yüksek bir devlet haline geliyor.


Bu gerçeği gören, analiz eden Abdülhamid, halifelik sıfatını doğru zamanda ''aktive'' ediyor. Yoksa kendisi ilk halife değil; fetihlerden fetihlere koşan, müslüman alemini şaha kaldıran bir padişah değil.

Panislamist bayrağını taşıması niçin son 5-6 yılda bu kadar sık isminin geçtiğini gösteriyor aslında. Kısakürek çok ileri gidip; ne II. Mahmudlar ne Selimler, o reformcu padişahlar imparatorluğun gerçekliğini algılayamadı diyor. Yani Abdülhamid görüyor gerçek çözüm yolunu islam birliğinde. (Böyle yazınca Kısakürek de yeni kitap yazmış gibi algılanmasın. Kitap 1965 yılından. O dönemde de belli isimlerin Abdülhamid'e hayranlık duyduğu aşikar. Birileri demek ki şimdi doğru zamanda, Abdülhamid'in panislamcı kimliğini ''aktive'' ediyor.)

Yerli yabancı hiçbir ciddi tarihçinin Abdülhamid'i ''en başarısız padişah'' diye betimlediğini de görmedim duymadım. Balans ipindeki en iyi cambaz olarak gösterir Hanioğlu, ki bu yergi sayılmaz.
0
buf-e kür
(18.10.18)
kendi döneminde en büyük düşmanı jön türkler, ittihatçılar, tevfik fikret gibi özgürlük yanlıları olmuştur. bu düşman korkusu yüzünden gazetelere yoğun sansür uygulanmış, jurnalcilik iyice halkın arasına yayılmış, her köşeye ajanlarını göndermiştir sırf kendisine muhalefet edenleri yakalatmak için. abdülhamid in popüler olması olayı aslında tamamen algı yönetimi. senelerdir üniversitelerde dahi "33 yıl hiç toprak kaybetmeden hüküm sürdü" yalanı anlatıldı ki bir çok hoca bunu sadece bilgisizlikten anlattı. sağ genel olarak hep devletçi, merkeziyetçi tutumda olmuştur. abdülhamid e yani devlete karşı açıktan muhalefet eden üstelik o dönemin özgürlük söylemleriyle hareket eden, ayaklanan gruplar, kişiler var. bu yüzden sağcılar abdülhamid i çok sever. meşrutiyet sayesinde bir çok azınlık ve farklı düşüncedeki insan meclis vasıtasıyla kendisini temsil imkan buldu. bizim sağcılar özellikle ermeni, rum gibi azınlıkların mecliste yer almasını tamamen "devletin parçalanması" olarak algılıyorlar. üzerine hamid lerinin yetkilerinin kısıtlanmasını da ekleyince ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:

hükmettiği yıllar boyunca toprak kaybetmeden, yahudilere, siyonistlere, içerideki azınlıklardan oluşan hainlere, ordu ve entellektüel camiadaki yerli hainlere karşı tek başına koca imparatorluğu sırtlamış gök sultan abdülhamid han hazretleri.

buradaki abdülhamid adını kaldır öyle oku, sana kimi hatırlatıyor?

algı yönetimi demiş miydim?
0
issiz karga
(18.10.18)
neverletyougodown
(18.10.18)
Çok arapçıydı.
0
caletti
(18.10.18)
Tarihte bir dolu örneği var, uzun uzun yazmak istemiyorum. Louis Bonaparte'ın, Napolyon kültünü canlandırması; Alman faşizminin III. Reich tarihlendirmesi ve Aryan sembollerini kullanması vs.

AKP de "70 yıllık reklam arası"ndan sonra düşünsel olarak kendini Osmanlı'nın sonuna, bilhassa Abdühamit'e, yani 1908 Devrimi'nin öncesine iliştirmek istiyor.(Bu arada Abdülhamit kültü, benim takip edebildiğim kadarıyla ta Büyük Doğu zamanlarından beri zaten sağcıların tarih anlayışında önemli bir yer tutuyor.) AKP iktidarı içinse; sporda canlandırılmaya çalışılan okçuluktan tutalım, devlet binalarında kullanılan Selçuklu mimarisi öğelerine kadar her yerde işaretlerini gördüğümüz türden bir neo-klasikçiliğin parçalarından biri. Partinin ideologlarına -??-, tarih yazıcılarına vs. göre -her ne kadar açıkça söylemeseler de- 1908 Devrimi, Cumhuriyet Devrimi ve CHP iktidarı ile kesintiye uğramış bir hattın sağlam halkasıdır Abdülhamit; bu hat tuhaf biçimde Menderes'le devam eder, -o da köylü burjuvazinin ve bu sınıfın altında şekilsizleşen köylülüğün temsilcisidir- 27 Mayıs ve getirdiği kurumlar eliyle yine kesintiye uğrar, 70'ler boyunca mücadelesini sürdürür ve nihayet bir başka restorasyonla, 12 Eylül'le farkında olmadığı bir zafer kazanır. Menderes'le Erdoğan'ın arasına Özal'ın yerleştirilmesi bu itibarla -ilk bakışta- manalı gibi gözüküyor. Ortak sözcük: Restorasyon. (Mu olmalı?)

Eleştirel not: Ama hangi üretim biçiminin restorasyonu? Abdülhamit, ulus devletlerin birer ikişer tomurcuklandığı, Batılı düşüncenin nicedir aydınlar arasında karşılık bulmaya başladığı, İstanbul'da gayrimüslim burjuvanın palazlandığı ve haklar iddia ettiği bir dönemde, yarı-merkezi feodalizmin restorasyonuna girişerek meclisi 30 yıllığına kapattı. Menderes'in tahkikat komisyonu ile doruğa çıkan baskıcılığı ise hem anti-demokrasi demekti hem de tarım burjuvazisine verilen tavizlerin sürdürülmesi, gelişen üretici güçlere karşı siyasal iktidarın gözünü yumması... Hadi ilk ikisi için feodalizm genel başlığını kullansak, Özal bambaşka bir yerdedir, tek bir piyasa hâline gelmiş dünya kapitalizmine entegredir: Krizdeki Türkiye burjuvazisini; 24 Ocak'la ve 12 Eylül sonrasındaki Anap iktidarı ile ihya etmiştir. AKP de sermayenin bir başka krizini çözmek için İMF politikalarını şartsız uygulayacak bir "tek parti" olarak, çoğunlukla muhafazakar kitlelerin desteği ile iktidara geldi. 12 Eylül 2010 tarihine dek olanlara da -bir günde bitmiş değil her şey, o tarihte resmileşti sadece- basbayağı restorasyon diyebiliyoruz demek ki.

Bunların üstüne "kült" dediğimiz şeyin ve kitleyle ilişkisinin "gerçek" anlamının da bir partiyi ya da lideri iktidara taşıyanlarla; o parti ya liderin siyasetinin arasında "gerçek" ilişkiye dayandığını söyleyebiliriz. Abdülhamit kitlenin önünde, tıpkı yukarıda verilen cevaplarda olduğu gibi "halifelik"le, "cambazlık"la vesaire duruyor. Altı bomboş... Bu yüzden sorunun "asıl" ama "yanlış" cevabı bunlardır belki de...
0
hikmet iv
(18.10.18)
elle tutulan şeyler yapan son eleman başka idolleri de vardır muhtemelen ama onlara sarsalar dayak yiyecekleri çok nokta var. abdülhamit'in yok mu var ama kısmen iyileştirme yollarını açmış okuyabildiğimiz kadarı ile.

yere göğe sığdıramayanlar var tabi. tarihten gördüğümüz kadarı ile öyle biri olsaydı zaten biz şu an osmanlı topraklarında yaşıyor olurduk. bir insanı lider, başarılı yapan çevresindeki insanları seçebilme yeteneğidir. sanırım buralarda sorunlar vardı.
0
dedim dedim de kime dedim
(18.10.18)
bana darbe yapılacak korkusundan haliçte donanmayı çürüten yine muhalefet korkusundan tiyatroları kapattıran, sansür kurulları kurduran, insanları birbirine ispiyonlattıran ''jurnalcilik'' olayını başlatan, eserlerde ''kulak, burun'' gibi ifadelerin geçmesini bile kendine laf ediliyor olarak algılayan sıkıntılı bir kişilik. peki bu olaylar tanıdık geliyor mu?
0
tantunizade murat efendi
(19.10.18)
(10)

Massimo Dutti

lana del rey
Bu marka hakkında yorumlarınız nelerdir? Sizce de gereksiz pahalı değil mi ya?Kaban falan bakayım dedim 1000-1200 liradan aşağı yok, keza kazaklar da 400-500 lira civarı. Bazı ürünlerini anlarım tamam da ne bileyim Inditex bünyesinde sonuçta, diğer markalarından ne gibi farkı olabilir ki?Çok sinirle
Bu marka hakkında yorumlarınız nelerdir? Sizce de gereksiz pahalı değil mi ya?

Kaban falan bakayım dedim 1000-1200 liradan aşağı yok, keza kazaklar da 400-500 lira civarı. Bazı ürünlerini anlarım tamam da ne bileyim Inditex bünyesinde sonuçta, diğer markalarından ne gibi farkı olabilir ki?

Çok sinirlendim fiyatları görünce.
0
lana del rey
(16.10.18)
Önceden böyle değildi, bu sene euro 8TL'leri görünce uçtu mecburen. Düşünsenize avrupalı bir marka 125 Euro olan bir montu kaç TL'ye satabilir? Daha da sinirlenmek isterseniz Lacoste'a bir uğrayın derim :)
0
blackidom
(16.10.18)
sadece massimo değil, euro'dan dolayı pek çok markanın fiyatları yükseldi.
mesela, sevdiğim bir ayakkabı markası en güzel modellerini türkiye'ye göndermeme kararı aldı sırf bu kur farkından dolayı. markaların avrupadaki fiyatına bakarak karşılaştırma yapabilirsiniz. pek çoğunda pahalılık onlardan değil bizden kaynaklanıyor.
0
lesmiserables
(16.10.18)
Massimo dutti. Puurrççç. İsme bak. Böyle bi markadan giyinmezdim. Bedava verseler almam

Hahahha massimo dutti sjsjajhababa
0
Delay Fuze
(16.10.18)
@blackidom Lacoste'a baktim da hahaha :D Su an sesli kahkaha atiyorum. Pololar 550 olmus saka herhalde.

Massimo Dutti bana cok plaza insanlarina yonelik gibi geliyor. Zara, VS Pink ve Twist disinda baska bir markadan alisveris yapmiyorum.
0
perfectum
(16.10.18)
massimo dutti'nin pantolonlari guzel ve dayanikli. bu sene kac para oldular bilemiyorum :( ama guzeller.
0
fakyoras
(17.10.18)
Massimo dutti daha kaliteli dikişlere sahip genelde ve kumaş içerikleri tamamen yün kaşmir vs. Olabiliyor, diğer inditexte daha yoğun polyester kullanımı varken. 4-5 sene önce fiyatına değiyordu, şimdi biraz zor gibi. Eskinden indirimleri zara fiyatına gelirdi ama galiba yalan olmuş kurla.
0
kullanıcıadımbuolsun
(17.10.18)
sezonda ve rastgele bir günde gidersen öyle,

sürekli takibe alırsan 2 ayda bir iki gün stokları eritmek için %50-%60 indirim yapıyorlar. kazaklar vs 100tl montlar 400-500tl'ye geliyor.

biraz ust segment massimo normal bana kalırsa.
0
dedim dedim de kime dedim
(17.10.18)
cinsiyetini bilmeden nasıl yorum yapalım ?

Kadın olsam mesela diğerlerinin yüzüne bakmam Mango ve Stradivarius (bu da inditex maalesef) varken....

Massimo Dutti de inditex ama muhafazakar tiplerin uğrak yeri gibi geliyor nedense :D
0
imelih
(17.10.18)
2 senedir massimo dutti'de magaza mudurlugu yapiyorum, stoklari eritmek icin iki ayda bir indirim yaptigimizi yeni ogrendim. Tesekkurler eksiduyuru...
Soruna gelirsek, kumas kalitesine paralel fiyatlar. Bence de yuksek fakat tarzi git gide minimallesiyor massimo'nun. Baya baya beyazyakalarin tercih edebilecegi bir yere dondu.
0
Deathrow
(17.10.18)
@blackdiom Lacoste, Gant, Tommy bunlar hep pahalıydı.
0
🌸lana del rey
(17.10.18)
(18)

Öğretmenlikten istifa etmek

sylcn
merhaba ben 5 yıldır matematik öğretmeniyim. 1.5 yıldır kadrolu olarak çalışıyorum. hep öğretmen olma hayali ile buralara kadar geldim fakat mesleğimin 4. yılında aslında mutlu olmadığımı , okul ortamına ait olmadığımı hissettim. okulda aşırı yorulmam ve tüm günümü ve haftalarımı etkilemeye başladı
merhaba ben 5 yıldır matematik öğretmeniyim. 1.5 yıldır kadrolu olarak çalışıyorum. hep öğretmen olma hayali ile buralara kadar geldim fakat mesleğimin 4. yılında aslında mutlu olmadığımı , okul ortamına ait olmadığımı hissettim. okulda aşırı yorulmam ve tüm günümü ve haftalarımı etkilemeye başladı bu düşünce. çalışma hayatı fıtratıma uygun değilmiş hissi içindeyim. haftaiçi günlerin bana ait olmadığı düşünüyorum. haftasonunu gerçekten iple çekiyorum. madem mutlu değilim neden devam ediyorum ki ? bu süre zarfında nişanlandım ve evlendim. hatta 7 haftalık hamileyim ve eşim çalıştığım yere gelemiyor. bende onun yanına gidemiyorum. devletin sözleşmeli öğretmen politaksı bu şekilde.

eşimle ayrı kalmamak için , eşim ücretsiz izne ayrıldı ve çalıştığım yere geldik. 6 aylık bir süre için. burada geçici bi ev tuttuk. çok fazla eşya almadık aslında derdim eşya değil de içinde bulunduğumuz şartı anlatmak için. şuan tek maaaşla hem düğün taksitlerimizi diğer evimizdeki ve burdaki evin kiralarını ödüyoruz ve maddi olarak bi artımız yok. aslında eksiye de düşmüyoruz ama geçici bir evde halı bile şart ve evimiz halısız. kilimde yemek yemekten ve betona temas etmekten ,kış gelmeden hasta oldum.

lütfen yazımı şımarık,memnuniyetsiz biri olarak algılamayın. nasıl derin bir çıkmazdayım anlatamam. aslında bence bırakmalısınız gibi bir cümle kulmanızı beklediğimden değil de çalışan bir anne yada ev hanımı bir anne mi olmak iyidir ? yada bu düşünceler için bana önerebileceğiniz birşey var mı ?
0
sylcn
(13.10.18)
yakında sözleşmeliler kadroya geçebilir. o zaman pişman olursun. çok yoruluyorsan 21 saate gir. hatta tayin zamanı küçük bir okula gidip daha rahat edersin. hormonların mı değişti ne oldu? geçici bunlar. sakın bırakma mesleğini.
0
ya ben lan neyse
(13.10.18)
sevgili sylcn

1 esin calisacak bir şekilde başka bi iş bulsun calissin
2 okul rahattır zaten dogum izni vs. alacaksın sakin ol sakın istifa etme
3 aileler ne durumda bilmiyorum ama biraz ev esyası vs. ailenizden yardım isteyin
evin birini de kapatın

yoksa isler zor
cocugu doguracaksan birikim şart
0
kingcyrax
(13.10.18)
Çalışmayıp ne yapacaksın pardon da? Her insanın bir mesleği ve işi olmalı bu hayatta.

Çalışmak benim fıtratıma uygun değilmiş ne demektir yaw. Dilencilik mi yapacaksın? Koca parası yiyip boş bir hayat mı geçireceksin? İnsanlara bağımlı yaşamaktan daha boktan bir hayat düşünemiyorum şahsen.

Düzen kurmadan evlenmek ve çocuk yapmak bence fıtratınıza uygun değilmiş.
0
bos gezenin bos ustasi
(13.10.18)
Öncelikle ev ayakkabısı ya da terlik al halıdan daha ucuz
Düğün taksidi konusunda bir şey diyemiyorum keşke yapmasaymışsınız
Eşinizin çalışması gerek anneniz yanınızda dursun.
Bu söylediklerinizin hepsi düşünmeden hareket etmek yüzünden oluyor.
Paran yok düğün yapıyorsun taksidi bitmeden çocuk, anlamam mümkün değil.
İşinizden ayrılmayın çünkü diğer çalışma hayatı çok daha zor ve çetrefilli, çalışmayan anne/ ev kadının nasıl hayatta gerilediğini görmüş bir insanım tavsiye etmem. Eşinizin avcuna bakmayın. O gün gelir ayrılmak ister pişman olursunuz. Çalışma hayatı bok gibi ama herkes için bok gibi ve kimse de mutlu değil. Mutluluğu çalışma haytında değil dışarda arayın.
0
fasulyek
(13.10.18)
Çocuk bekliyorsanız riskli biraz, bırakmayın. Biraz sıkın dişinizi derim en azından çocuk büyüyene kadar. Zaten izne ayrılacaksınız çocuk doğunca, belki fikriniz değişir. Hayatınıza çok büyük bir değişiklik katacak zaten. Devam edin derim, olmazsa en azından çocuğunuz için bırakmış olursunuz.
0
black holes in the sky
(13.10.18)
Mesele yorulmaksa, öğretmenlik dışında yapacağınız işlerin koşulları öğretmenlikten çok çok daha ağır gelir. Bunun dışında içinde bulunduğunuz koşullarda neler yapılabileceğini yukarıda arkadaşlar söylemişler.

Ev hanımı olmak, kendinizin eve bir şeyler katamaması bir süreç sonrasında sizi üzebilir daha doğrusu kendinizi kısıtlı hissetmenize neden olabilir.
0
biravekahve
(13.10.18)
hocam işin olduğuna şükret diyorum ben. öğretmen isen çok bir alternatifin de yoktur. hani mühendis olsan falan derim ki biraz ara verirsin olmazsa tekrar bir şekilde başka bir yerde başlarsın. ama sırada atanmayı bekleyen binlerce öğretmen varken ilerde ah vah ettiğinde çok geç olabilir. bu sebeple devam. ekmek parası bu.

yorulacağız, ayrı kalacağız, bıkacağız belki ama hepsi geçiyor inan. hatta bunlardan sonra daha güçlü oluyor insan.
0
giovanne
(14.10.18)
çalışmak kimsenin fıtratına uygun değil. okul hayatı zor geliyorsa ki öğretmenliğe çok acayip sevmiyorsanız gayet normal, özel derse kaymaya çalışabilirsin. lisede bana özel derse gelen bir hoca vardı. endüstri mühendisliği bitirmesine rağmen geçimini özel ders vererek sağlıyordu. iş saatleri daha uygun olur. tabii ki bir anda değil de kademelili yaparsanız açıkta kalmazsınız.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(14.10.18)
bence özel dersten dolayı matematik en şanslı öğretmenlik branşı. istifa edecekseniz de özel ders vererek gelir elde edebilirsiniz. okul ortamından sıkıldığınızı söylemişsiniz, belki o şekilde ders vermek daha iyi gelir. ben maddi olarak sıkışıksam okulla beraber yapmayı düşünürdüm hatta.
0
centrolenidae
(14.10.18)
Hiç özel sektör görmemişsiniz herhalde. Düzen durmadan düğün yapıp çocuk yapmak nedendir, neyinize güveniyorsunuz hiç bilmiyorum. Doğacak çocuğa yazık etmeyin ve mesleğinizi layıkıyla yapmaya çalışın lütfen.
0
mutlusismankedi2015
(14.10.18)
birincisi istifa etmemen en sağlıklı olanı. ikincisi ise bu kadar zorluğa rağmen, evlilik müessesini devam ettirmeniz. eşiniz değerinizi bilmeli.
0
iwilldiealone
(14.10.18)
herkes çalışacak diye bir kural yok ama
1- hala taksit ödüyorsanız demek eşiniz de çok dolmuş taşmış bir insan değil. e şimdi hamilesiniz zaten, bu bebeğe nasıl bakacaksınız o kadar borçla filan? halı alamıyorken?
2. dönemin sonuna doğru doğum iznine ayrılabiliyorsunuz.
o kadar sıkıldıysanız doğum iznini doğumdan önce 8 sonra 8 hafta, sonra da ücretsiz olacak şekilde alın madem. 1.5 yıl filan yapıyor bu kocaman bir süre. bol bol düşünürsünüz. oradaki evi de kapatırsınız eşinizin yanına gidersiniz.
2- hadi istifa ettiniz. gerçekten alternatif evde oturmak mı? dediğim gibi geçinebilecek misiniz bebekle ve borçla? çalışacak olsanız öğretmen olarak devlette çalışmaktan daha "kebap" iş maalesef yok şu anda memlekette. eşinizin işi garanti mi? ve diyelim ki o da sıkıldı işinden ne olacak? pişman oldunuz, atanabilecke misiniz tekrar? kanunu ne bunun?
3- hep akademisyen olmayı hayal etmiştim, sırf bunun için temel bilim okudum, bunun için y.dışında doktora yaptım vs. ama benim de hiç hayal ettiğim şekilde olmadı. yani kariyer değiştirmek çok normal ve "tanıdık" geliyor bana. ama bırakıp ev hanımı olmak biraz cüratkar hele hele bu kadar yeni evliyken, borçluyken, memleket bu haldeyken...bilemiyorum. elbette çok mutsuzsanız sizin bileceğiniz iş de; şu an halı yok diye hastasınız (en azındna siz kfanızda ona bağlamışsınız) yarın para sıkıntısından çocuğu istediğiniz bir okula filan gönderemezseniz daha büyük hasta olabilirsiniz. Ama derseniz ki yok asıl mutsuz bir anne olarak çocuk yetiştirirsem benim için daha büyük bir sorun, eşime de sonsuz güveniyorum. Atanmak için deliren binler var.
0
niye ama
(14.10.18)
dışarda daha mutlu bir hayat yok. benzer zorlukları her sektörde yaşarsınız.

belli başlı şeylere canınız sıkılmış anlaşılan bunların hepsini mesleğe yüklemeyin bir anda. dönemsel sorunlar +1
0
dedim dedim de kime dedim
(14.10.18)
bir kadının ev hanımlığını tercih etmeyi aklına getirmesi bile erkeğe yapılmış bir saygısızlık bence. çalışmak herkes için zor. eşiniz çalışmalı. sizin de mesleği bırakmamanızı tavsiye ederim.
0
srdr
(14.10.18)
Yorumlar bomboş. En iyisini sen bilirsin biz dwgil. Ben de matematik ogretmeniydim ancak bana gore cekilir dert degil. Sevdigim isi yapiyorum su an.
0
imelih
(14.10.18)
Senelerdir eşime bağımlıyım o kadar zor ki; anlatamam. Ona doğum günü hediyesi için hep ablamdan borç alırdım. Anneme hediye almak için ondan para isterdim. Azıcık para kazandım geçenlerde yeminle cennet bu olmali. Tüm yorgunluğum uçtu gitti. Evde de boş durmuyorsun zaten sürekli iş çıkıyor ama hiç göze görünmüyor.
0
for day to break
(14.10.18)
okumuş insan olarak çocuk bakıcılığı yapın.
0
fatih baker
(14.10.18)
Evlendim çocuguuda koydum daha be çalışıcam ki yaaa.....
0
paudi
(14.10.18)
(7)

5 hisse senediyle en uygun portföyü oluşturmak

aegeanfatheramerican
Herkese merhaba. Finansman yüksek lisansı yapıyorum teoride Finans alanına oldukça hakimim risk ve getiri, sermaye bütçelemesi, türev araçlar, ekonomik katma değer benim işim. Gel gelelim pratikte yapabildiğim hiçbir şey yok. 100000 tl ile 5 hisse senedinden oluşan bir portföy oluşturmam gerekiyor.
Herkese merhaba. Finansman yüksek lisansı yapıyorum teoride Finans alanına oldukça hakimim risk ve getiri, sermaye bütçelemesi, türev araçlar, ekonomik katma değer benim işim. Gel gelelim pratikte yapabildiğim hiçbir şey yok. 100000 tl ile 5 hisse senedinden oluşan bir portföy oluşturmam gerekiyor. Verilen ödev bu. Ama portföy oluşturmanın mantığı hakkında sayfalarca yazı yazabilecekken kendim hisse senetlerini inceleyerek portföyü nasıl oluşturacağımı bilmiyorum. Bana biraz tüyo verin çok daraldım artık.
0
aegeanfatheramerican
(13.10.18)
senetlerin beta'sına bakabilirsiniz. en uygun(?) neye göre kime göre. misal tüpraş tank diyoruz( düşüşler limitli olur) ya da vol ü yüksek bi portf. mü oluşturmak istiyorsunuz? amacınızı tam olarak anlayamadım?
0
lata
(13.10.18)
investing.com'da hesap aç oradan hisse al oradan yürü işte
0
dedim dedim de kime dedim
(13.10.18)
@lata Şu an bigpara ve investing uygulamasını indirdim. Ancak hisse senetlerinin betası burada görünmüyor. Pivot noktaları, hareketli ortalama gibi şeyler var. Nasıl okuyacağımı bilmiyorum bu değerleri. Yani bana kalsa düz mantık en çok kazandıran hisse senetlerini alır bitiririm bu işi. Ama her şey o kadar basit olmasa gerek.
0
🌸aegeanfatheramerican
(13.10.18)
Oncelikle nasil bir yatirimci olduguna karar ver. Growth investor mu, value investor mu, high dividend - low dividend vs. once felsefeni kur. Ondan sonra da hangi sektorlere yonelecegine karar ver. Genelde bunlar barizdir, manufacturing, fin. services, utilites vs. Ondan sonra da her sektorun genel degerlendirmelerine bak, sonra da firmalarin getiri ve fiyat grafiklerini incele. Daha sonra da diyelim 20 firma belirle, bunlarin daily historical returnleini indirip bir volatilite hesabi cikar. Teorik olarak bunlardan 5 tanesini portfoyunde birlestir, hesaplarini yap. Sharpe, Treynor, Trin vs. ve sonunda da portfoyunun alfasi.

Hoca buyuk ihtimal senin kar etmeni degil, ogrendiklerini ne kadar projeye aktarmissin bunu gormek istiyor. Bu anlattiklarim okul projesi icin, gercek hayatta mantigi ayni olsa da teknik olarak daha farkli yuruyor isler.
0
dougsampson
(13.10.18)
Arçelik’in alış fiyatı 0,36 görünüyor. Böyle bir alış fiyatı teorik olarak garip geldi bana. Mesela thy’nin son fiyatı 17.48. Bu gayet normal yani bir hisse senedi fiyatı gibi. Arçelik’teki anormalliğin Sebebi nedir?
0
🌸aegeanfatheramerican
(13.10.18)
Nakit akışı nasıl, temel ticari faaliyetler kar getiriyor mu ve büyüme potansiyeli var mı?

Bu sorulara bigpara ya da investing.com’da yanıt bulamıyorum. büyüme potansiyeli için birkaç yıllık bilanço inceliyorum ama büyür dediğim bir firmanın değerinde ciddi düşüşler olmuş son zamanlarda.
0
🌸aegeanfatheramerican
(13.10.18)
En temel fk orani temettu verimi usd borc nakit doviz degeri, derinligi onemli. Site olarak investing vb reelde bir ise yaramaz. Matriks indir. 15 gun demosu var. Data demoda ne derinlikte bilmiyirum. Gercek para uzerine konusacaksak elinin altinda matriks datasi olacak.
0
imansiz peynir
(13.10.18)
(5)

50 üründe %10 indirim ne zaman başlayacak?

yemrem
Sb.Ayrıca bu indirimler (ki indirim yapılacak kalemler doğrudan enflasyon sepetindeki ürünler olacak) daha şimdiden %24ün üzerinde olan yıllık enflasyonu düşürür mü?
Sb.

Ayrıca bu indirimler (ki indirim yapılacak kalemler doğrudan enflasyon sepetindeki ürünler olacak) daha şimdiden %24ün üzerinde olan yıllık enflasyonu düşürür mü?
0
yemrem
(12.10.18)
önce kamu alacak faizine doğrudan cumhurbaşkanı imzası ile yaptıkları zammı bir geri çeksinler, gerisine sonra bakarız.
0
babilbaligi
(12.10.18)
hocam pazartesi başlasa gidip 5 koli mal mı alacaksın? abi peşin alcaz bi %10 yap desen zaten yapar adam.

amaç kasım, aralık enflasyonu düşürrerek memura vs daha az zam yapmak.
0
dedim dedim de kime dedim
(12.10.18)
memur ve emekli zammını düşük tutmak için yapıyorlardır kesin. yüzde 10 inenler, ocaktan sonra yavaş yavaş yüzde 15 artar
0
barankovan
(12.10.18)
hangi 50 ürün olduğunu bilen eden var mı?

tamamen bişi yapıyoruz diye uydurulmuş aslında hiç bir şey yapılmayan bir kampanya.,

esnaf partisi esnaflara karşı bir hamle yapamaz.

nusret filan %10 indirmiş ama bak.

bi web sayfası yapmışlar orada bile yazmıyor bişi.
0
n62
(12.10.18)
peçete, kağıt havlu, çöp torbası, kuru maya, körü baharatı, oda spreyi gibi dehşet önemi olmayan, temel ihtiyaç gıda maddelerinden oluşmayan ürünler olduğunu düşünüyorum.


yani et ve süt ürünlerine bir indirim olacağını düşünmüyorum. şarbon dediler et fiyatları nispeten düşmüş olabilir(yemediğim için bilmiyorum) öte yandan tavuk ürünleri çok yükseldi diye haberler duydum, tavuk göğsünün kilosu 30 tl diye boy boy haberler çıktı.

şimdi şöyle düşünelim, kim bilir son 6 ayda doğalgaz, elektrik ve suya kim bilir kaç defa zam yapıldı?

madem sen vatandaşını düşünüyorsun, niye o zaman bunlara zam yapıp göstermelik 50üründe yüzde 10 indirim diyorsun?

onu geçtim.

dolardan önce 2.25 olan bim malı bir çikolata(halley çakması), bu gün 5.90 şimdi 5.90 üzerinden yüzde 10 indirim yapsa ne karımız olacak?

2 bilemedin 3 ay önce 2.25 di bu? bu oranı aşağı yukarı tüm gıda maddeleri için düşün bak. yüzde 10 değil ancak yüzde 100 yapması gerekir onda da 50 üründe dğeil herşeyde.

özetle hiç boşuna uğraşma, ümitlenme de.
0
killerbee
(12.10.18)
(9)

Euro/Dolar Paritesi Ne olur?

Mehmet Ersoz
MerhabaEuro/Dolar paritesi 1.14e kadar düştü. Sizce euro için bir alım fırsatı mıdır?Ben paritenin daha da düşeceğini düşünüyorum. Siz ne öngörüyorsunuz acaba_Saygılar
Merhaba

Euro/Dolar paritesi 1.14e kadar düştü. Sizce euro için bir alım fırsatı mıdır?

Ben paritenin daha da düşeceğini düşünüyorum. Siz ne öngörüyorsunuz acaba_

Saygılar
0
Mehmet Ersoz
(09.10.18)
neye göre paritenin daha düşeceğini düşünüyorsunuz? kaynağınız nedir?
0
dedim dedim de kime dedim
(09.10.18)
yani italyanin durumu, ingilterenin abden çıkışı, iskoçların bağımsızlık refarandumu. avrupa biraz karışık.

abd ekonomisi ise tam gaz ilerliyor. dolarin daha da artacağını şahsen düşünüyorum. muspet bir kaynağım yok.

size de sormak istedim sadece.
0
🌸Mehmet Ersoz
(09.10.18)
bana kalırsa pariteden yola çıkılarak tl-euro değerlendirmesi yapmak çok sağlıklı değil,

euro/usd
i.hizliresim.com

euro/tl
i.hizliresim.com

görüdüğü gibi try kendi kafasında hareket ediyor aslında. faizlerin bu kadar yükseldiği bir ortamda yabancı para birimlerinin hareketi bana kalırsa unpredictable.

anaparayı bölmek mantıklı bana kalırsa kendi öngörülerinize göre, biraz mevduat, biraz döviz, biraz bono belki 3-5tl'ye hisse senedi vs.
0
dedim dedim de kime dedim
(09.10.18)
tr gibi geleceği bir adamın iki dudağı arasındaki ülkeler için kur tahmini yapmak sallamaktan öte birşey değil.
0
herhaltibiliyoring
(09.10.18)
teşekkürler. yalnız arkadaşlar tr için değil euro'nun dolara karşısındaki global durumunu soruyorum. tl ike işimiz yok yani.
0
🌸Mehmet Ersoz
(09.10.18)
amerika faiz arttırıyor.. bi süre daha dolara talep artar, sonra abd mallarını satamıyor diye usd devalüesi gelir eur usd 1.30 1.40 olur.. (eur tarafında sorun olmazsa tabii)
0
lata
(09.10.18)
tr.investing.com

Bak bu abiyi takip et. Grafik vs. de paylaşıyor.
0
chicha
(09.10.18)
1.1345e düşüp yükselicek mi diyor balıkçı. Anlamadım açıkçası.
0
🌸Mehmet Ersoz
(09.10.18)
Dün paylaştığı grafik şu şekildeydi: d10-invdn-com.akamaized.net
0
chicha
(09.10.18)
(9)

Arkadasim evlenecek - giris dansi icin romantik sarki soruyo

konf
fikrim yok. bi el atsaniz.not: yabanci sarki olacak bu arada
fikrim yok. bi el atsaniz.

not: yabanci sarki olacak bu arada
0
konf
(09.10.18)
zerrin özer - her şey seninle güzel

not: aklıma geldikçe ekleme yaparım
0
silah taciri
(09.10.18)
benim kuzen bununla girmişti, bence gayet hoş.
www.youtube.com
0
Bruce
(09.10.18)
Benim kuzen de bununla girmsiti: Enya - Holy time

Bu aklma geldi simdi de:
The Moody Blues - Nights In White Satin
0
stavro
(09.10.18)
kablelvuku
(09.10.18)
cakabo
(09.10.18)
bu çalsa fena olmaz :)

www.youtube.com
0
az icilmis izmarit
(09.10.18)
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(09.10.18)
www.youtube.com

olaya biraz ciddiyet katar.
0
dedim dedim de kime dedim
(09.10.18)
petekpare
(09.10.18)
(2)

GRE Writing Kısmını Değerlendirme

duyurunun bug'ı
Merhabalar GRE'nin writing kısmı için yazdığım essay'leri nasıl puanlatabilirim? Böyle bir hizmet var mı internette veya başka tavsiyesi olan?
Merhabalar GRE'nin writing kısmı için yazdığım essay'leri nasıl puanlatabilirim? Böyle bir hizmet var mı internette veya başka tavsiyesi olan?
0
duyurunun bug'ı
(08.10.18)
Genelde international students 3 aliyor. Ben 4 almistim. Ama percentile'im 37'ydi. Yine de iki okul kabul etmisti beni ki zaten iki okula basvurmustum.
0
Traveller
(08.10.18)
aynı olmamakla beraber ielts writinglerini vs deneyebilirsin ben sadece ielts üzerinden çalışıp okullardaki kabul şartını yerine getirmiştim. kaç almıştım hatırlamıyorum 3 yıl geçti :( bir de hatırladığım kadarı ile klavyevelerinde silme tuşu yoktu
0
dedim dedim de kime dedim
(08.10.18)
(6)

istanbul'da araç ile satışda çalışanlar

dedim dedim de kime dedim
araç ile müşteri gezen arkadaşlara sorum,bir firmaya sürekli müşteriye gidip projeleri anlatıp, pazarlayacak kişi alacağız. istanbul içi asya+avrupa çeşitli lokasyonlarda olucak. toplantıları istediği gibi ayarlayabilecek büyük ihtimalle yani halkalı, kartal oradan maslak olmaz.bu arkadaşın performa
araç ile müşteri gezen arkadaşlara sorum,

bir firmaya sürekli müşteriye gidip projeleri anlatıp, pazarlayacak kişi alacağız. istanbul içi asya+avrupa çeşitli lokasyonlarda olucak. toplantıları istediği gibi ayarlayabilecek büyük ihtimalle yani halkalı, kartal oradan maslak olmaz.

bu arkadaşın performansını değerlendirmek için şöyle plan yaptık;
2 gün ofiste çalışacak projeleri hazırlamak için
3 günde ziyaretlerde bulunacak, toplantılar en az 1 saat sürer. bizde günde 3 toplantı yapabilir yani haftada 9 toplantıya gider diye hesapladık.

piyasada olmayan bir ürün olduğu için anlatması, soru-cevap zaman alıyor.

makul mudur istanbul için? 3 günde en az 9 toplantı?
0
dedim dedim de kime dedim
(08.10.18)
Cok zor.

Cok fazla firmayla gorusmelerimiz oluyor,sabah erken saatte gorusme olmuyor,insanlar ise gelip,varsa toplantilarini yapip,islerini toparlayip oyle gorusme kabul ediyorlar,kimseye saat 8 de gorusmeye gidemiyorsunuz.ogleden once bir gorusme ogleden sonra bir gorusme seklinde ayarlamak lazim.ogleden sonra yemek arasini vs hesaplayin en erken saat 2 ye gorusme alirsiniz.simdi yeni urun,pazarlama yapilacak sizin adam 3. Gorusmeyi kacirmamak icin mecbur toplantiyi hizlandirip,sorulari yeterince cevaplayamayacak.benim is yaptigim arkadaslara her zaman soyledigim istanbul da bir gunde en fazla iki is yapabilirsiniz.verimli bir calisma icin bu kural gecerli.
Bilindik musterilere sabit satis olsa route cizer bir suru ziyaret yapar ama bunda yeni musteri bulunacak,anlatilacak,kisaca 2 iyidir,3 aksamaya sebep olur.
0
duptıs
(08.10.18)
toplantı hedefi ne robot mu adam?

dediğiniz plan Stuttgart'ta çalışır ama istanbul'da çalışmaz.
0
mysql34
(08.10.18)
Günde 3 toplantısı yapması için 3 şirketin de aynı binada falan olması lazım.
0
mirafiori
(08.10.18)
tamamen belirsizlikler üzerine plan yapıp performans değerlendirmesine döküyorsunuz işi.

trafik sorunun geçtim.

adama ürün tanıtacaksın gittin saatinde orada oldun, adam bekleyin 1 saat işim çıktı dese geri mi gidecek o arkadaş?

ya da adam ürünle ilgilens(ne tip bir ürün olduğunu bilmiyorum)

numune istese, detaylıca adan z ye herşeyini öğrenmek istese, 1 saat yerine 3 4 saat zaman alsa?

bin tane şey var.

ürün tanıtımı zaten çok sıkıntılı bişey, reprezant olayı gibi, adam asker gibi diker seni, 2 saat, keyfi gelirse dinler, gelmezse git başka zaman gel der gönderir.

siz bence işinizin olduğuna bakın da gerisini çok bızıklamayın.

takip etmek istiyorsan takarsın araç takip sistemi takar izlersin. sizin bu olayı tamamen takip edebilmeniz için elektronik kelepçe falan takmanız lazım bu arkadaşın ayağına.
0
killerbee
(08.10.18)
Metodunuz yanlış. Toplantı hedefi vermek yerine satış hedefi vermeniz daha mantıklı. Kardeş senin satış hedefin şu, baz maaşın şu, hedefini yaparsan şu kadar prim + komisyon alırsın de, kaç toplantı yapacağını bırakın o arkadaş düşünsün. Toplantı hedefi genellikle altı boş toplantılara ve boşa mazot yakılmasına sebebiyet veriyor, işin sonunda kazanan Shell olur yani.

Satış hedefini de 3 ay aynı o arkadaş gibi çalışarak anlayıp verebilirsiniz ancak. Eleman, satamıyorsa düşük para kazanmalı, ama satabiliyorsa zengin olmalı. Amerikalılar böyle yapıyor.
0
roket adam
(08.10.18)
şimdi buradan laf söyleyeğim o da boşa gidecek, o sebeple banlıyorum, bir daha karşılaşmıyorum, rahatlıyorum.
duptıs tenks soruya cevap vermişsin.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(09.10.18)
(8)

ikea fişsiz ürün değişim

stk
yapıyor mu ? Sitesindeki bilgilendirme yapmadığına yönelik, pratikte aksini tecrübe eden var mı acaba?ürün, ayna, dün alındı. Üründe problem var ne yazık ki.
yapıyor mu ?

Sitesindeki bilgilendirme yapmadığına yönelik, pratikte aksini tecrübe eden var mı acaba?

ürün, ayna, dün alındı. Üründe problem var ne yazık ki.
0
stk
(08.10.18)
yapmıyorlar ama deneyin şansınızı.
0
ozdek
(08.10.18)
Tekrar aynısından alacaksanız sistemin bug'unu öğreteyim, tabiki eğer fişsiz değiştirmezlerse.

Aynsından gidip satın alıyorsunuz, sonra elinizdeki iade etmek istediğiniz ürünü yeni fiş ile gidip iade ediyorsunuz.

Bitti.
0
John Bloor
(08.10.18)
Family kart ile almissaniz fissiz iade aliyor. Ama trde var mi bu uygulama bilmiyorum.
0
kuehles blondes
(08.10.18)
Anakasada çalışan arkadaşıma sordum. Aile kart kullandıysa bulunabilir dedi
0
Delay Fuze
(08.10.18)
aile kart kıullandıysanız müşteri hizmetleri fiş bilgilerini veriyor, iade değişim yapabiliyorsunuz. önce müşteri hizmetleri, sonra iade bölümü yapmanız lazım.
0
babilbaligi
(08.10.18)
Aile kart varsa mail adresine ürünü satın alınca fatura geliyor ordan gösterip iade yapmıştım.
0
Uncle Sam
(08.10.18)
faturanın aile karttaki mail adresine düşmesi lazım oradan print alınıp gösterilebilir. aile kart vardır umarım.
0
dedim dedim de kime dedim
(08.10.18)
aile kartıyla da alınmadı ürün ama değişim için bi şansımı deneyeceğim.
0
🌸stk
(09.10.18)
(14)

Oğlum 2.5 yasinda ama konusmuyor

demirr
Merhabalar. Oglum 2.5 yasina geldi fakat hala anlasilir konusmuyor. Anne,baba,dede,babaanne,anane den baska bisey soylemiyor.oyle ki su bile demiyor yani. Asil problemimiz ise konusmayi reddediyor. Tesvik ediyoruz konusmaya fakat o istemiyor. Sizden ricam cocugu konusmaya tesvik edici aktivite oneri
Merhabalar. Oglum 2.5 yasina geldi fakat hala anlasilir konusmuyor. Anne,baba,dede,babaanne,anane den baska bisey soylemiyor.oyle ki su bile demiyor yani. Asil problemimiz ise konusmayi reddediyor. Tesvik ediyoruz konusmaya fakat o istemiyor. Sizden ricam cocugu konusmaya tesvik edici aktivite oneriniz varsa verebilir misiniz? Reddettigi aktiviteler:

- kitap okumamiza tahammulu yok sanki. 1 dk bile dinlemiyor
- bazi kelimeleri soylemesi icin onden tesvik ediyoruz bundan da rahatsiz oluyor,kesinlikle tekrar etmiyor

Anlama noktasinda hicbir sikinti yok. Gorsel ogrenmesi cok iyi. Sayi ve harfleri eslestirebiliyor, hayvanlari taniyip seslerini taklit edebiliyor vs vs vs.
0
demirr
(07.10.18)
Hassas bir konu, aynısı bir akrabamın çocuğuna da olmuştu. Profesyonel yardım aldılar. Bu gibi konular çok hassas lütfen bir doktor-terapist yapın.

Akrabamın çocuğu bir süre terapi gördü, şimdi manyak gibi:))
0
binder dandet
(07.10.18)
ikiz oglum var. ikisi de 3 yasina kadar konusmadi. tecrube konusuyor.
kesinlikle konusma terapisi +1
0
ezeriko
(07.10.18)
öncelikle evet hemen doktora gidin. mühim bir şey var diye demiyorum ama varsa hemen önüne geçip sorunu başından halletmeniz için.

bir de çocuk konuşmasa dahi siz yanında konuşun ona karşı bol bol. özel eğitim öğretmenlerini falan boşverin dil terapisti ve doktora danışın. ama önce doktor.
0
ruh i tibbiye
(07.10.18)
doktor +1
bir de duyduğum kadarı ile bazı çocuklar birden konuşmaya başlıyorlarmış
şunun gibi ;
www.egonomik.com
0
dedim dedim de kime dedim
(07.10.18)
yegenim - ablamın oğlu -3 yaşına kadar dediğiniz gibi çok az kelimeyle konuşuyordu, biz de tedirgin olmuştuk ama erkek çocukları daha geç konuşmaya başlıyor sanırım ve zamanla açılıyorlar. şimdi 3,5 yaşında susturamıyoruz gayet akıllı akllı konuşuyor.
0
euteamo
(07.10.18)
kesinlikle doktorluk bir durum yok. 4-5 yaşına kadar sürebilir konuşması. 4 yaşında anne baba diyemeyen erkek çocuklar gördüm, birden açılıyorlaar. kız çocuklar ise 1,5 yaşında anlamlı cümle kurmaya başlıyor. tavsiyem tabiatına uygunsa şarkılı videolar ile şarkı söylemeye, eşlik etmeye yönlendirmeniz.
0
ensar
(07.10.18)
Oyun grubu, kreş tarzı bir yere gönderin yaşıtlarıyla zaman geçirsin. Tv, tablet, telefon kullandırtmayın.
0
sta
(07.10.18)
ben aynı sorunla 2.5 yaşında kreşe verdim. sorun çözüldü.
0
adivar
(07.10.18)
oncelikle bu isin uzmani degilim ama ben 3.5 yasinda konusmaya baslamisim. o yuzden illa bir sorun olmak zorunda degil. yigenim de 2.5-3 yasina kadar hic konusmuyordu. ustune ismiyle seslendigimizde falan da hic tepki vermiyordu goz temasi kurmuyordu.teyzemin cocuk doktoru olmasi sebebiyle muayene edildi ve otizm tespit edildi. erken yasta tespit edildigi ve dogru tedavi/egitim aldigi icin su anda hicbir sikintisi yok cok sukur(13 yasinda normal okula gidiyor). o yuzden yapmaniz gereken ilk once endiselenmemek tamamen dogal bir surec olabilir. ikincisi cocuk doktoru/psikologuna goturup bir sorun olup olmadigini tespit ettirmek.
0
crucio
(07.10.18)
erkek cocuklari genelde gec konusuyor. kuzenim 4 yasinda zor cumle kuruyordu. simdi 10 yasinda susturamiyoruz. tabi icinizin rahat etmesi icin doktora gitmek istiyorsaniz gidin ama nacizane fikrim hicbiseyi yok:)
0
art vandaley
(07.10.18)
Eğer sizin söylediklerinizi anlıyorsa çok endişelenmeyin demişti doktor. Kreşe verilmesini tavsiye etmişti. Yaşıtlarının olduğu ortamda birkaç ay geçmeden konuşması düzelmişyi çocuğun
0
yemrem
(07.10.18)
doktora muhakkak götürmüşsünüzdür diye düşünüyorum. doktor herhangi bir sorun olmadığını söylüyorsa sıkıntı yapmayın derim. birincisi bazı erkek çocukları çok geç konuşuyor. ikincisi de benim yeğenimde başımıza gelen bir olay var. çocuk çok fazla ingilizce çizgi film ve eğitici videolar izliyordu. aslında anladık ki çocuk konuşuyormuş :) ama biz anlamıyormuşuz. çocuk yarım yamalak ingilizce konuşuyor anlaşılamadığı için huysuzlaşıyormuş.

sizin oğlunuz konuşmuyorsa geç konuşacaktır. ama endişeleriniz varsa doktor yardımı alın.
0
naksidil
(08.10.18)
Bencede terapi için erken olabilir. ama Psikolog arıyor iseniz önerim olabilir. Gerçi şehiride yazmamışsınız. Aşağıdaki adreslerden iletişime geçebilir siniz.

www.ozlemdurhat.com
www.samsunterapi.com
0
angaraydin
(15.03.19)
Kesinlikle doktora götürün.
Bizim bir yakinimizin cocugu da böyle gec konusuyordu. Erkek cocugu gec konusur, bir anda konusmaya baslar diye düsünmüs onlar da. Sonra cocukta otizm cikti.
Simdi otizm icin ayrica özel bir egitmenle calisiyor.
0
chitosan
(15.03.19)
(1)

Ömer hayyam

rosey
Şiirlerinin günümüz türkçesine çevrilmiş hali nasıl kafiyeli olabiliyor aklım almıyo şimdi bu adam şiirlerini farsça yazdı doğal olarak farsça kafiyelerle yazdı. Anlam bütünlüğü kaybolmasın diye türkçeye çeviriyorsun e peki kafiyeleri nasıl yakalıyorsun. Hem anlam bütünlüğünün hem de kafiyelerin bir
Şiirlerinin günümüz türkçesine çevrilmiş hali nasıl kafiyeli olabiliyor aklım almıyo şimdi bu adam şiirlerini farsça yazdı doğal olarak farsça kafiyelerle yazdı. Anlam bütünlüğü kaybolmasın diye türkçeye çeviriyorsun e peki kafiyeleri nasıl yakalıyorsun. Hem anlam bütünlüğünün hem de kafiyelerin birlikte korunması binde bir ihtimal. Peki bu doğaüstü çeviriler nasıl yapılıyo
0
rosey
(07.10.18)
işte çevirmen farkı, yazar olmak gibi.

'' Şu testi de benim gibi biriydi;
O da bir güzele vurgun, dertliydi.
Kim bilir, belki boynundaki kulp da
Bir sevgilinin bembeyaz eliydi. ''

tabi aslında hangi rubailerin hayyam'a ait olduğu da net değil. zaman içinde çeşitli dörtlükler de hayyam diye eklenmiş literatüre.
0
dedim dedim de kime dedim
(07.10.18)
(11)

Kendimizi çok mu abartıyoruz? Mckinsey, ekonomi, sanat ve bilim üzerine...

levent bilgen
1)80 milyona varan nüfusun olduğu ülkemizde mevcut ekonomik durumla ilgili danışılabilecek, söz söyleyebilecek, durumun nasıl iyileştirilebileceğine dair esaslı kanaatlere sahip, eğitimli, yetkin, dünya ve ülke ekonomisine hakim 20 insan yok mudur?2)Var da siyaseten başka mahalleden diye mi konuya d
1)80 milyona varan nüfusun olduğu ülkemizde mevcut ekonomik durumla ilgili danışılabilecek, söz söyleyebilecek, durumun nasıl iyileştirilebileceğine dair esaslı kanaatlere sahip, eğitimli, yetkin, dünya ve ülke ekonomisine hakim 20 insan yok mudur?

2)Var da siyaseten başka mahalleden diye mi konuya dahil edilmediler?

3)Bu konu dışında biz hakikaten kendimizi dev aynasında mı görüyoruz? Edebiyatta, sanatta, bilimde sadece son 15-20 yılda değil, hiçbir zaman dünyada ses getirecek ve varlığını sürdürücek bir kültür oluşturamadık.

Her konuda dış kaynaklı şikayeti de yersiz buluyorum. Devlet bireye her imkanı sağlamalıdır ideali dünyada çok az ülkede var olan bir olgu. Bence gerçekten isteyen ve kabiliyeti olan biri için bunlar birer detaydan ibaret şeyler.

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
levent bilgen
(02.10.18)
Yetkin insanların önce partisine cenahına bakıldığından bence. Yöneticiler kendi sözlerinden çıkacak kimseye tahammül edemiyor, ekonomi de öyle ben dedim olduya gelmiyor sonuçta. Eğitimli insanlar uzun ve tayfasıyla çalışmak istemiyor çünkü kellen alınıyor herhangi bir şeye karşı çıkarsan.
0
whoosie
(02.10.18)
McKinsey Türkiye ofisi de var, bir sürü çalışanları da var. Onlar da çalışıyordur elbette bu projede. Fakat uluslararası bilgi birikimi ve tecrübe başka bir şey.

Ayrıca ABD şirketi dendiğine bakmayın, dünyanın her yerinden adam alıp dünyanın her yerine iş yapıyorlar.
0
captainobvious
(02.10.18)
Evet.
0
sopiro
(02.10.18)
Mckinsey'i aracı gibi düşün. Vericekler 20-30 milyon dolar danışmanlık ücreti TR iyidir hoştur diye rapor yazıcak +kredi +yatırım imkanı şansın olucak.

senin para birimin yarıya düşmüş. faiz olmuş %27. Mckinsey rapor yazmasa kim yatırım yapar sana?

''ülke ekonomisine hakim 20 insan yok mudur?''
elbette var ama bu insanlara görev verse tüm hatalar ortaya çıkacak. verir mi adam görevi? üç gün önce kriz falan yok demedi mi bu adam?
Mckinsey ile bir NDA yaparsın verirsin parasını sır gibi tutar senin açıklarını senin ülken için. kendi kullanır tabi.
0
dedim dedim de kime dedim
(02.10.18)
1- var.
2- evet.
3- oluşturmak bir yana sahip olduğumuzu da kaybettik.

iktidarı elinde bulunduranların sorunu kibir ve bilgi - iyi niyet eksikliği. genel anlamda gerçekliğe karşı bir mücadele yürütülüyor. dış politikadan ekonomiye kadar çeşitli alanlarda deneme yanılma yöntemiyle hareket ediliyor. genel geçer doğruları yaşayarak ve bize de sonuçlarını yaşatarak öğreniyorlar.
0
zgrydn
(02.10.18)
o değil de şu mckinsey ne para kaldıracak. 20-30 milyon ne demek? 3 yıl sanırım. 3 ayda bir denetim. yılda 10 milyon proje başına ortalama 2.5 milyon dolar. partner falan ne para kazanıyor.
0
nick bulamadim
(02.10.18)
1- mckinsey bir marka olduğu için tercih ediliyor sanırım.

2- olabilir ama akp içinde de kalifiye insanlar var zaten.

3-katılıyorum. hiçbir zaman dünya'da ses getirecek bir şey yapamadık tek tük istisnalar dışında bunun akp ile de alakası yok. ama bu kötü olduğumuz anlamına gelmez. ürettiğin kültürü dünya'ya satabilmek başka bir şey. bunun için de güçlü bir ülke olmalısın ki insanlar seni takip etsin.
0
nick bulamadim
(02.10.18)
mckinsey bir nevi üst düzey kalite standardı. bir proje veya incelemenin altında imzaları varsa uluslararası camiada o iş itibar görür. yoksa değil 20 tane nice 20ler çıkar.

3. ne doğulu olabildik ne batılı, ne doğulular bizi doğulu olarak gördü ne de batılılar batılı gördü. biz de hem kültürel hem sosyoljik olarak arada kaldık, verdiğimiz sanatsal ürünler de bu nedenle piç kaldı.

ve son paragrafınız hakkında ise: devlet herkese asgari düzeyde eşit şartlar sunmalı. mesela eğitime bakacak olursak, evime 200 metre uzaktaki okulda 1. sınıfların mevcudu 55 kişiyken 4 km uzaktaki okulda sınıf mevcudu 31 kişi. devlet okullarında ek kaynak kullanımı yasak iken (bizim meb yayınları yeterli diyorlar ama keşke yeterli olsaydı) özel kolejlerde sınırsız ek kaynak kullanabiliyorlar.
0
yemrem
(02.10.18)
1- vardır.
2- şu anki siyasilere akıl vermeye kalkarlarsa ilk zıtlaşmada ne olacağını herkes adı gibi biliyor. kimse o sulara girmez.
3- bence biz kendimizi fazla küçümsüyoruz. birçok konuda güçlü olmamıza rağmen güçlü yanlarımızla ilerlemek varken macera arıyoruz.

eğitimin içine sıçarsan, geri kalan her şeyin içine sıçmış olursun. bunu düşünüyorum.
0
babilbaligi
(02.10.18)
1) 20 degil cok daha fazla vardir.

2) AKP'li olmayan sen ben memur bile olamiyoruz. Böyle adamlar hak ettikleri yerlere gelebilseydi zaten mevcut durumda ekonomi, sanat, bilim bu durumda olmazdi.

3) Diger alanlari bilmem ama bilimde ses getirebilecek calismalari yapanlar bizden de cikabilir eger yeteneklerini köreltmeyip onlari iclerindeki cevheri cikartmaya tesvik edebilirsek. Benim okudugum üniversiteden yurtdisina giden ögrenciler hep el üstünde tutuluyor gittikleri arastirma grubunda. Doktorasini Avrupa'da alaninda en iyilerden olan bir arastirma labinda yapip Amerika'ya giden Post Doc. arkadaslarim var.
Biz elimizdekini degerlendirmeyi bilmiyoruz ve hak eden insanlar o pozisyona gelmiyorlar genelde. Bir arkadasim anlatmisti Ankara Üniversitesi Biyoloji departmaninda Evrim'i reddeden bir profesör hocalari varmis :O
0
chitosan
(02.10.18)
1. Vardır da onlar da biatçı değilir. Kaldı ki ekonomiden anlayan iktisatçımız çok ama mesele bu değil.
2. Şu an ekonomimizi yönetenlerin bilgisi olsa dahi ekonomiyi de Erdoğan yönetiyor. O nedenle bu haldeyiz, sistem bozuk.
3. Türkiye büyük bir ülke nüfusuyla, askeri gücüyle, ekonomisiyle. Dünya siyasetine etki eden de bir ülke. Ama bilim, kültür, sanat vb konularda evet kendimizi dev aynasında görüyoruz. 20 sene önce de çok iyi değildik ama iyi olmak için çırpınıyorduk. Niyetimiz iyiydi. Şimdi hem niyetimiz bozuk, hem zaten kötü durumdayız.

Kendi haline bırak Türkiye'yi, hani bir Macaristan gibi, Yunanistan gibi, İspanya gibi takılsın yani kendi kendine zaten Avrupa'da bu nüfusa sahip üç büyüğün arkasından İtalya ile beraber geliriz seviye olarak. Globalleşmeye karşı biz içimize kapanıyoruz.

Rahat bırakacaksın insanları, teşvik etmesen de olur. Çıkar bikaç birileri yine içimizden. Ama şu an o potansiyelin kırıntısına sahip olan herkes basıp gidiyor. İran olduk.
0
bos gezenin bos ustasi
(02.10.18)
(6)

Strudel yapan varsa bir bakabilir mi?

m e b
Milföy hamuruyla elmalı strudel yaptım. Dışı çok iyi pişiyor ama içi hala hamur olarak kalıyor. Evdeki herkes dışını yedi ama içini bıraktı :( Şimdi israf oldu o kadar malzeme.Hamurunu inceltmeme rağmen rulosunu mu kalın yapıyorum acaba? Halbuki önceki yapışıma göre hamurunu çok inceltmiştim. Tarifl
Milföy hamuruyla elmalı strudel yaptım. Dışı çok iyi pişiyor ama içi hala hamur olarak kalıyor. Evdeki herkes dışını yedi ama içini bıraktı :( Şimdi israf oldu o kadar malzeme.

Hamurunu inceltmeme rağmen rulosunu mu kalın yapıyorum acaba? Halbuki önceki yapışıma göre hamurunu çok inceltmiştim. Tariflere o kadar baktım, tarife aykırı hiçbir şey de yapmıyorum. Yorum yapanlara da bakıyorum, kimse de "İçi çiğ oluyor benimki" dememiş. Siz yapıyor musunuz strudel? Bir inceliği var da ben mi kaçırıyorum?
0
m e b
(02.10.18)
kullandığınız elma çok mu sulu acaba? maillard reaksiyonu için suyun kaynama sıcaklığından daha yüksek bir sıcaklık lazım, dışı pişene kadar içinde elmanın suyu hamurun pişmesini engelliyordur belki.
0
talemon
(02.10.18)
sanırım hamuru biraz yağlı ve kat kat yapmanız lazım sıcaklık geçişini kolaylaştırmak için.
0
dedim dedim de kime dedim
(02.10.18)
Ben turkiye'de strudel'i baklavalik yufkalarla yapiyordum. Aslina en yakin olanlarini o sekilde elde etmistim. Dilerseniz onun tarifini verebilirim.
0
lamira
(02.10.18)
@talemon: pek sulu değil. bir de zaten elmaları önceden kavurduğum için pişmiş oluyor. iç harcı da hamuru da lahmacun tarzında yapıp öyle rulo haline getiriyorum. yani bir nevi çiğ lahmacunu rulo yapar gibi yapıyorum ama bu sefer de içi çiğ kaldı nedense.
0
🌸m e b
(02.10.18)
Ben hiç yapmadım ama bir ihtimal fırınınız fazla ısınıyor olabilir. Daha düşük sıcaklıkta deneyin ve fırın tam olarak ısınmadan önce fırına koyun hamurları, böylece dışı hızlı pişmez. Hatta sık sık fırın kullanıyorsanız bir fırın termometresi alın, ev fırınları doğru sıcaklık vermiyor.
0
kobuzchu kiz
(02.10.18)
Fırın sıcaklığını düşürerek daha uzun süre pişirmeyi tavsiye edebilirim. Fırınımın sıcaklık ayarı diğer fırınlara uymuyor sanırım. o nedenle üstü yanarken içi çiğ kalabiliyordu. ben bu şekilde çözdüm. tariften 10 derece düşük tutmayı deneyebilirsiniz.
0
i am a legal alien
(02.10.18)
(4)

Atölye Ev için muhit

fasulyek
Şimdi kadıköy’de yaşıyorum ama yıllarca beşiktaş ta yaşadım.Atölyem ve evim ayrı ayrı ikisini birleştirmek istiyorum. 20dklık yürüme mesafesi var aralarında.Kadıköy’de istediğim gibi yüksek tavanlı 50metrekare civarı en az olacak şekilde bir yer bulamadım.Acaba nereye baksam. Beşiktaş merkez çevresi
Şimdi kadıköy’de yaşıyorum ama yıllarca beşiktaş ta yaşadım.
Atölyem ve evim ayrı ayrı ikisini birleştirmek istiyorum. 20dklık yürüme mesafesi var aralarında.
Kadıköy’de istediğim gibi yüksek tavanlı 50metrekare civarı en az olacak şekilde bir yer bulamadım.
Acaba nereye baksam.
Beşiktaş merkez çevresi
Kuzguncuk
Balat
Karaköy
Tophane
Şişli
Çengelköy
Bu semtler olur gibi ama kadın olarak rahatsız olma ihtimalim var mı?
Sanayi. Bölgesinde atölyelerin olduğu yer de de yaşarım.
Sizce nereye bakmalıyım?
0
fasulyek
(30.09.18)
tophane ile galata arasında uygun bir yer bulabilirsin sözlükten yaz istersen detaylar için haberleşelim..
0
lupelius
(30.09.18)
benzer bir konsepte bende baktım,

beşiktaş : anca balmumcu, ytü'nün o tarafları o digitürk tarafları oralarda genelde küçük ve potansiyel dürümcü mekanları olduğu için pahalı
kuzguncuk : yer yok olsa bile pahalı
balat : out of question
karaköy : eskiden vardı şimdi yok belki tophane veya galatasaray'a çıkan tarafta karaköyün içerisi potansiyel kafe olacağından pahalı
tophane : güzel yerler var ama uyar mı bilmem galatasaray yolu belki
şişli : arka taraflarda çok yer var ama ev + atölye ye uygun değil. mesela 7. kat dublex de olur diyorsan şişli olur.
çengelköy : arka taraflar çok sıkışık sahil taraflarında yer yok + pahalı + küçük

öncelikle logistiği çözmen gerekli yani daha çok nerelere gidip geliyorsun? mesela davutpaşa, göztepe, bostancı gibi yerler olmuyor mu? illa merkezi yerler mi olması lazım?

bir de tam ihtiyaç nedir? yani 50m2'de hem yaşayıp hemde iş mi yapacaksın? dükkan gibi bir yer mi lazım? teraslı geniş bir yerde işini görür mü?

onları belirtirsen daha iyi olur.
0
dedim dedim de kime dedim
(30.09.18)
Üst kata malzeme çıkarma isteğim yok. Evet hem çalışıp hem yaşayacağım.
Merkezi olmayan yerlerde yaşayınca ciddi mutsuz olduğumu gördüm.
Beşiktaş tam benlik ama istediğim gibi bir yer bulamadım ya da çok uç fiyatla gördüm.
İsteğim 50m2lik bir alan olsun. Ben bir asma kata yatak odası yapayım. Hatta arkada bahçesi de olsun :)
Ev olunca istediğim büyüklükte tek boş alan bulmam imkansız gibi bir şey.
0
🌸fasulyek
(30.09.18)
beşiktaşta zemin katta kısmen güneş görmeyen ucuz yerler var bunların bahçeleri de oluyor,
ortaköy'e vs bak istersen yine arka taraflarda kısmen daha uygun yerler bulman mümkün.

bulunca bana da mesaj at :)
0
dedim dedim de kime dedim
(30.09.18)
(19)

kıza çıkma teklifini nasıl edeyim?

earl boykins
yaşlar 30. yemek yerken ya da kahve içerken söylicem ama hangi cümleyle devamını getirsem?söyleyeceklerimi belirledim aslındasabah aklımda sen varsın, öğlen aklımda sen varsın, gece seni düşünmekten uyuyamıyorum, senden hoşlanıyorum benimle ????liseli ergenler gibi benimle çıkar mısın? sorusu saçma
yaşlar 30. yemek yerken ya da kahve içerken söylicem ama hangi cümleyle devamını getirsem?

söyleyeceklerimi belirledim aslında

sabah aklımda sen varsın, öğlen aklımda sen varsın, gece seni düşünmekten uyuyamıyorum, senden hoşlanıyorum benimle ????

liseli ergenler gibi benimle çıkar mısın? sorusu saçma geliyor
benimle birlikte olur musun desem? 1 milyon dolar versem benimle yatar mısın gibi oluyor

ne desem ya? zaten 1 yıldır tanışıyoruz. samimiyiz ama flört ötesinde bir adım atmam gerekiyor onu nasıl desem siz nasıl demiştiniz?
0
earl boykins
(30.09.18)
Bişey demene gerek yok ya seni seviyorum desen devamı gelir.
0
Boris
(30.09.18)
sinemaya gidin yakınlaşın vedalaşırken öpüşün
0
sonsuz
(30.09.18)
herhaltibiliyoring
(30.09.18)
@sonsuz öpüşmek şu an çok uzak. daha flört etmiyoruz ayda 1 ya da 2 ayda bir görüşürüyoruz.
0
🌸earl boykins
(30.09.18)
Senden başka bir şey düşünemez oldum de elini tut
0
kisa
(30.09.18)
Yahu saçmalama ne çıkma teklifi falan. Diğer arkadaşlar da kusuruma bakmasın ama tavsiyeler ya yanlış ya sıralaması doğru değil.

“An”ını yakaladığın anda gözlerinin işine bakarak “seninle vakit geçirmek çok hoşuma gidiyor. Senin fikrini bilmiyorum ama ben daha sık vakit geçirmek isterim seninle” de. Gelen cevaba göre anlarsın zaten gönlü var mı yok mu. El tutmalara falan daha sonra geç.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(30.09.18)
El tutmak falan aman diyim. Yaş 30 diyorsun. Tamam senle vakit geçirmek çok güzel keşke daha sık görüşsek Falan de bi önce.
0
andlee
(30.09.18)
süper kahraman +1

yaş 30- ama ciddi bi şey yaşanacaksa ben de bu yöntemi tercih ediyorum.
0
reavelyn
(30.09.18)
super kahraman +1

Çıkma teklifi falan etme. kabul etmeyecek.
0
komando kani var bende
(30.09.18)
deytim olur musun?
0
dedim dedim de kime dedim
(30.09.18)
30+ bir kadın olarak düşünüyorum da "benimle çıkar mısın" gibi bir lafa verilecek tek cevap "ay ben gülerim" herhalde. Direkt bir soru olmadan olayların o şekilde gelişmesini sağlamak çok daha doğal, ve daha az itici.
0
sopiro
(30.09.18)
Kız belki arkadaştan hoşlanmıyor, niye elini tutsun yahu? Böyle yaparsan aklı varsa bir daha senle görüşmez umarım.

En güzel cevabı şu arkadaş vermiş; super kahraman olsaydim baba olurdum.
0
geçerkenugradım
(30.09.18)
akşam eve film izlemeye çağır, o mesajı alır.
0
orpheus
(30.09.18)
Madem 1 yıldır görüşüyorsunuz, sana da güveniyor, direkt buluşunca yanına yaklaşıp onu sevdiğini söyle öp vs yeter zaten. Fazla şey söylemeye gerek yok. İlla işi resmiyete dökeceksen sevgilim ol diyebilirisin.
0
Erensq06
(30.09.18)
Baba benimle çık denilmez, lak diye el tutulmaz, şak diye kız öpülmez. En fazla hislerini açıklarsın. Senin yanında kendimi çok mutlu ve iyi hissediyorum. Seninle daha fazla vakit geçirmek istiyorum dersin. O da karşılık verirse yakınlaşmaya başlarsınız. Önce birbirinize temas edersiniz sonra ya o senin koluna girer ya sen elini omzuna atar ya da elini tutarsın. Seni seviyorum da daha sonraları söylenecek bir ifade.
0
japon askeri
(30.09.18)
baş başa bir şeyler içmeye davet etmek çıkmak oluyor, öyle mi oluyor o yemek yemeler kahve içmeler? çıkma teklifi flört ötesi bir adımla gerçekleşmez, halihazırda baş başa bir şeyler yapıyorsanız çıkıyor oluyorsunuz. bu süreçte ondan hoşlandığını anlatamadıysan yuhlar olsun zaten sana, anlamadıysa ona da yuhlar olsun.

flörtün ötesi adım için duygularını açman lazım, duygusal falan konuş işte. seninle vakit geçirmek çok hoşuma gidiyor, imkanım olsa her gün yapardım gibilerinden bişeyler de. ya da klişe git, çiçek al şiir falan yolla. yürümenin ötesi koşucan işte biraz. bundan rahatsız olmuyorsa daha sık görüşmeye çağırıcan, böyle böyle en son bi ara seni seviyorum falan dersin.
0
Bruce
(30.09.18)
Cikma teklif etmek liseli ergenler gibi zaten kendi basina, cikma niye teklif ediyorsun ki? Cagir bir yerlere iste, sonra uygun bir anda soyle cok hoslaniykrum senden falan. Cikma teklif etmek nedir yav. Takilacaksonkz iste, yakinlasacaksiniz yavas yavas. Hoslaniyorum falan da demeye gerek yok.
0
stavro
(30.09.18)
Abi bu konularda bir nokta var. Orayı yakalayıp yürüyünce sekmiyor.
Çıkma teklifi gibi işler pek ilerlemiyor.
Böyle yemek vs. abartmadan eğlenceli keyifli bir anda nasıl hissediyorsanız öyle anlatın.
Hiç kimsenin tavsiyesi ya da vereceği fikir sizi kendi hislerinizden daha güzel anlatamaz.
Samimiyet önemli içinden geldiği gibi işine geldiği gibi davran lütfen.
0
yasasin yemek yemek
(30.09.18)
Seninle daha fazla vakit geçirmek istiyorum +1

Daha yakın olmak istiyorum.
0
John Bloor
(01.10.18)
(25)

-ir ile biten erkek ismi önerisi. Cihangir, Emir, Demir gibi mesela

deryack
Kuzenim hamile. soyadı Aldemir. Soyadiyla uyumlu bir isim ariyoruz bebişe :) Aklıniza birşey geliyor mu?
Kuzenim hamile. soyadı Aldemir. Soyadiyla uyumlu bir isim ariyoruz bebişe :) Aklıniza birşey geliyor mu?
0
deryack
(29.09.18)
Soyadla kafiyeli isim istediğinizden emin misiniz?
0
modern tipin butun imkanlari
(29.09.18)
cevahir
0
nrmnm
(29.09.18)
Cevahir :D kahkaha attik burda
0
🌸deryack
(29.09.18)
Sakir.
Safir.
0
stavro
(29.09.18)
Münir, Nesir. Bu arada Nesir, bir arkadaşımın kızına verdiği isim olan Nesilden aklıma geldi.
Edit; Mahir
0
Dylan Murphy
(29.09.18)
bedir
0
flexin
(29.09.18)
Ramazan
0
datnet
(29.09.18)
aydemir, kefir, fakir, bedir, amir, mübaşir, şimşir, zahir, gazi emir, vakfıkebir, bahir, kadir, sefir, tahtelbahir, tahir.
0
ya ben lan neyse
(29.09.18)
Seddülbahir
0
tahin pekmez yoğurt
(29.09.18)
Boromir
0
catch the arrow
(29.09.18)
Şakir
0
buneperhizwhatisthis
(29.09.18)
Pamir ama koymayın.
0
Bruce
(29.09.18)
ebubekir
0
basond
(29.09.18)
demir?

ya o değilde soyadı korkmaz adı korkut olan hocamız vardı.

böyle zalim insanlar işte anne baba oluyor.
0
dedim dedim de kime dedim
(29.09.18)
şekspir
0
000000
(29.09.18)
mahir
0
Neill
(29.09.18)
üzeyir. ya çocuğa böyle isimler koymayın ama :(
0
Tears of Devil
(29.09.18)
Münir , şaka olduğunu düşünüyorum
0
Bostan
(29.09.18)
adam gerçek isimlere tik koymamış, boromir e falan koymuş.
0
ya ben lan neyse
(30.09.18)
Tapir
0
duptıs
(30.09.18)
Şeyhpir
0
Telcontarin
(01.10.18)
ne koydunuz? bu arada ciddi ciddi boromir i, şekspiri falan tiklemişsin. dalga mı geçiyorsun? boromir ne la?
0
ya ben lan neyse
(08.09.19)
bekir?
0
amour fou
(08.09.19)
@amour: 1 yıl olmuş kardeş. çocuk kreşe gidecek. inşallah boromir koymamıştır.
0
ya ben lan neyse
(08.09.19)
@ya ben lan neyse tarihe dikkat etmemişim, aman sağlıklı olsunda gerisi önemli değil =)
0
amour fou
(08.09.19)
(13)

Kazıklandım mı?

basubadelmevt
Uzun zamandır yaş pasta almamıştım.Müstakbel kayınvalidemin doğumgünüymüş. Hatunun yanında muhabbeti açmadım da 6 kişilik pasta 99 TL ödedik.Çok mu kazıklandık?Yaş pasta için normal mi?Lokasyon:İzmir. Ünlü bir pastane.
Uzun zamandır yaş pasta almamıştım.Müstakbel kayınvalidemin doğumgünüymüş. Hatunun yanında muhabbeti açmadım da 6 kişilik pasta 99 TL ödedik.Çok mu kazıklandık?Yaş pasta için normal mi?Lokasyon:İzmir. Ünlü bir pastane.
0
basubadelmevt
(29.09.18)
6 kişilik iyi bir pasta için az bile, pasta fiyatları baya uçuk.
0
angelus
(29.09.18)
ünlü pastane ve 6 kişilik diyorsun az bile +1
geçen mecburiyetten körfezden aldım 6 kişilik falan 45 lira ama ayıptır söylemesi itin önüne at yemez.
0
bokmuhendisi
(29.09.18)
nasıl az bile ya. pasta da yenmeyecek artık.

yaşasın petibör puding pasta!
0
the kene
(29.09.18)
millet yedikten sonra pasta çok güzelmiş dedi mi?
dedilerse boşver iyi fiyata almışsın. hem havan olmuş olur.
0
dedim dedim de kime dedim
(29.09.18)
4 kişilk 60 lira filan. 6 kişi olunca 2 katı filan oluyor. az bile +1
0
cedex
(29.09.18)
Normal
0
nodrama
(29.09.18)
istanbul/atakoydeki unlu bir pastanede de orta boy (4-6 kisilik) 80T, buyuk boy (6-8 kisilik) 100TL.
0
parcxerox
(29.09.18)
Bir pasta en fazla 50 lira olmalı. Ama gerçekçi olur piyasayı göz önüne alırsak az bile tutmuş. 150 de gelebilirdi. Artık yapacak bir şey yok, afiyet olsun.

İmza: Dışarıya çıkarken "bakalım bugün kimden kazık yiyeceğiz" diye söylenen adam.
0
throw down the sword
(29.09.18)
cuma günü aldım ben de mahallenin pastanecisinden. bizimki bölgede en iyisi. çok ünlü değil ama. üstüne resim falan bastırttım 45 lira verdim. öyle aman aman bi pasta da değildi. 100 lira kreması, dolgusu güzelse pastaya verilir bence.
0
dedim ben sana
(29.09.18)
normal ya fazlası olur azı olmaz.
0
basond
(29.09.18)
İzmir deki ünlü pastanelerde fiyatlar o kadar uçuk ki gittiğin pastanenin ününden şüphe ediyorum.
0
eylul
(29.09.18)
Bravo Patissserie kankalar Karsiyakadaki.
0
🌸basubadelmevt
(29.09.18)
Ben de iki gün önce Reyhan'dan aldım 6 kişilik bi pasta 93 tl ödedim, her ne kadar fiyat yüksek gibi görünse de yedikten sonra gelen beğeni verdiğim paranın önemini yitirmesine sebep oldu :)
0
EkimBebesi
(29.09.18)
(7)

Oyun Tavsiyesi

shotcrete
Evde eşimle zaman geçirmelik oyun arıyoruz. Ekran bölünmeden multiplayer oynanabilecek bir şey olursa sevinirim. Bunun dışında da tavisyelere açığım. Var mı önerisi olan?Platform: PC
Evde eşimle zaman geçirmelik oyun arıyoruz. Ekran bölünmeden multiplayer oynanabilecek bir şey olursa sevinirim. Bunun dışında da tavisyelere açığım. Var mı önerisi olan?
Platform: PC
0
shotcrete
(26.09.18)
eskimeyen bir efsane
heroes of might and magic (bence 3).
eğer ikinizin de ilgi alanı olursa saatlerce kalkmazsınız başından.
0
teritori
(26.09.18)
Brothers A Tale of Two Sons. Kısa bir oyun ama keyifli olacaktır eminim.
0
reavelyn
(26.09.18)
torchlight 2,
trine 2
magicka 2

yani işte en son çıkanları
0
dedim dedim de kime dedim
(26.09.18)
overcooked
0
greenshadow
(26.09.18)
life is strange
0
brkylmz
(26.09.18)
worms
0
kullanıcı adı
(26.09.18)
önce biraz portal 2 oynayın coop. oyun sırasında yaşanacak ya bunu şöyle yapsaydın, şurada dur dedim vs tartışmalarının üstüne mortal kombat, street fighter gibi bir oyunla şöyle karşılıklı ağız burun girip tatlı tatlı yeyin birbirinizi.
0
nuh gemisini kaciran soyu tukenmis canli
(26.09.18)
(6)

Instagram Ticareti

aradaki uzaklik
Arkadaşlar,11.000 takipçili instagram hesabı, pos entegre eticaret sitesi ve şahıs şirketi var elimde. İki sezon üst üste yaz ürünleri (kendi tasarladığı çantalar, yuvarlak plaj havluları, şişme havuz ürünleri vs.) sattı eşim. Yaz aylarında bayaa kazandık. Yaz sezonunda aylık ortalama 4.000tl-5.000t
Arkadaşlar,

11.000 takipçili instagram hesabı, pos entegre eticaret sitesi ve şahıs şirketi var elimde. İki sezon üst üste yaz ürünleri (kendi tasarladığı çantalar, yuvarlak plaj havluları, şişme havuz ürünleri vs.) sattı eşim. Yaz aylarında bayaa kazandık. Yaz sezonunda aylık ortalama 4.000tl-5.000tl ciro yapıyordu (yüzde 60 kar). Ama kışın tamamen bitiyor iş. Elde stoklar kalıyor. Diğer yaz modası geçiyor.

Sonra eşim iyi bir fırsat bulup özel sektöre döndü. Proje iyice rafa kalktı. Ben boşum. Zamanım var. Bu projeyi yaz kış iş yapan bir hale getireyim diyorum. Akmasa da damlar. Var mı fikirleriniz? Yaz kış ne satarız?

Not: takipçilerin hepsi kadın.
0
aradaki uzaklik
(26.09.18)
takı ve aksesuar yaz kış satılır.
0
evde liyakat kalmamis
(26.09.18)
eldiven, atkı vs
0
dedim dedim de kime dedim
(26.09.18)
Yaz kis satacak, beden sezon modasi geçti sorunu olmayan 4 sey var. Taki, saat, parfum, kozmetik. Kozmetik uzmanlik ister, parfum musteride guven yaratmayabilir ama 100 tl civarina satilacak faturali saat isi ve kaliteli taki isi guzel.takinin sürümü saatten 10 kat fazla. Biz ailecek bu isi yapiyoruz.ama musteri portfoyu degisti.gumus cok pahalandi. Çin mali dandik takilar da talep gormuyor.kararmaz bijuteri uretiliyor bes alti senedir az sayida toptanci tarafindan.modeller de guzel.ancak o tarz taki satarsaniz basarili olursunuz.bir de tavsiyem e ticaretle sinirli kalmayin. Sicak satista cok para var e ticaret agir aksak gidiyor. Sorulariniz olursa yardimci olurum.
0
fatih in fedaisi
(26.09.18)
kışın çorap iyi satar. renkli ve eğlenceli çoraplar.
0
suicides underground
(26.09.18)
yazın karpuz kışın balık
0
sekerse tehlike
(26.09.18)
Saat.
0
hz emreyiz
(26.09.18)
(2)

espresso makinesi

dedim dedim de kime dedim
dışardan aldığım espressoların kalitesinin düşmesi ile beraber bir adet espresso makinesi alayım dedim. zaten dışarıdan aldığımı da termosa koyup gün içerisinde tüketiyorum.f/p oranı iyi olan hangi markalar var? kapsül şeklinde olmasın. pot da olmasın. elektrikli kaliteli kahve çıkartabileceğim bir
dışardan aldığım espressoların kalitesinin düşmesi ile beraber bir adet espresso makinesi alayım dedim. zaten dışarıdan aldığımı da termosa koyup gün içerisinde tüketiyorum.

f/p oranı iyi olan hangi markalar var? kapsül şeklinde olmasın. pot da olmasın. elektrikli kaliteli kahve çıkartabileceğim bir makine olsun.

günde 6-7 shot gidiyorum standart olarak.
0
dedim dedim de kime dedim
(26.09.18)
butce ne kadar? bu cok onemlix
0
cedex
(26.09.18)
1000 max
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(26.09.18)
(21)

Tiyatro izlerken oyuncular adına utanmak

nundu
https://eksiup.com/f048003fd925Şöyle bir tweet vardı ve bunu okuyana kadar bu durum sadece bende var saniyodum :(Tiyatro izlerken deli utaniyorum ya, çok saçma geliyor normal insanin karşimda rol yapması normalde davranmayacaği şekilde davranması. Çok yapay geliyo o yüzden bana tiyatro. Dizi, film v
eksiup.com

Şöyle bir tweet vardı ve bunu okuyana kadar bu durum sadece bende var saniyodum :(


Tiyatro izlerken deli utaniyorum ya, çok saçma geliyor normal insanin karşimda rol yapması normalde davranmayacaği şekilde davranması. Çok yapay geliyo o yüzden bana tiyatro. Dizi, film vs gibi ekrandaki eserlerde bu his olmuyor o oyuncuyu adeta rolüyle benimsiyorum mesela doktor oynayan bi aktörün gerçekte doktor olmadiğini rol yaptığını arada kendime hatirlatmam gerekiyor ama tiyatroda rol yapan birini görünce cringe oluyorum, tuhaf hissediyorum.

Tiyatroyu da pek sevmiyorum açıkçası bu yüzden. Sizde var oluyor mu bu his hiç?
0
nundu
(26.09.18)
hayır olmuyor.

yaptığının rol oynadığının oyun olduğunu bilerek izliyorum.
0
eeb
(26.09.18)
hayır, olmuyor. bu, tiyatro sanatını zerre kadar anlamadığınızı gösterir. zorlamaya gerek yok.
0
fragile lady
(26.09.18)
rol yapmanın birinci kuralı rol yapmamaktır. rol yapamayan rol yaptığını hissettirir zaten. rol yapabilen kişiyle o sahneyi yaşarsın ve böyle bir duyguya kapılmazsın. sana tavsiyem kaliteli oyuncuların olduğu oyunlara gitmen.
0
prasinos
(26.09.18)
baya kötü bir oyuna gidilmiş anlaşılan.

edit : gece gece iyi duyurucu banladım
0
dedim dedim de kime dedim
(26.09.18)
daha kaliteli oyunlar izleyin.

belediye tiyatrosu, devlet tiyatrosu oyunlari vs. bana da komik geliyor. utanmiyorum izlerken ama bu ne mk diyorum icimden.
0
brkylmz
(26.09.18)
Kötü oyunlar izlediğinizi düşünüyorum. Hatta lise müsameresi seviyesinde filan. Öyle oyuncular var ki sizin o dizide hissettiğiniz durumu hissettiriyor tiyatro sahnesinde.
Onun dışında fragille lady +1
0
infernalcadre
(26.09.18)
kötü oyunlara, berbat oyunculara denk gelmiştir

oyunda, oyuncu rol kişisyle kendisi (oyuncu kişisi) arasında bir mesafe koymalı, sahnede kendini oynuyorsa zaten oyunculuk yapmış olmuyor.
dolasyısıyla siz seyrederken, rol oyanayan oyuncuyu değil, oyun kişisini (rolü)görmelisiniz; ancak o zaman seyirci olarak karakterle özdeşleşebilirsiniz.

cevaben; bu his elbetteki olmuyor.
mecburen kötü oyunlar seyretmek zorunda kalırsam, acıklı bir hisle karışık böyle düşünüyorum tabiiki; ama bu koskaca tiyatroyu sevmeyeceğim anlamına nasıl gelsin.

kötü bi poo müzik şarkısı duyunca müzik dinlemekten vazgeçmek gibi..
0
jimjim
(26.09.18)
kötü oyuncuyla ilgisi yok sanıyorum, en iyi oyunlar ve oyunculara da gittim o his hiç peşimi bırakmadı, acaba en önde oturma ısrarım yüzünden mi diye arkalara da geçtim daha da vahim oldu durum sanki biri dublajını yapıyormuş gibi ses sisteminden gelmeye başladı vs. böyle kabul edip seyredilmesi illa gerekli şeyleri takip ediyorum artık.
0
Big bada bum bum
(26.09.18)
Abartılı oyunculuk ve mimikten dolayı oluyor o. Bende de oluyor o zaman zaman ama tiyatronun olayı bu. Kötü oyunculukla alakası yok. Gün içinde yaşasan o kadar tepki veremeyeceğin bir olayın abartılarak sunulmasından dolayı.
0
bass solo take one
(26.09.18)
tiyatrocuyum,özellikle yardımcı olmak isterim
sezonda oyun önermeme, üzerine oyunları birlikte tartışmamıza ne dersiniz? belki yine de sevmezsiniz olsun, bana da gözlem açısından katkısı olur.
0
jimjim
(26.09.18)
bir de şu etki var;
-gülme'nin prensibinde de benzer bi durum vardır- sıradanı kıran şeylere durumlara olaylara karşı bu tip tepkiler veriyoruz. gülmek, utanmak, saklanmak, görmezden gelmek vb.
O sıradışı anla karşılaşıldığında akıl,duygular,vücut o anı telafi edecek bir(ani) tepki veriyor.
bir çeşit atalet gibi (hareketin korunumu yasası)Biz hayatı, bildiğimiz; kabul ettiğimiz sınırlar çerçevesinde devam ettirmek istiyor, onun sürekliliğini bozacak bir duruma direnme eğiliminde oluyoruz.
yani aniden yanınıza yanaşan birinin eşek şakasına vücudumuzun hızlı bir hareketle/refleksle tepki vermesi gibi.. düşen birine (çünkü bildiğimiz düz yürüme eylemi çizgisinin dışına taşıyor) gülmemiz gibi..

bunların dışında belki de yolda sokakta gördüğümüz insanların bir anda size bir mesafe (tiyatral mesafe) koymasını yadırgıyor olabilirsiniz. yani bir anda onlarla konuşamamk, sahneye atlayamamak vs seyirci olarak size de sorumluluk yüklüyor. normalde yolda sokakta herhangi birine karşı böyle bir sorumluluğunuz olmuyor. sizi bu rahatsız ediyor ya da utandırıyor olabilir.
0
jimjim
(26.09.18)
Bende utanma olmuyor ama:
"Çok yapay geliyo o yüzden bana tiyatro. Dizi, film vs gibi ekrandaki eserlerde bu his olmuyor o oyuncuyu adeta rolüyle benimsiyorum mesela doktor oynayan bi aktörün gerçekte doktor olmadiğini rol yaptığını arada kendime hatirlatmam gerekiyor ama tiyatroda rol yapan birini görünce cringe oluyorum, tuhaf hissediyorum.
"
Icimi okumus gibisin resmen. Evet, ayni sekilde cok yapmacik geliyor cunku yapmacik gercekten. Beynimin icinden bir ses tam kendimi kaptiracakken "bu izledigin sey bir kurgu ve gorduklerinin hepsi rol" diye sürekli hatirlatma yapıyor bu yapmaciklik yüzünden ve oyunun icine giremeyip disarida kaliyorum. Dolasiyla hicbir anlamo kalmıyor.
Eskiden olmazsi bu, sonradan olmaya basladi bana.
Hele de tiyatro kliseleri yok mu. Konusma tarzlari, ses tonlari, verdikleri tepkiler hatya replikler bile ayni geliyor artik. Bu bir tiyatro diyor beynin hemen. Yapmaciklik akıyor her tarafindan.

Benim gibi dusunen de varmis demek.
0
stavro
(26.09.18)
Kesinlikle ve kesinlikle olay kalotesiz oyun izlemek degil. U baska sey.
0
stavro
(26.09.18)
valla ben de utanıyorum. tiyatro birkaç örneği dışında (ki onlar da türkiye'de değil) şu devirde utanılacak bir şey.
0
sir gawain
(26.09.18)
Kaliteli oyun farkı olduğunu sanmiyorum. Kaliteli oyuncuların oyunlarina gitmişliğim de var ama o his geçmedi. Stavro'nun dediği tiyatro klişeleri mesela, bağıra bağıra konuşma, abartı tepkiler (kötü oyunculuk değil, tiyatronun doğasi gereği olanlar da var) tuhaf geliyor.

Tiyatro sanatini anlamamiş olabilirim belki evet. Sinema teknolojisinin bu kadar geliştiği bir çağda tiyatro sanirim biraz ilkel geliyor bana.

Örneğin Broadway'in son yıllardaki en popüler müzikallerinden biri olan Hamilton'ı çok beğenmiştim, torrent olarak kaçak çekim bulup izlemiştim. Ama bu prodüksiyonu gerçek film olarak görmeyi tercih ederdim tiyatrodansa.
0
🌸nundu
(26.09.18)
On numara tespit, kötü filmi, iyi tiyatroya tercih ederim, Bir çok tiyatrocu da "bakın, bakın. nasıl rol yapıyorum, işte ben o karakterim, nası oynuyorum ama, işte biz tiyatrocular böyleyiz" der gibi abartılı oyunculuklar sergiliyor. Sevmiyorum, sevmeyeceğim
0
freedonia
(27.09.18)
nasıl oyunlara gidiyorsunuz acaba? :) çok güzel hareketler bunlar tarzı oyunlar izlerseniz elbet nefret edersiniz. ankara dt oyunları izleyin farkı görün derim.
0
prasinos
(27.09.18)
kötü oyun/oyuncu kaynaklı olamayabilir belki.
belki de ikinci yorumumda açıklamaya çalıştığım durumlardan dolayıdır

ancak eklemeden duramayacağım birşey var; tiyatroyla zaten böyle bir ilişkiniz varken, nitelikli oyun/oyuncu ayrımını rahatça yapabiliyor musunuz acaba?
0
jimjim
(27.09.18)
Aslina bakarsaniz nitelikli oyuncu ayrimi yapabilmek icin gereken sey gayet duz vatandas olmak. Daha otesi degil. Izleyici olmak yeterli.
0
stavro
(27.09.18)
@jimjim

Tiyatro seven ve duzenli giden bir arkadaşımla onun kaliteli bulduğu oyunlara gitmiştim. Yine de o yapmacıklık hissi beni rahatsiz etmişti.

Sahnede bire bir gördüğüm bi kişinin beni rolüne ikna etmesine imkan yok diye düşünüyorum. Adam 10 metre önümde aha sahnede yani harika bi oyunculuk yapsa da işte yuz yuze duruyoruz yani biliyorum rol yaptığını. Ama dizi/filmde gerçekten o an aktörü değil oynadığı rolü görüyorum ve film boyunca benim için o kişi o rol oluyor. Çünkü kamera araciliğiyla geldiği için sahne, dekor, efektler daha inandırıcı ve tiyatrodaki o klişeler ve abartili oyunculuk yok kamera tarafından çekildiği için.
0
🌸nundu
(27.09.18)
@stavro, ben de aynı fikirdeyim.
ama zaten bir şekilde "sürekli" itici bulduğu bir şeye karşı seçici olması zor olabilir diye düşündüm

ki bence nundu'nun da söylediği gibi sebep nitelikli oyun/oyuncu değil uzaklaşma/özdeşleşememe/yadırga ile ilgili bir durum
0
jimjim
(27.09.18)
(1)

Yine bir iç dökme (yüksek lisans içerir)

body electric
Selam arkadaşlar,3 yıldır İTÜ'de tezli bir yl yapıyorum. Sahiden çalışarak oldukça zormuş girdiğimden beri sürünüyorum. En baştan beri nedense ayaklarımı sürüye sürüye okula gidiyordum. Biliyorsunuz ki atılmanın da geri gelmesiyle iyice strese bindim, bir yandan askerliği ertelemek için devam ediyor
Selam arkadaşlar,

3 yıldır İTÜ'de tezli bir yl yapıyorum. Sahiden çalışarak oldukça zormuş girdiğimden beri sürünüyorum. En baştan beri nedense ayaklarımı sürüye sürüye okula gidiyordum. Biliyorsunuz ki atılmanın da geri gelmesiyle iyice strese bindim, bir yandan askerliği ertelemek için devam ediyordum, diğer yandan artık içimde zerre okuma isteği yoktu (bu kadar teorik bir alanda) .

Yüzdüm yüzdüm 3.25 ortalama ile hem ders hem de seminer aşamamı bitirdim. Bu sefer de danışmanımla aram bozuldu. 2 yıl boyunca çalıştığım bir konu için seminere kabul aldım; fakat seminere gidemeyeceğimi söylediğim ve karşılıklı sert bir mail loop'u çevirdiğimiz için (ki ben sert bir dil kullandığımı düşünmemiştim, yalnızca hakkımı aradım) haberim olmadan danışmanlığımdan çekildi.

Şu an danışmansızım, okula bir dönemlik kayıt dondurma için dilekçe verdim ama süreden sayılan izin vermişler. Yani bu sene Haziran ayına kadar tez teslim etmezsem atılıyorum.

3 senemi sinir stresle geçirdim, yalnızca yüksek lisans için. Ama aşırı yıprandım ve hiçbir şekilde okula dönmek istemiyorum. Baştan bir danışman bul, nazını çek, onu tatmin et, hayvan gibi çalış, tez yaz. O kadar korkutucu geliyor ki artık psikolojim sahiden el vermiyor. Hatta ilginçtir okula girdiğimde taşikardi tetikleniyor. Sahiden yoruldum tüm bu okul sürecinden ve hocaların bu tavırlarından.

Diğer yandansa 3 yılım var emek verdiğim. Bİlemiyorum sahiden. Şu an eyleme geçemiyorum hiçbir şekilde. Ne yapayım ne duyuru
0
body electric
(23.09.18)
danışman ile sorun maalesef baya kritik. çünkü yaptığın çalışma özel ve diğer hocaların senin yaptığın çalışmayı kabul etmemesi yüksek ihtimal. kabul etse bile senin danışmanın 'benim emeğimin üzerine yattılar' diye dedikodu yapması çok yüksek. zor bir durum yani.

yaptığın çalışma ne ise onu biraz daha değiştirip diğer bölüm hocalarının çalışma konularına benzetmeye çalışıp diğer hocalar ile konuşup 'siz şu konuda çalışmışsınız bende bu konularda çalıştım, çalışmalarım hazır tezimi sizinle yapmak istiyorum' diye mail atabilirsin.
0
dedim dedim de kime dedim
(23.09.18)
(5)

elektrik sektörleri üzerine

estranged
- yarı iletken teknolojisi- yenilenebilir enerji- robotik / otomasyon- enerjinin üretimi / iletimi / dağıtımısizce bu sektörlerden hangisi üzerine uzmanlaşmak geleceğe dair daha iyi bir yatırımdır ?
- yarı iletken teknolojisi
- yenilenebilir enerji
- robotik / otomasyon
- enerjinin üretimi / iletimi / dağıtımı

sizce bu sektörlerden hangisi üzerine uzmanlaşmak geleceğe dair daha iyi bir yatırımdır ?
0
estranged
(21.09.18)
türkiyedeysen 2. ve 4. değilsen 3 2 1 4
0
vhs kaseti
(21.09.18)
*yenilenebilir enerji bitti neredeyse devlet artık sadece mega ilaheler yapıcak, o ihaleleri kapan firmaların birindeysen iyi yoksa kötü.
*yarı iletken ile ilgili tr'de bilmiyorum ne kadar fabrika açılır, açılsa bile yurtdışında çok insan var muhtemelen onlar çağrılır.
*robotik, otomasyon çok genel olduğu için her zaman iş yapar.
*enerji üretim/iletim/dağıtım yine çok genel bunu biraz daha özelleştirmen lazım. enerjiden kasıt elektrik mi yoksa başka şeyler mi acaba? hepsi kendi içinde ayrılıyor.
0
dedim dedim de kime dedim
(21.09.18)
@dedim dedim de kime dedim, elektrik enerjisi bağlamında.
0
🌸estranged
(21.09.18)
yenilenebilir'de geç kalmışsın, @dedim'in dediği gibi sektörde küçük oyuncular bitti. kapanıyor hepsi birer birer, kalanlar büyükler olacak.

yarıiletken türkiye'de oyk.

otomasyon çalışabilirsin.

otomasyonla dağıtımın kesişimi microgrid üstüne çalış derim ben. dağıtık enerji ve mücrogrid. işin içinde yenilenebilir de var.
0
hosein
(21.09.18)
O kadar genel ki o yazdığın sektörler.

4 - Sekonder projelerde çalış. Piyasada röleci de denir. Sekonder test ve devreye alma.

Her projeyi okuyabilirsin. Üretim iletim dağıtım peojelerinde de, otomasyon projelerinde de, yenilenebilir projelerinde de rahatlıkla çalışırsın.
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(21.09.18)
(8)

kariyer, yol ayrımı

mid sistolik klik
Merhaba, son zamanlarda kafamı çok fazla kurcalayan bir durum var, bunu sormak istedim. hesabım yeni ama uzun zamandır duyuruyu takip eden biriyim.tıp fakültesi 6. sınıf öğrencisiyim, yani yaklaşık 9 ay sonra mezunum. bugüne kadar çok fazla git-geller yaşadım, her sene okulu bırakmayı düşündüm ama g
Merhaba, son zamanlarda kafamı çok fazla kurcalayan bir durum var, bunu sormak istedim. hesabım yeni ama uzun zamandır duyuruyu takip eden biriyim.

tıp fakültesi 6. sınıf öğrencisiyim, yani yaklaşık 9 ay sonra mezunum. bugüne kadar çok fazla git-geller yaşadım, her sene okulu bırakmayı düşündüm ama gerek ailemin gerek arkadaşlarımın desteğiyle sene kaybetmeden hatta ortalama üstü bir not ortalamasıyla son sınıfa geldim. açıkçası şu an bile doktorluk yapıp yapmak istemediğimden emin değilim yapacak olsam da seçili branşlarda doktorluk yapmak isterim(psikiyatri, ftr gibi) onların da tus'ta puanı yüksek. çok sağlam bir şekilde çalışmak lazım, ki ben son 1.5 senedir çalışmam gerekirken tus'a çalışmadım.

Neyse benim asıl istediğim ilaç firmalarında bölgesel medikal müdürlük, yardımcı medikal müdürlük gibi bir pozisyonda işe başlamak. ama buna cesaret edemiyorum. belki 1 senemi ingilizceye ve diğer kişisel gelişim faaliyetlerine ayırsam bu pozisyonlarda iş bulabilirim, en azından bir ihtimal var. ve bu işi yaparsam mutlu olacağımı düşünüyorum. ama bu fikri aileme ve 5 senelik sevgilime açtığımda destek bulamıyorum. onlar bu işi çılgınlık olarak görüyorlar, biz seni boşuna mı okuttuk? vs muhabbetlerine giriyorlar. ailem biraz sabit fikirli insanlardan oluşuyor. iyi niyetliler ama hayata çok dar bir pencereden bakıyorlar.

kendimden bahsedecek olursam mental olarak çok stabil biri değilim. hastanede olumsuz bir durumla karşılaşırsam tüm günüm onu düşünmekle geçiyor. soğukkanlı, becerikli bir insan olduğumu da düşünmüyorum. daha başarılı olduğumu düşündüğüm konu insan ilişkileri. şöyle bir örnek vereyim dün acile gelen psikotik atak geçiren bir hastayla dahi sağlıklı bir iletişim kurabildim. daha sonra psikiyatri asistanı geldi ve hasta onunla konuştuktan sonra küfür ederek kaçtı hastaneden.

bu platformdaki kişilerin yaş ortalaması büyük ve çoğunluğu çalışan insanlar. bu yüzden sağlıklı cevaplar alacağımı düşünüyorum. sizce hangi alana yönelmeli?
ilaç şirketlerinde çeşitli pozisyonları denemeli mi? yoksa tus'a yönelip 2 sene boyunca ders mi çalışmalı? hangisini seçersem seçeyim irademi nasıl koruyabilirim?

biraz uzun olduğunun farkındayım, okuyup cevaplarsanız sevinirim.
0
mid sistolik klik
(21.09.18)
babuş depresyon hali insanı bu hale sokar sen çok kafana takma böyle şeyleri biraz kendini nehrin akışına bırakman lazım ne demek bu? hacı mezun ol bir iki sene çalış baktın olmuyo o zmn dönersin hatta gel seninle start-up falan kuralım oradan yürüyelim.

özel sektör için şöyle düşün firma hastane tecrübeli olmayan kişiyi neden alsın? hadi aldı diyelim her defasında sana bir çok soru gelicek ve sen hastahane tecrübesi olmadığı için hepsine anlamsız cevaplar vericeksin. bu bir mühendisin 'ya ben fabrikada ne yapacağımı bilemem' demesi gibi bir şey aslında.

mezun ol eğer olursa tus falan yürü bana kalırsa sonra bir ortamları gör nasıl insanlar nasıl çalışıyorlar emin ol 6 ay içerisinde hemen atapte olacaksın ortama. ortama adapte olmana rağmen hala kafanda sorular varsa gel o zmn yine bi duyuru aç.

düşündüğün şeyler herkesin kafasından geçiyor her an. psikoloji falan okumuşsun anlarsın yani. çok takma kafana. aç kolları bırak kendini nehrin akışına biraz. fazla değil. biraz.
0
dedim dedim de kime dedim
(21.09.18)
Bir işi sevmediğini fark ettiysen karşına çıkan en ufak sorun seni o işten hızla soğutmaya başlıyor. Zaten doktorluk basit bir olay değilken daha da zor hal alacağı kanaatindeyim. Bence seveceğinizi düşündüğünüz işi daha derinlemesine araştırın ve gerçekten ilginiz devam ediyorsa ne pahasına olursa olsun deneyin. 50 yaşından sonra KEŞKE O GÜN DOĞRU KARAR VERSEYDİM dememek için.
0
alaimisema
(21.09.18)
Daha uzun yazmak isterdim ama şu an vaktim yok. Ama sadece ruh halinin dalgalı olmasından yola çıkarsak ilaç firmalarında bunun zorluğunu daha çok yaşarsın. Tus ve asistanlık döneminde zorluk çekersin biraz hoca kaprisi asistan rekabetleri falan zorlar.ama uzman olunca hastalarınla ve akademik işlerinle uğraşarak daha sakin bir iş ortamı sağlayabilirsin. İlaç firmalarında projeler, hekimlerle iletişim, deadlinelar, işte çıkan sorunlar daha fazladır.
Not: doktor değilim, ilaç firmalarını da hastane ortamını da yakından tanıyan biriyim.
0
curukturpkokusu
(21.09.18)
aklında böyle bir şey vardıysa keşke önceki yaz tatillerinde geçmek istediğin alandaki şirketlerde staj yapsaydın. hem işin ne olduğunu, sana uygun olup olmadığını 1. elden görmüş olurdun hem de iş başvurularında daha avnatajlı olurdun.

git araştır,sor et, boş zamanlarına uygun olacak şekilde part-time staj gibi bir şey yapabiliyor musun? yoksa mezun olunca ergenlikten yeni çıkmış suratınla kapılarını çalıp aha ben geldim hadi müdür yardımcılığı masam nerde işe başlayayım hemen demekle olmaz o iş. doktorluk başka, idari görevler bambaşka bir iş
0
yemrem
(21.09.18)
Aklıma bir şey daha geldi onu da ekleyeyim. Halk sağlığı falan da seçebilirsin tusda. Veya biyoistatistik vs yüksek lisansı yapabilirsin mecburiden sonra. İlaç firmalarında doktorların potansiyelinin ziyan olduğunu düşünüyorum ben. Ayrıca etik olarak da zorlayıcı bir alan. Kotalar satışlar vs.
0
curukturpkokusu
(21.09.18)
ilaç firmasında çalışıyorum.
hekim olarak ilaç firmasında çalışmak delilik değil. medikal departmanlar prestijli departmanlar ve hekimlikten kazandığın paranın daha azını kazanmazsın kesinlikle. o konuda şüphen olmasın. tabii özel muayenehaneli bir uzman doktorun kazanabileceği paranın ucu bucağı yok, o ayrı konu.
ayrıntılı bilgi için mesaj atabilirsin bana.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(21.09.18)
Bu aksam acilde nobetciydim. Arrest oldu ve hasta yakinlari acilin camlarini kirip, ellerinde cam parcalariyla doktorlari oldurecegim diye ustumuze yurudu. Arka kapidan kacarken asistan intern hemsire birbirimizi eziyorduk. Sanirim kariyer secimimi yaptim bile :) Herkese tesekkurler.
0
🌸mid sistolik klik
(21.09.18)
nasıl mutlu olacaksan öyle yap. aileni dinle ama, süzgeçten geçirip son kararı kendin ver. geceleri sabah olmasın diye kalkıp kalkıp saate bakacağın bir iş yapacaksan yapma. daha çok yıpranırsın.
0
Neill
(21.09.18)
(13)

Türk insanı neden özgüven sahibi değil

bana her yer cehennem
Dün bear grylls programı izliyordum. Konuk olarak olimpiyat şampiyonu Lindsey Vonn vardı. Hayat hikayesini anlatıyor.Dedi ki. 16 yaşına kadar antrenmanlarımı babamla yapıyordum. Sonra anlaşamayınca evden ayrıldım ve kendi yolumu çizdim. Vs vsŞimdi hepimiz biliyoruz ABD de 18 yaşına gelince çoğunluk
Dün bear grylls programı izliyordum. Konuk olarak olimpiyat şampiyonu Lindsey Vonn vardı. Hayat hikayesini anlatıyor.

Dedi ki. 16 yaşına kadar antrenmanlarımı babamla yapıyordum. Sonra anlaşamayınca evden ayrıldım ve kendi yolumu çizdim. Vs vs

Şimdi hepimiz biliyoruz ABD de 18 yaşına gelince çoğunlukla çocuklar evden ayrılır.
Bizde de çoğunlukla evlenene kadar aileyle yaşanır

16 yaşındaki kız çocuğu baba ben kendi yoluma gidiyorum diyip evden ayrılsa, polis çocuğu bulup ailesine teslim eder.
(En iyi ihtimali yazdım)

E bakıyorum şimdi kız erkek geliyor 30 yaşına hala öz güven sorunu vs var ülkemizde

Nedir peki bizim türk çocuklarını böyle yapan. Ana kuzusu olarak yetiştirilmek mi ?
Gerçekten merak ediyorum.
0
bana her yer cehennem
(21.09.18)
amerikada basit işlerde para kazanmak ayıp değil, ama memur çocukları bile burada garsonluk yapmak istese ailesi izin vermez. para kazanma konusu önemli.

burada aile çocuğuna çok koruyucu yaklaşıyor ve özgürlükçü değil.
0
cedex
(21.09.18)
Devlet çocuklara değer veriyor ve çocuk bunu görüyor. O sebeple gerektiğinde ailesine karşı gelse bile ecel'in bahsettiği gibi köprüaltına düşmeyeceğini biliyor.
Bizde durum iki uçta; bir kısımda sebebi bilinmez sonsuz bir özgüven var; çocuk biliyor ki anası-babası onun için canını verir, onun üzerinde etrafına, ana-baba da dahil (buna özgüven mi demeliyiz bilemiyorum) sataşıyor. Bir grup sa farkında ki ana-babası düşse yerden kaldırmayacak pısıp kalıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(21.09.18)
Özgüven var ama taşak yok bizimkilerde.

Otur konuş herkeste ego 1500 ama sor anasıyla oturuyor halen.

Sebeplerinden biri ekonomik tabi. Bizde genç yaşta işe girip çalışsan asgari ücret bile vermezler. Kaldı ki asgari ücret verseler bile ev oda tutup yaşaman imkansız gibi bir şey.

Abd'de falan gidip McDonald's da bile çalışsan saati 9-12 dolar arası kazanırsın. O parayla da en pahalı şehirde bile boktan bir oda tutup yaşama şansın var. Bizde erkek çocuğuna bile tecavüz ederler o yaşta sahipsiz kalınca.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.09.18)
Bence maddiyattan önce aile ile olan ilişkiler, kültür vs.
Hele ki kadınlar için. Bekar bir kadının ailesiyle aynı şehirde olduğu halde ayrı ev tutup yaşaması (maddi durumu müsait olsa dahi) hala İstanbul' gibi bir metropolde bile çok zor. Yapan kadınlar tabii ki var ama çoğunluğu bunu yapamıyor.
0
peggy
(21.09.18)
özgüven ne alaka ya?

ben çok yüksek maaş alsam çok param olsa niye ailem ile yaşayayım ki?

yaş 18 olur olmaz ayrılırım.
0
xdenizx
(21.09.18)
1- ülkenin ekonomik koşulları buna izin vermiyor. Yurtdışında işsizlik düşük. millet her tarafta iş bulur. sosyal haklarıda devlet güvencesinde.

2-anne-babanın çocukken aşırı koruyucu tutum sergilemesi. "onu yapma ayıp, bunu yapma ayıpi el alem ne der?" diye diye millet özgüvensiz yetişiyor.
0
komando kani var bende
(21.09.18)
gelişmiş ülkelerde ülke dinamikleri herhangi bir bireyin orta ve üst düzey hayat yaşayabileceği bir standart sunuyor. amerika, avrupa gibi ülkelerde bir dükkan kirala zeytinyağı sat 5 yılda 15. dükkanı açarsın. ben tuğladan değil ahşaptan ev yapıyorum de 6.yılda site kurabilirsin. şaraba bal katıp satıyorum de 7.yılda kralsın. sistem ve ülkelerin dinamikleri bu şekilde. şimdi mesela kore, Taiwan bu şekilde.

orta ve düşük gelişmişlik seviyesindeki ülkelerde ise bu dinamikler yok. paran olsa bile batma ihtimalin yüksek. örneğin türkiye. dev gibi firmalar iflas eşiğinde.

yani ülkenin dinamikleri ile alakalı. kişiler ile bir alakası yok.

bunu memur çocukları neden hep çalışan oluyor zengin çocukları neden hep patron oluyor gibi de düşünebilirsin.

zenginde baba'dan gelmezse dayıdan gelir olmazsa amcandan haladan teyzeden gelir para.

memurda ise zaten en okumuş adam odur sülalede.

peki çözüm nedir? sorarsanız söylerim.

not : 5 yıldır eu ve tr'deki startuplara danışmanlık veren bir firma sahibiyim. görüşlerim eu ve tr'den neredeyse aynı işi başlatıp eu'da yürüyen tr'de yerinde sayan firmalardan oluşuyor.
0
dedim dedim de kime dedim
(21.09.18)
Benim annemler 5 kardes, 4 u sorunlu mesela benim annem babam ayri, kuzenimin babasi ayyaş, otekinin annesi manyak, digerinin metresi var. Olaylar, olaylar. Aileler hep sorunlu.

En duzgun olmasi gereken, sorunsuz aileye sahip kuzenlerimin buyuk olani uyusturucu kullaniyor ailesi bas edemedi. Kardesi de annesiz hic birsey yapamaz, tikleri var, belki aylik 5 bin harclikla uyduruk bi ozelde okuyamadi, 3. Sinifa gecemedigi icin birakti.

Digerlerinde ise basarili olan da var ama olmayanda ama herkes kendi yolunda ilerliyor. Kendini kurtarmak icin cabaliyor. Aileye bagimlilik yok. Annem bize hep, calisirsaniz kendinize, bana mi okuyosunuz, calismazsaniz ben 100 lira harclik veririm evde oturursunuz der.

Teyzemse, 25 yasinda dersaneye gidecek ogluna araba alacak (lise kursu icin, kpss kursu falan degil). Bi dukkan acin, calissin dedim, ogullarini kiskaniyor durumuna dustum. Bu adam ailesini birakir mi? Ben de olsam birakmam.

Aslinda demek istedigimi tam anlatamadim ama, aileler cocuklarini kendilerine bagimli hale getiriyorlar. Bir de egitimsiz insanlar olunca yönlendiremiyorlar. Cocuklarinda bir amaclari olmuyor oyle mal gibi yasiyolar.
0
wishmaythşngs
(21.09.18)
Bir genç iş arkadaşım var. 24 yaşında. 19’undan beri anne-babasının evinde oturduğu odaya kira veriyor, çocukluğundan beri büyüdüğü evde. Ötesinde, annesinin yaptığı yemekten yiyemiyor. Buzdolabında rafları ayrı. 19 yaşındaki bir öğrencimi de annesi evden kovmuş “Babanla sevişemiyoruz sen doğduğundan beri. Bağıramıyorum. Git de düzgün düzgün sevişelim. Evliliğimi mahvettin” diye. Haliyle genç yaşta çalışmak zorundasın. Öyle, bıçağın ucuna meyve takıp veren anne baba yok. Geçenlerde bir kadın beş yaşındaki çocuğuna harçlık verip harçlığından kira parayı kesmiş i, kira ayı öğretmeye çalışıyormuş. Büyük tartışmaya yol açtı, beş yaş erken mi zamanı mı diye.

Türkiye bir uçsa, Amerika’da başka bir uç. Türkiye’nin ucu özgüvensizliğe beden oluyorsa, Amerika’nı ucı da zalimleşmeye ve yalnızlığa yol açıyor. Türkiye’de kutuplaşma çok olsa bile insanlar birbirine destek oluyor en azından. Amerika’da zınk diye kendini evsiz bulabiliyorsun. Amerika’da devlet çocuklara değer falan vermiyor. Bir tek ailen seni dövüyorsa falan Sosyal Hizmetler elinden alır, yetimhane gibi yerde daha kötü şartlarda yetişir. Ya ölür ya ölmez.
0
aychovsky
(21.09.18)
Türk insanı tembel. Hepsinin kafa az iş yapıp çok para kazanayım diye çalışıyor. Ailesinden ayrılıp kira fatura ödemek zor geliyor. Üşeniyorlar. Sorsan müthiş zekiyiz, müthiş çalışkanız ama adam daha çamaşırını yıkamaktan aciz.
Ayrıca anandan babandan ayrı eve çıkıp tek başına yaşamak zorunda değil herkes. Ev arkadaşı diye bir şey var. Kaldı ki bahsettiğiniz amerika ve avrupada da insanlar ev arkadaşları ile yaşıyor. Bu şekilde eve çıkmak zor bir şey değil.
Ama bizimkiler alışmış aileden bağımsız yaşamamaya. Sorsan ana babaları izin vermiyor. 25 yaşını geçtikten sonra hala anne babadan izin alıyorlarsa diyecek söz bulamıyorum zaten. Sen nasıl ilişki yaşıcan. Sen nasıl bi kadın ya da bir erkekle çift olucan. Sen nasıl evlencen. Oldu olacak sevişirken de izin al ki evet onu da yapıyorlar kısmen. Biraz ağır konuşcam ama belli bi yaştan sonra ailesiyle yaşayan erkeğe erkek demem ben. Alıştırıyolar çocuklarını bu şekilde. Sonra adam 60 yaşına geliyor hala ana babasından para istiyor. Misal dayım. Çok var böyle insanlar.
Ha demiyorum ki anana babana karşı gel. Ama bunun bi usulü var. Yavaş yavaş aileyi alıştırırsın bu şekilde yaşamaya. Ama bu konuda bile tembeller bizimkiler. Aileden ayrıldıktan sonra tabiki zorlanacaksın. Zamanla düzeliyor durum. Biraz az lüks yaşamayı ve bişeylerden feragat etmeyi öğren.
0
moratoryumkisilik
(21.09.18)
bu aslında özgüvensizlik değil. bunun birçok sebebi var.

1) türkiye'de iş bulmak amerika'dan çok daha zor. türkiye'de kelli felli adamlar bile iş bulamıyor. sen diyorsun ki çocuk 18 yaşından önce işte çalışsın. bu çocuk işte çalışsa bu sefer ev geçindirme derdinde olan kelli felli adamlar iş bulamayacak. o yüzden ev geçindirme derdi olmayan gençlerin çalışmaması türkiye şartlarında mantıklı. örneğin bizde pizza getirenler kelli felli adamlarken amerika'da çocuklar. garsonlar da öyle. bir de bizde sömürü düzeni var. adam asgari ücret veriyor, günde 12 saat çalışmasını istiyor. her anne/baba çocuğunun bu düzende çalışmasına itiraz eder. çocuğunun okuyup büyük adam olmasını ve insanca şartlarda çalışmasını ister.

2) özgürlük/konfor ikilemi var. özgürlüğün arttıkça konforun azalıyor. biz tembel insanız. özgürlüğümüzden taviz verme pahasına konforumuzu düşünüyoruz.

3) elalem ne der anlayışı. bizim aile ve toplum yapımız evi terk etmeye hoş bakmaz. evini terk etsen polisi ararlar. ailen dışındaki insanlar da hoş karşılamaz. etrafta sürekli senin dedikodun yapılır. sürekli sorular sorarlar sana, neden terk ettin evi diye. sevgilin/eşin de yadırgar bu durumu.
0
nickini degistiren yazar
(21.09.18)
bunu formülize etmek zor bence.
-aile yapısı
-kültür
-çalışma koşulları
-yaşam standartları

bizim gurbetçiler mesela orada gençlerin meyve-sebze toplamaya gittiğini söyler, nice zengin ailelerin evlatlarına kuruş koklatmadığını anlatır.

benim genç bir akrabam; kendisi inşaat işçisi, yeni evlendi, arsa aldı, ev yaptı. 400 bin euroya mal etti, kredi ile ödeyecek. kredi almak maliyetsiz.
şimdi burda bi inşaat işçisi o tarz bahçeli çift katlı on numara dekore edilmiş bir villayı kaça diker nasıl diker?
0
cemiyetin ünlü siması
(21.09.18)
büyük oranda ekonomik şartlar diyorum.

İngiltere'de yaşadım, gördüğüm şey şu: Oradaki genç istese gidip markette, kafede barda asgari ücretle iş bulabiliyor ve asgari ücret yaşamasına ve hatta birkaç ay para biriktirip araba almasına falan yetiyor. E tabii ki "kendi kendine yeten" insan oluyorsun.

Türkiye'de asgari ücretin 2-3 katı maaş alanlar o alım gücüne sahip değil be. Tabii ki ya ev arkadaşı buluyor ya ailesiyle kalıyor bir şeylerden feragat ediyor yani.

Proje üretmek açısından dersen, batıdaki adam/kadın yaptığı proje batarsa basit bir işle yine hayatını geçindirebileceğine güveniyor. Bizde git bir şey üret ve bat, sonra markette iş bulup hayatıma devam ederim diyebiliyor musun?

Aynı şey orada yaşlılar ev almıyor dünyayı geziyor muhabbetinde de geçerli. Avrupa'da da bir yılda paraları %60 değer kaybetsin sonra konuşalım onları. Bizde de para-enflasyon stabil olsun (yıllarca) sonra bizimkiler dünyayı gezmeye başlıyor mu hala taşınmaz mı alıyor o zaman bakarız.
0
nhk ni youkosu
(21.09.18)
(8)

Margarin lobisini kim patlattı?

speedy
Bu Allahsızlar sabahtan akşama margarin reklamları döndürüyordu ya la televizyonlarda. Sana yiyin, Luna ailenizin koruyucusu, Rama en sağlıksı. Ne kafa mkerlerdi ama. Yeminle faiz lobisinden 20-30 kat daha güçlüydü bunlar. Ne oldu bunlara, Türk toplumuna margarin niye bu kadar iyi bir şey gibi pompa
Bu Allahsızlar sabahtan akşama margarin reklamları döndürüyordu ya la televizyonlarda. Sana yiyin, Luna ailenizin koruyucusu, Rama en sağlıksı. Ne kafa mkerlerdi ama. Yeminle faiz lobisinden 20-30 kat daha güçlüydü bunlar. Ne oldu bunlara, Türk toplumuna margarin niye bu kadar iyi bir şey gibi pompalandı?
0
speedy
(19.09.18)
canan karatay reyiz patlattı hepsini

ulan akıl var mantık var, katı yağ margarin becel, türk kalp vakfı öneriyormuş.

katı yağ öneren türk kalp vakfı mı olur, akla hayale aykırı bi defa.
0
killerbee
(19.09.18)
katı yağda sorun yok. margarinde sorun var. tereyağı da katı yağ. gayet de sağlıklı.

kimin patlattığından emin değilim. ama canan karatay bunu televizyonlar önünde bağıra bağıra söyleyince öldürücü darbeyi indirdi. artık "tereyağının lezzet ikizi" diyerek pazarlamaları zor.


fakat hala marketlerde var bunlar. hala patlamış sayılmaz. teremyağ benzeri ürünler var. otellerde falan verilen şu küçük paketlerde de hala görüyorum. tereyağı gibi görünüyor birebir. ama içeriğini okuyunca bir bakıyorsun margarin.
0
godsparticle
(19.09.18)
gıda da önemli olan damak tadını oturtmak onu oturruğun zaman zaten gerisi geliyor. en güzel örneği pepsi aslında pepsi'de çalışan biriyle konuştuğunda adamların tüm amacının alışkanlık kazandırmak olduğunu göreceksin daha önceleride zeytinyağı yerine ayçiçek yağı kullanılmalı diye bir çok reklam vs yapılmıştır.

bir diğer örneği şu tavuk et bulyonları idi ama o tutmadı sanırım. yine cereal denilen corn flakes'ler başka tutmayan örnekler.
0
dedim dedim de kime dedim
(19.09.18)
aslına bakarsanız karatay margarin yemeyin çok zararlı tereyağı yiyin, kollestrol zararlı değildir diye açıklama yaptı.

binbir türlü doktor ağız dolusu küfürler, abuk sabuk şeyler söyledi, defalarca dava açıldı, hepsini kazandı karatay.

geçenlerde de amerikanın bir ilaç firması(kollestrol ilacı üreten firma) çeşitli tıbbi araştırmalar sonucunda kollestrolün aslında zararlı olmadığını kabul etmek zorunda kaldı.

yani özetle bu karataya sayan söven adamların hepsi ya amerikadaki ilaç sanayinin piyonu ya da bu margarin firmalarının.
0
killerbee
(19.09.18)
eskiden daha beter yağlar da kullanılıyormuş. kalp rahatsızlıklarının artması ve tıp çevrelerinin yönlendirmeleriyle bazı yağların tüketimi azaldı. margarin üreten markalar ise eski tecrübeyle margarin için yalandan ibaret olan geniş bir övgü kampanyası yürüttü. tüketimini terk etmek bunun için biraz zaman aldı.

mevzu üzerine araştırma yaparken ilaç şirketi karşıtlığından geçimini sağlayanları, popülerite kazanmaya çalışanları atlamamak gerekir. karatay bilerek ya da bilmeyerek, bu gruba kısmen dahil olmuş durumdadır. gerçeklikle alakası iyice sorunlu hale gelmiş toplumumuzun paranoyaları (ilaç şirketlerinin komploları vs.) üzerine oynayan ve bundan çıkar sağlayan, uzmanlık alanı dışında ahkam kesen bu tip kişiler sebebiyle güya eğitimli aileler çocuğuna aşı yaptırmayı reddedip kızamık vb. basit hastalıklardan ölümüne sebep olabilmektedir. kalp damar hastalıkları ve beslenme ile ilgili konularda da bu örneği akıldan çıkarmamak gerekir.
0
zgrydn
(19.09.18)
Margarin lobisi Karatay'dan çok önce patladı diye hatırlıyorum ben. Ama acemi'nin dediği gibi kullanılıyor hala.
0
auroraaurora
(19.09.18)
aslında memlekette margarinin geçmişi 60 yıllık filan. Amerikancı başbakan abimiz menderes denen herif bizi amerika'nın beslemesi yaptığı için margarin olayı oradan türedi. Çok iyi hatırlıyorum, margarin reklamlarında tereyağının kalp sağlığına zararlı olduğu lanse ediliyordu. o zamanın margarincileri şimdilerde tereyağcı oldu.
0
silah taciri
(19.09.18)
90'larda margarin reklamlarından çok terayağın zararlı olduğu algısı yaratıldı. tereyağı öcü gösterildi. millet de paşa paşa margarin kullandı.
0
faydam yoksa da zararim olmaz
(19.09.18)
(4)

işe almak isteyen firma

dedim dedim de kime dedim
bir firma işe almak istiyor beni yönetici pozisyonunda ama firmaya güvenmiyorum. 1-2 ay çalıştırıp para yok dddkd sayanora diyebilirler.en az bi 6 aylık maaşı nasıl kitlerim? sadece sözleşme vs yeter mi? yani adam 2. ayda bayrağı çekince ben 6 aylık maaşı çekeyim istiyorum.firma-firma olsa ne yapaca
bir firma işe almak istiyor beni yönetici pozisyonunda ama firmaya güvenmiyorum. 1-2 ay çalıştırıp para yok dddkd sayanora diyebilirler.

en az bi 6 aylık maaşı nasıl kitlerim? sadece sözleşme vs yeter mi? yani adam 2. ayda bayrağı çekince ben 6 aylık maaşı çekeyim istiyorum.

firma-firma olsa ne yapacağımı biliyorumda çalışan olarak bilemiyorum tam.
0
dedim dedim de kime dedim
(18.09.18)
2. ay bayrağı çekme ihtimali olan işe girip kurulu düzenini niye bozuyorsun ki?
0
musmus
(18.09.18)
bi arkadaşıma çok benzer birşey oldu. sektörünüzü bilmiyorum ama eğer en az 3 yıllık emeğiniz olan bir şirkette çalışıyorsanız şu ortamda risk almayın derim.şimdi yönetici değilsiniz galiba yönetici pozisyonu olması aklınızı çeliyor olabilir ama risk almak için doğru bir zaman değil bence.
0
imnotsureabout
(18.09.18)
ya açıkcası kendi firmam varda tahsilat yapamamaktan anam ağladı. bunlarda danışmanlık verdiğim bir firma idi. önden bi 6 ay danışmanlık sözleşmesi mi imzalatsam acaba teminat mektubu isteyip? danışmanlığa teminat mektubu da garip tabi.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(18.09.18)
hocam bir aylık maaşı veremeyen ya da vermeyen adam 6 aylık maaşı hiç vermez. siz yine yapabiliyorsanız yapın sözleşme falan ama olay mahkeme salonlarına taşındığı zaman konu çok uzun zamanlarda çözüme kavuşuyor. aklınızda bulunsun.
0
draconas
(19.09.18)
(6)

Neden Yapısal Reformları Yapmakta direniyoruz ?

paudi
Yani hukuk, adalet, demokrasi gibi reformlarda neden yapmadıklarını tahmin ediyorum sebepleri bellli. Fakat bu hükümet Atatürkün 1920 lerde yokluk içinde başardığı sanayi, endüstri hamlesi, tarım, ticaret gibi etken sektörlerde neden yapmıyorlar ? Bunları yapmaması için ne engeller var önünde. Yani
Yani hukuk, adalet, demokrasi gibi reformlarda neden yapmadıklarını tahmin ediyorum sebepleri bellli. Fakat bu hükümet Atatürkün 1920 lerde yokluk içinde başardığı sanayi, endüstri hamlesi, tarım, ticaret gibi etken sektörlerde neden yapmıyorlar ? Bunları yapmaması için ne engeller var önünde.

Yani bayburt a havalimanı yapacagina gübre fabrikası, hakkariye havalimanı yapacagina dev et süt üretim çiftlikleri neden yapılmıyor ?

Onlarıda yap işlet devret modeli ile yap zafer havalimani gibi bir yerden zarar edicegine kütahyadaki kuracagin kaucuk, petro kimya tesisinden zarar et hiç değilse kalkınır dışa bagımlılıgın azalır.

Sorumun neredi saçma? Nerede hata yapıyorum ?
0
paudi
(18.09.18)
proje oluştururkenki temel motivasyonları hizmet değil de rant, ondan.
0
zgrydn
(18.09.18)
sorun doğru fakat cevabı çok uzun :)

kısaca şöyle değerlendirebiliriz:
1. üretim ve alt yapı uzun vadeli dönüş yapar, günü kurtarma derdindeki iktidarlar buna girişmez.
2. havalimanı, yol vb projeler hızlı şekilde ortaya çıkar, göz boyaması kolaydır, kolay yoldan birini zengin eder.
3. çoook uzun zamandır ülkedeki egemen zihniyetin yarına yatırım yapma gibi bir derdi yok.
4. üretim ekonomisine geçmek zahmetli bir süreçtir. şu anda üretim yapmak istesek kullanacağımız know-how bile yok. (sıfır değil tabi ama çok az). hatta nitelikli insan gücümüz bile çok az.
5. 2001 krizinden çıkış için sunulan politikalar.
6. vb. vb. vb.

Daha pek çok madde yazılabilir, keza yukarıdaki maddelerin her birinin de kendi sebepleri yazılabilir.
0
re noreno
(18.09.18)
iktidar partisi genelinde belli işler dışında iş yapabilecek insan yok. yani gübre, kaucuk, tarım, kimya tesisleri çalıştırabilecekleri kurabilecekleri kendi bünyelerinde insan, iş adamı yok. o sebeple kendileri yani kendi iş adamları o tür işlere hiç girmiyorlar bunun yerine yol, inşaat onlar için çok daha kolay işler. diğer türlü kendileri yapsalar bile ya çırak çıkacaklar ya batıracaklar vs. bu tür mühendislik işlerini bizim gibi insanlar yapabilecekleri için orada pazar oluşturmak istemiyorlar. çünkü mesela bana 10-15 milyon dolarlık pazar bıraksa (ki nerden baksan 20 ev falan) ben oradan yürürüm. bunu bildiği için hiç mühendislik içeren bir pazar oluşturmuyorlar. oluştursalar bile ihale ile mühürlüyorlar pazarı.

en iyi örneği güneş enerjisinde yaşandı. biz türkiye'nin her yerine yaparız dediler zaten yarısı inşaat içeriyor. yasaya göre gecekondu diker gibi tr'nin istedğin yerine ges kurabiliyordun geri dönüşü 6-7 sene. hemde devletten dolarla alıyorsun paranı. cidden mis gibi iş. özel sektör bir daldı bu elemanlara iki panel koyacak bir yer bile kalmadı. önce trafo kapasitesi yok dediler. sonra kanunu ve teşviki kaldırıp. mega bir ihale yapıp bir gruba tr'deki tüm yapım işlerini verdiler.
noldu şimdi? benim gibi insanlar için pazarı kapattılar ve bir A firmasına tüm işleri verdiler. hem benim gelişmemi önlediler hem A grubunu mutlu ettiler hemde kendileri kazandı.

mevzu bu yani. adamların kendi içlerinde mühendislik işlerini yapabilecek, çevirecek iş adamları yok. o sebeple o sektörleri açmıyorlar. yasa ile kısıtlıyorlar. teşvik ve taban fiyatları feasible olmayacak şekilde yasa çıkartalım sonra isteyen gruba feasible X fiyattan verelim. mantık bu.
0
dedim dedim de kime dedim
(18.09.18)
@duna bu hükümetten o dediklerini beklemedek horozdan yumurta beklemek gibi kalıyor. Dediklerinde haklısın ama senin dediklerin benimkilerden daha utopik kalıyor.

Benimkiler daha gerçekçi hayaller olduğunu düşünüyorum.

@xoortant
yap işlet devrette kısa vadede devlettin herhangi bir kaybı yok. Hatta inşa sırasında ve işletme sırasında oluşan istihtam kısa vadeli kar bile sayılabilir.
0
🌸paudi
(18.09.18)
Ayrıca şuandaki yatımlar ile ( havalimanları, köprüler, hastahaneler ) uzun vadede devlet endüstriyel tesislere nazaran daha fazla zarar ediyor. Uzun yada kısa vadede Anadoluya dagilmiş 10 tane çimento fabrikası kurma ihalesi tek başına zafer havalimanından daha karlı olduğunu dağdaki çoban bile biliyor.
0
🌸paudi
(18.09.18)
Adamlar tüm sistemlerini rant üzerine kurmuşlar. Bunu degistirirlerse dagilacaklarını biliyorlar. Ayrica isteseler de bunu degistirebilecek egitim ve bilgiye sahip değiller. Yani eşek ölene kadar tepesinde oturup vuracaklar kırbacı.

@dedim dedim
abim güneş enerjisi işine girmek istiyordu. baya araştırdı. hatta en son bununla ilgili bir fuara gitti. orada ona, devlet verdiği sözleri tutmuyor, bizi baltalamak için uğraşıyor gibi. nedenini anlamıyoruz , oysa türkiye ye çok yararlı olacak bir sektördü demişler. nedeni anlattığın şeymiş demek :)
0
herhaltibiliyoring
(18.09.18)
(6)

Soğuk Su Ve Depresyon

6 yasimdan beri metal dinliyorum
Selam,Bissürü yerde karşıma çıkıyor soğuk suyun depresyona karşı etkisi var falan diye. Sizce de öyle mi? Bonus soru: Depresyona karşı ve gün içinde daha enerjik, mutlu hissetmek için "hack"leriniz var mı?
Selam,

Bissürü yerde karşıma çıkıyor soğuk suyun depresyona karşı etkisi var falan diye. Sizce de öyle mi?

Bonus soru: Depresyona karşı ve gün içinde daha enerjik, mutlu hissetmek için "hack"leriniz var mı?
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(17.09.18)
Depresyon değil ama anksiyete geldiğinde soğukta yürümek iyi geliyor.

Ben seks diyorum depresyona karşı. Umarsızca vuruş kadın erkek farketmeksizin iyi gelecektir.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.09.18)
Seks de bi şeyi değiştirmiyo. Gece gündüz tavşan gibi seviştiğim zamanlarda daha depresif oluyodum.

Soğuk suyu hiç sevmem
0
Delay Fuze
(17.09.18)
wim hof dıye araştır. bu adamın bu konuda bir sürü videosu var.
ben arada yapıyorum ve bence gerçekten işe de yarıyor.
0
orpheus
(18.09.18)
depresyondaki adamın libidosu mu olur yav, ne seksi? duş almaya üşeniyo insan, bi de seks yapacak bahhele...

balkonda oturuyorum, püfür püfür esiyor, denize bakıyorum. çok sevdiğim bi dizinin çok sevdiğim bi bölümünü izliyorum. bi şeyler yazmaya çalışıyorum, anlamlı-anlamsız fark etmez. temizlik yapmak, evi süpürmek gibi aktiviteler de bedava.
0
nice tnetennba
(18.09.18)
playlistini değiştir tarzın dışında müzik dinle,
0
dedim dedim de kime dedim
(18.09.18)
eve çok tıkılıp uyuyordum hafta sonları, artık bünyem dayanmıyor, mutlaka yürüyüşe çıkıp bir yerde çay kahve içiyorum, uzun bir tur atıp dönüyorum.

Tamamen yalnız kalmak yerine haftada 1-2 gün de olsa birileriyle sohbet ediyorum, iş yerinde sosyalleşmeye çalışıyorum.

Çok kahve ya da çay içmek yerine, bana keyif veren, örneğin Türk kahvesi, kapuçino gibi (normal kahve de olabilir) bir bardak içip internette dolanıyorum (ama çok oturmamak lazım başında)

Yeni çıkan bu kitabı mutlaka okuyun, hem bu yöntemler, hem de sorunun daha temelli çözümü için fikirler veren, grafik bir roman, gerçek bir hikaye.

www.tudem.com
0
kaset
(18.09.18)
(7)

fabrikadaki tadıcılar neden gıdaları tadıyor ki?

iddaaci
şimdi belgesellerde izliyorum. fabrikada koca bir şarap tankeri var. oradan bir bardak şarap alıp tadıyor. dengesine filan bakıyorum diyor.bir başkası meyve suyu tadıyor. kimisi başka bir şey tadıyor. zeytinyağı tadıyor.şimdi sorum şu: bu adamlar diyelim o içtiklerini beğenmedi, koca tanker çöpe mi
şimdi belgesellerde izliyorum. fabrikada koca bir şarap tankeri var. oradan bir bardak şarap alıp tadıyor. dengesine filan bakıyorum diyor.

bir başkası meyve suyu tadıyor. kimisi başka bir şey tadıyor. zeytinyağı tadıyor.

şimdi sorum şu: bu adamlar diyelim o içtiklerini beğenmedi, koca tanker çöpe mi dökülüyor? yoksa "aranan" tad için gıdalara yapay tadlandırıcılar mı koyuluyor?

nedir bu durum?
0
iddaaci
(16.09.18)
sen fabrika sahibisin ben tadıcıyım,
hacı dedim şekeri az olmuş az daha şekerli olursa tam kıvamlı olur.
ne yaparsın?
0
dedim dedim de kime dedim
(16.09.18)
gerekirse atarlar neden olmasin? Herkes Turk mu?
0
stavro
(16.09.18)
müdahele edilip iyiye götürülecekse o yolu denerler.

çok kötüyse atılır atılmıyorsa ve mevcut durumu da değişmiyorsa, birinci ikinci üçünü kalite olarak sınıflandırılır, bizim gibi 3. dünya ülkelerine gönderilir.
0
killerbee
(16.09.18)
blend yapıyorlar kardeşim harman yani. çöpe giden bişey yok.
0
loser blueser
(16.09.18)
çöpe atmak yok +1

derecelendiriyorlar. şu şu kalitede olmuş şöyle kullanılsın, bunun segmenti bu, bu sek içilmez şununla şu oranda karıştırın falan diyorlar.
0
sir gawain
(16.09.18)
biraz daha beklesin, bunu şununla karıştıralım sepaj olsun. şu fıçıda bekletelim vs. bir sürü detayı var. onlara karar veriliyor.
0
tukenmez adam
(16.09.18)
Fabrikada copu bile cope atmazlar :)
0
brkylmz
(16.09.18)
(2)

spor ekipmanları

dedim dedim de kime dedim
kettlebell 12kgtraning band veköpük rulo alacağım. decatlon'da bunlar sırası ile139tl + 59tl + 54tl = 252tl ediyor.aynı kaliteyi daha uyguna alabileceğim başka bir yer var mı? şu ana kadar memnunum decatlon'dan ama bu ürünler biraz fazla geldi. mesela kettlebell 139tl bence baya pahalı geldi bana.
kettlebell 12kg
traning band ve
köpük rulo alacağım. decatlon'da bunlar sırası ile
139tl + 59tl + 54tl = 252tl ediyor.

aynı kaliteyi daha uyguna alabileceğim başka bir yer var mı? şu ana kadar memnunum decatlon'dan ama bu ürünler biraz fazla geldi. mesela kettlebell 139tl bence baya pahalı geldi bana.
0
dedim dedim de kime dedim
(16.09.18)
12 kg nokta atışı alma sebebin nedir? sabit ağırlıkla mı çalışacaksın hep? set al bence, para sonunun varsa da dumbell al. kettlebell pahalı.
0
diffarentiationation
(16.09.18)
12kg kettlebell ile salonda çalışıyordum şimdi eve alacağım. kettlebell ile çok daha fazla hareket yapılabiliniyor. dumbell ile benim istediğim hareketler yapılamıyor. 12'den yukarı çıkmayı düşünmüyorum.

250'yi 150'ye falan kapatabileceğim bir yer yok mu yani?
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(16.09.18)
(4)

rusça öğrenmeli mi?

dedim dedim de kime dedim
abd ve avrupa odaklı eğitim ve iş odaklanması ile ingilizce anadil gibi oldu lakin artık tr'nin gittiği her yolda rusya çıkıyor. acaba rusya'dan iş dünyasına özellikle mühendislik içeren işlere daha fazla iş gelir mi? rusça'ya kaymalı mı?bilinen diller ing, fr, itadaha açık olmak gerekirse son 3-4 y
abd ve avrupa odaklı eğitim ve iş odaklanması ile ingilizce anadil gibi oldu lakin artık tr'nin gittiği her yolda rusya çıkıyor. acaba rusya'dan iş dünyasına özellikle mühendislik içeren işlere daha fazla iş gelir mi? rusça'ya kaymalı mı?
bilinen diller ing, fr, ita

daha açık olmak gerekirse son 3-4 yılda rusya'dan makine, kimya, elektrik konularında iş alan veya iş gelen var mı? firma bazında soruyorum tabi. gidip orada çalışmak değil kastettiğim.
0
dedim dedim de kime dedim
(07.09.18)
Öğrenecek vaktin, enerjin ve azmin varsa öğren gitsin.

Makine, kimya vs. kismini bilmiyorum ama insaat icin gidip calisan; burada calisip oraya gecici olarak giden cok insan var. Hicbiri rusca bilmiyordi gerci.
0
yaraticinick
(07.09.18)
ya bir dili kullancaksan öğrenmek daha mantıklı bana kalırsa,
sonra öğreniyorsun az çok ama kullanacağın alan olmuyor zamanla gidiyorda dil sonra öğrenmeye çalıştığın zamana üzülüyorsun.
o sebeple biraz nokta atışı bir şey yakalamaya çalışıyorum.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(07.09.18)
rus dili ve edebiyatı öğrencisiyim. 4 sene sonra ne olacağını tabii ki söyleyemem ama iyi düzeyde rusça bilen bir adamın makine-kimya-elektrik konularında açıkta kalmasının neredeyse imkânı yok. ben kafam sayısala bassaydı kesinlikle petrokimya tarzı bir alanda ilerler, nefteyugansk'ta efendime söyleyeyim novıy urengoy'da petrol falan çıkartır keyfime bakardım deli gibi maaşla.

yalnız baştan söyleyeyim rusça kesinlikle üzerine çok düşülmesi ve devamlı çalışılması gereken bir dil. eğer rusça konuşulan bir ülkede yaşama şansınız yoksa en azından iki senenizi falan buna vermeniz lazım.

bunu moral bozmak için söylemiyorum, sadece beklentileri iyi ayarlamak lazım. rusça konusunda moral bozmak yapacağım son şeydir. iş yok yeaa, aşırı zor yeaa, bi boka yaramaz yeaa diyen tipleri dinlediğim için kendi hayalimi 6 yıl erteledim. başkasının bunu yapmasını asla istemem.

TL;DR rusça genel olarak oldukça değerli bir dildir ama makina, kimya, elektrik gibi alanlarda bilginiz varsa ekstra değerlidir.

ben alanımda iyi bir öğrenci olursam yüksek ihtimalle orada yaşayabileceğim veya iş bulabileceğim ama mezun olduğumda "sıfatın nedir?" dediklerinde "ezberden puşkin şiiri okuyom?" diyebileceğim sadece. buna ek olarak makine, fizik vs. bilen adam çok çok daha şanslı.

hatta ben makine ve kimya bilsem ingilizcenin yanına almanca-rusça koyardım, italyanca ve fransızcayla hiç uğraşmazdım bile.
0
der meister
(07.09.18)
Ruslar işlenmiş altını genelde türkiye'den alıyor. Yani bilezik,küpe,kolye vb. Kendi atölyelerini açıp türkiye'den usta falan götürdüler ama pek tutmadı diyebilirim. Hala büyük çoğunluğu türkiye'den alıyor.
0
dirildimde geldim
(07.09.18)
(9)

Neden ABD batıyor haberleri yapılıyor?

plastic_angel
Sebebi ne ki? Türkiyedeki muhaliflerden bile bu söylemi duyuyorum. İşsizlik en düşükte, alım gücü artmış, Katar, Arabistan müttefik, teksasta petrol gani vs vs..
Sebebi ne ki? Türkiyedeki muhaliflerden bile bu söylemi duyuyorum. İşsizlik en düşükte, alım gücü artmış, Katar, Arabistan müttefik, teksasta petrol gani vs vs..
0
plastic_angel
(25.08.18)
kim diyor acaba abd batıyor diye?
0
dedim dedim de kime dedim
(25.08.18)
milletin gazını alıyorlar işte.
0
tabirimekruh
(25.08.18)
yuzde 52 oy oranı yaplıyor o haberler. sana bana değil
biz inanmıyoruz. onlar inanıyor.

evet amariga batıyor. hatta coca kola içmezsek israilde batacakmış..
0
bana her yer cehennem
(25.08.18)
Kendi akrabamdan bu bildiriyorum:

Dünyada iki güç kalmış, ABD ve Türkiye. Şimdi kim kazanırsa dünyayı yonetecekmis. Çin ve Rusya bizi bekliyormuş.

Ne kadar doğru bilmiyorum, eleştiriyi sana bırakıyorum.
0
Traveller
(25.08.18)
amerikadan bildiriyorum

bu adamların dünya sikinde değil. amerika batsa dünya kalmaz. çomar avutuyorlar böyle
0
oscar
(25.08.18)
Bayram tatili nedeniyle televizyon izleme fırsatı buldum. Ve tahmin edin Amerika batıyor, dolar çakıldı haberlerini kim yapıyor?
Bildiniz, a haber. :)
0
etna
(25.08.18)
almanya kıskanıyor, amerika batıyor. yeni türkiye dünyayı inletiyor.

insanları kafalamak için yapıyorlar ve başarılı da oluyorlar.
0
tabudeviren
(25.08.18)
a haber izliyorsan bu haberler normal.
0
Tears of Devil
(25.08.18)
bunlar biraz amerikan medyasından da kaynaklı iddialar.
Amerikan medyası hem halkı bir eğilimden diğerine yönlendirmek için hem de bir düşman algısı yaratıp patriotismi körüklemek için arada "acaba çinliler bizi batıracak mı" gibi haberler yapıyor. Geçmişte de sovyetleri baz alarak böyle iddialar yapıyorlardı.

Amerika birleşik devletleri şu anki haliyle bile onlarca devletten oluşan Avrupa Birliği'nden, çin ve rusya ittifakından daha güçlü bir devlet. Ekonomik olarak da, askeri olarak da, siyasi olarak da bunlardan daha nüfuzlu.

Osmanlı'nın büyüklüğünü düşünün, ABD onun kat kat daha büyüğü. Bizim sandığımız gibi Osmanlı döneminin tek süper gücü değildi. O dönemin nüfuzlu devletlerinden biriydi. Avrupa'da Avusturya, Venedik ve Vatikan'a bağlı katolik devletlerle bir güç mücadelesi içindeydi. Askeri olarak eş güçte olsa da, Ticari olarak bu devletlerin biraz gerisinde kalıyordu. Tarım dışında öyle aman aman bir üretimi de olmadı. Özellikle duraklama döneminde portekizlilerin hindistan'a kadar ticaret yapmaya başlaması ekonomik olarak epey zorladı. Oysa ABD elindeki nüfuzu şu anda kimseyle paylaşmıyor. Belki rusya ve çin ittifakı. Ama onların da nüfuzu batı dünyasına ve Avrupa'ya sökmüyor.


Kaldı ki ABD sadece ABD değil. Avrupa'yı ayrı tutmak gerek, zira Avrupa-ABD ilişkileri bir çıkar ve batı medeniyeti işbirliği. Ama güney kore, japonya, kanada, ingiltere abd ile göbek bağı olan ülkeler. Tabii ki çıkarlar ve politikalar zaman içinde değişebilir. Ama özellikle Asya pazarında 2. dünya savaşından sonra Japonya ve güney kore ABD tarafından dizayn edildi. Buradaki şirketler, büyük markalar ABD finansmanlarıyla kuruldu.

Evet ABD de güç kaybedebilir. Çin büyüyen ekonomisiyle şu anda ABD için en büyük rakip. Ama ABD'nin sovyetler gibi bir günde batması çok zor bir ihtimal. 600 yıllık osmanlı'nın bile duraklaması ve çöküşü 350-400 yıl sürdü. Roma'nın dağılması yüzlerce yıl sürdü. ABD çapında bir devlet de öyle kolay batmayacaktır.

Bir de @acemi demiş ki sermaye sahipleri bir zamanlar osmanlı'nın arkasındaydı.
Bu biraz fantezi. Osmanlı sermaye için öyle çok acayip bir cazibe merkezi olmadı. Sermaye elbette Avrupa'daydı. Venedik'te, Avusturya'da, İngiltere'de. Yani serbestçe büyüyüp ticaret yapabileceği yerlerde. Muhakkak Osmanlı topraklarına da yatırımlar yapıldı yabancılar tarafından. Ama sınırlı. Osmanlı'nın avrupalı güçlü sermayedarlarla en büyük ilişkisi onlardan borç almak üzerine kuruluydu. Zaten batmasında da bu önemli etkenlerden biriydi.
0
anten
(25.08.18)
(3)

Diyarbakırlı Astronoma Nasa'dan gelen mektup.

syd barrett in kedisi
https://i.hizliresim.com/9NrLJO.jpgevet beyler resmindeki mektuptur. icatları çalınan müthiş mucit diyarbakırlı astronom Nasa'dan gelen çok nadir mektubu burada. nasıl über bir mucit olduğu anlaşılıyor. ama ne yazık ki nasa bu mucitin icadını yine çalarak literatürü değiştirdiğini atlamış.
i.hizliresim.com

evet beyler resmindeki mektuptur. icatları çalınan müthiş mucit diyarbakırlı astronom Nasa'dan gelen çok nadir mektubu burada. nasıl über bir mucit olduğu anlaşılıyor. ama ne yazık ki nasa bu mucitin icadını yine çalarak literatürü değiştirdiğini atlamış.
0
syd barrett in kedisi
(17.08.18)
Abi adam tam bir dahi yaaa. Ruhun hızını tespit ettiği çalışmalarını duyan siyonistler sur olaylarını başlatmış ve çalışmaları yağmalanarak yok edilmiş. Şimdi hemen bu akşamlık bira paramı bağışlıyorum ki pahalı bir teleskop alınsın.
0
catch the arrow
(17.08.18)
nasa'ya olan ilginiz icin tesekkur ederiz sevgili turkiye
0
Leonardo~Da~Vinci
(17.08.18)
olum iyiki ingilizceyi halletmişiz zamanında yok iki yazı gösteren bizi kekleyecek
0
dedim dedim de kime dedim
(17.08.18)
(1)

celine dion'un ses efekti

tabudeviren
https://youtu.be/rrWAUL9q4i4?t=70"This much is true" derken (01.12'de) "true"yu değişik bir şekilde söylüyor.bu bir yöntem mi ve adı var mı? yoksa kelimenin ingilizcede söylenmesiyle alakalı bir şey mi?
youtu.be

"This much is true" derken (01.12'de) "true"yu değişik bir şekilde söylüyor.
bu bir yöntem mi ve adı var mı? yoksa kelimenin ingilizcede söylenmesiyle alakalı bir şey mi?
0
tabudeviren
(14.08.18)
dedim dedim de kime dedim
(14.08.18)
(6)

sifir tl ile startup kurulabilir mi?

Leonardo~Da~Vinci
ise yarayacagini dusundugum guzel bir is fikrim var. 3d sektoru ile alakali. beni de belki secerler umuduyla turkiye'deki iyi kulucka merkezlerinin hepsine basvurdum. her biri cesitli gerekcelerle reddetti. bazilari red cevabi bile yollamadi. biri de yap sonra gel bize basvur dedi.isin ozu, meteliks
ise yarayacagini dusundugum guzel bir is fikrim var. 3d sektoru ile alakali. beni de belki secerler umuduyla turkiye'deki iyi kulucka merkezlerinin hepsine basvurdum. her biri cesitli gerekcelerle reddetti. bazilari red cevabi bile yollamadi. biri de yap sonra gel bize basvur dedi.

isin ozu, meteliksizim. universiteyi daha bitirmedim, bu fikrin gercege donusturmek icin teknik bilgim yok. ekibim yok. ama tum bunlardan onemlisi tutkum var. ayrica bu yolda her seyi ogrendikten sonra baslamak bir anlam ifade etmiyor. bu oyle bir sey degil. her sey yolda ogrenirsin. bu yolda hata yapmak ya da zarar etmek, hatadan ders alip yola devam etmek, omur boyu ogrenmek vardir.
bazen acaba cok mu hollywood'un etkisinde kalmisim diyorum kendime. steve jobs'in filmi, zukerbergin filmi derken uctum sanki. tabii ki onlara ozenmiyorum. ben sadece bu isi yapmak istiyorum, bu urunu yaratacak insanlarla beraber calismak istiyorum. hayal edilen urunu insanlarin hayatina sokan ekipte olmak bana kendimi iyi hissettiriyor. yasiyor gibi hissediyor oluyorum.

her ulkenin bir ekosistemi var. turkiye gibi bir yer ile usa veya avrupa ekosistemleri apayri. hedefledigim seviyeye ulasmak, turkiye ekosistemi icinde olmayacak gibi de gorunuyor. yani turkiye'de bir kere cesitlilik yok. cesitlilik bir sirketin olmazsa olmazidir. abd veya avrupa'da turlu turlu milletten basarili muhendis ya da calisan bulunur ama turkiye'de bulunmaz. gelmezler zaten. her bir milletten bir calisma arkadasi varolan probleme farkli bir acidan bakar, farkli cozum uretir her biri ve bir cozum yerine 100 turlu cozumler gelistirirsiniz.
tabii bir insan sevdigi isi bulundugu yer neresi ise orada da yapabilme kabiliyetindedir. bu boyledir ama hedefledigin boya ulasma noktasinda bana gore turkiye ekosistemi eksik.

universite okumayi sanirim kendim icin bos buluyorum. mezun olup gidip bir sirkette calismak beni kesinlikle mutlu etmeyecek. istedigim hayat bu degil. bunun farkettim. bana gore degil duzenli ve garantili hayat. ama bunu aileme de soyleyemiyorum. soylersem bana desteklerini keserler, kyk borcu+askerlik problemi ile ortada kalirim.

bir taraftan kalbim tutkunu takip et diyor; diger taraftan universiteni bitir goze batma diyor. ne yapacagim konusunda bir fikrim yok. bana tavsiyelerde bulunur musunuz? ulkeyi terketmek de olabilir.(o ulkede bir halt edemeyenler ulkeden gocer evet o kisi de ben oluyorum) ama ulkeyi nasil terk ederim. ustelik ingilizcem intermediate. cebimde 5 kurus yok. bankadan girisimcilik kredisi mi ceksem ne yapsam?
faizler de fahis onlarin.. bana bi yol gosterir misiniz? kizin, firca atin, eksiklerimi soyleyin. yerden yere vurun. serbest her sey. tesekkur ediyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(14.08.18)
Meteliksizsin ama bu parasız olmandan kaynaklanmıyor. Elinde fikrin dışında hiç bir şeyin olmamasından kaynaklanıyor. Sadece fikrin hiç bir değeri yok. Execution yoksa kimseden sana yardımcı olmasını bekleme. Ennnn kötü ihtimalle bir prototip göstermen lazım dostum.
0
roket adam
(14.08.18)
Sifir tl'ye ask olmaz ama is olur.

Fikir, business model, market research satarsin 2000-3000tl ye oradan yurursun.
0
dedim dedim de kime dedim
(14.08.18)
Sadece fikrin bir değeri yok.

-Çalışan bir prototip yapman şart.

-Sunum yapabilsen çok daha iyi olur.

-Ayrıca mutlaka ayakları yere basan iyi bir plan sunman gerek.

Steve jobs da Zuckerberg de iyi prototiplere ve planlara sahiptiler.

Ondan sonra gerekli yerlere erişebilmek, gerekli bağlantıları kurmak, gerekli kişileri ikna etmek... yani sosyal beceriler de oldukça önemli.
0
idexo
(14.08.18)
aslında sorunun temeli teknik bilgin olmaması. yani fikir tek başına bir anlam ifade etmiyor diğer arkadaşların da dediği gibi.

fikrin her ne ise, teknik yetkinliğin olmadığı için, gerçekleştirilebilir olup olmadığı hakkında da fikrin yok muhtemelen. bu hali ile fikrin yatırıma değer görünmüyor demek ki. genelde, "dahice bir fikrim var ama kimse anlamıyor" düşüncesine kapılıyor insanlar. bu bence büyük hata.

bir iş fikrinin yatırıma değer olabilmesi için bir çok adımı tamamlaması, kısa, orta ve uzun vade planlarını ortaya koyması, business modelini ortaya koyması, nasıl para yapacağını (monetizattion), para yaparken hangi maliyetlere katlanacağını oraya net olarak koyması gerekiyor. bunun yanı sıra elbette yapmak istediğin işin teknik yönü ne? bunu gerçekleştirbilecek misin?

bu girişimcilik işlerinde, "benim bi fikrim var, birileri para koysun, birileri de hayata geçirsin, ben de paramı alayım" şeklinde olmuyor. yatırım yapacak insanlar bu fikrin belirli bir olgunluğa geldiğini görmek istiyor.

bu start-up işlerinin bu kadar popüler olmasının nedenleri var. büyük firmalar ciddi start-up meet-up etkinlikleri düzenliyor, destekler veriyor, ödüller dağıtıyor vs. firmalar artık ürün odaklı ar-ge yatırımlarınıdan doğan riski minimize etme derdindeler. ar-ge için ayrıcağı masrafın 10'da 1'ini start-uplar için dağıtıyor ve büyük firmalar için artık bu işi girişimciler yapıyor. batanlar batıyor, çıkanları kendi bünyesine katıyorlar. tüm risk girişimcilerin ve bu işi çok güzel paketleyip sunuyorlar.

şimdi sen diyorsun ki, benim bi fikrim var bu işi teknik olarak yapıp yamayacağım da belli değil, sermayem de yok. en iyisi ben hiç riske girmeyeyeim, yatırımcı girsin.

bence, bir iş fikrini hayata geçirecek tekinik bilgi ve becerin yoksa, yeterli sermaye'ye sahip de olsan o işe girmemelisin. bir esnaf sözü vardır, "çıraklığını yapmadığın işin patronu olma" derler. bu hala çok geçerli bir öğüttür.

özetle, iş fikrinin olması güzel birşey ama tek başına anlamlı değil. olunlaştırmalı ve geliştirmelisin bu fikirleri. yatırım almak istiyorsan, sahibi olduğun fikrin ayaklarının yere bastığını, hayata geçebilir olduğunu, sana yapacağı yatırımın ne kadar sonra kendine kar olarak döneceğini göstermelisin...

başarılar.
0
coder6006
(15.08.18)
sevgili @coder6006, teknik bilgi kismini abartmissiniz. size bu konuda katilmiyorum. hicbir harika is tek basina yapilmaz. harika isler ekip isleridir. bu ekipte de turlu turlu insan vardir. teknik olan da olmayan da isi yuruten de. richard branson denen herifi dusun. adamin uzaya gonderdigi uzay araclari var. uzay turizmi yapacak. roket muhendisi mi? hayir. teknik bilgisi var mi? hayir. sadece bu iste gelecek oldugunu gordu. ve bu isi gercege donusturebilecek yetkinlikte insani bir araya getirip beraber bir ekip kurdu. ve yapti, yapiyor. hyperloop projesi de ayni sekilde.
bu yuzden teknik bilgi kismindan ziyade isi bir butun olarak gormek, isin anlamina odaklanmak ve tutkulu olmak. bunlar kesinlikte teknk bilgiden kat kat degerli. insanlari bir araya getirebilme becerisi de oldukca muhim.

ayrica bu alanda her sey yolda ogrenilir. isin en heyecanli kismi da budur. yukarida da belirttigim gibi. 4 4'luk olduktan sonra bir ise baslamayi dusunmek, yasamayi ertelemek demektir. bunun da bir anlami yok.
0
🌸Leonardo~Da~Vinci
(15.08.18)
@Leonardo, sanırım doğru ifade edemedim. teknik bilgi vurgusunu, girşimcinin oturup kendi başına herşeyi yapması için söylemedim elbette.

iş yaşamında elbette takım oyunu önemli ve günümüzde neredeyse hiç bir iş tek başına sağlıklı bir şekilde yürütülemez. farklı uzmanlıklar, farklı bakış açıları ve iş gücü kapasitesi önemli parametreler.

ancak dikkat çekmek istediğim konu, girişimcinin giriştiği konuya hakim olması gerekliliği.

bir iş fikrimiz olsun ve bunu hayata geçirmek için IT alanından yararlanmamız gerktiğini varsayalım. işte bir mobil uygulama üzerinden kullanıcıların not tutacağı bir uygulama fikrimiz var ve kimsenin aklına gelmemiş olsun.

bu fikri, daha önce IT projesi yapmamış birisi nasıl hayata geçirebilir? IT işlerinden anlayan birilerini bulup fikrimizi onlara yaptırmak bir yöntem olarabilir.

Ancak doğru kişileri bulmak, doğru teknoloji ve araçların kullanıldığından emin olmak, kurulan altyapının, geliştirilen uygulamaların vermek istediğin hizmetin hedefleri doğrultusunda büyümeye / ölçeklemeye uygun olması, projenin ne zaman biteceği, hangi işin ne kadar zaman süreceği gibi alınması gereken kararlar gibi binlerce sayabileceğim parametre var.

Gerekli teknik bilgiye sahip olmak demek, o projenin / işin başlangıcından sonlanmasına kadar ki süreçte ne yapacağını bilmek (kapsam), katlanacağı maliyetleri öngörebilmek, buna göre riski yönetebilmek demek.

yukarıda bahsettiklerimi, teknik bilgiye sahip olmadan yapabilen, yönteci vasfı yüksek insanlar yok mu? yani günümüz şartlarında zor. yöneticilik artık general business administration'dan geçmiyor malesef. teknik alanlar için daha çok engineering management yetileri öne çıkıyor. Özellikle start-uplarda bu ruh fazlasıyla ön plana çıkıyor. Branson girişimci ruhu olan, teknik konulara da bulaşmış ciddi bir sermayedar ve iş adamı. adamın işi bu. kaç farklı alanda, kaç farklı sektörde binlerce insanla çalışmış bir isimden bahsediyoruz.

sanırım bir ortaklık sizin için daha iyi bir çözüm olabilir. Yani iş fikrinizi paylaşabileceğiniz teknik bir kaç insanla hisse bazlı anlaşıp ortaya bir prototip koyup, iş modelini vs. net bir şekilde çıkarıp capital venture arayışına girebilir, eğer bir yatırımcıyı ikna edebilirseniz onunla da toplam hissenin belirli bir yüzdesi için anlaşabilirsiniz.

kolay gelsin.
0
coder6006
(15.08.18)
(6)

6 Yaşında Yeğenle Starwars İzlenir mi?

aslinda sana ne
Size inandım, size güvendim gençler. Derdim şu: 6 yaşında er kişi yeğenim starwars izlemek istiyor, ben de hiç izlemedim beraber izleyelim dedim. Ama haliyle hiç izlemediğim için çocuğa uygun mu fikrim yok. Bir de hangi filmden başlamalıyız? Yıl bazında gidip 1977den başlamak mı lazım? poff çok soru
Size inandım, size güvendim gençler.
Derdim şu: 6 yaşında er kişi yeğenim starwars izlemek istiyor, ben de hiç izlemedim beraber izleyelim dedim. Ama haliyle hiç izlemediğim için çocuğa uygun mu fikrim yok. Bir de hangi filmden başlamalıyız? Yıl bazında gidip 1977den başlamak mı lazım? poff çok soru...
0
aslinda sana ne
(14.08.18)
Bence olur. Zaten çocuk filmi olduğu için 12-13 yaşa kadar çocukların izlemesi uygundur.
0
catch the arrow
(14.08.18)
bence Star Wars: Episode I - The Phantom Menace'den başla öncesini karıştırma. çok merak ederse izletirsin.
0
dedim dedim de kime dedim
(14.08.18)
evet star wars çocuk filmi ama 6 yaş da çok küçük yav. gerçek insanların oynadığı diyaloglu uzun metraj film sonuçta, muhtemelen hiçbir şey anlamayacak, sıkılma ihtimali de yüksek. illa izleyecekseniz şu disney'e satıldıktan sonra daha da çocuklaşan yeni filmlerini izleyin bari.
0
sir gawain
(14.08.18)
çocuk filmi diyen arkadaşları 50 katlı gökdelenin tepesine davet ediyorum. atın kendinizi aşağı bizi uğraştırmayın.

modern dizi ve filmlerin birçoğuna esin kaynağı olmuş, birçok filmde gönderme yapılan bir şaheserden bahsediyoruz (4-5-6'dan bahsediyorum. son yıllarda yapılanlar biraz zorlama oldu kabul). 6 yaş biraz zorlama olur ama 4- 5- 6'yı izletin. sonra da büyüyünce tekrar izlesin. tamamen bambaşka birşey anlayacak / görecek.
0
hosein
(14.08.18)
cocuk filmi +1
0
hot potato
(14.08.18)
starwars kadar overrated film yoktur, şeyhini müritler uçurur derler ya bu filmi de fanları uçuruyor. bence izleyin, ışın kılıcı, uzayda ses, ışıktan hızlı seyahat, evrendeki demokrasi şöleni, bütün uzaylıların ingilizce konuşması gibi şeyler hoşunuza giderse sevebilirsiniz, 6 yaşındaki çocuk da sevebilir.
0
gezegen olan pluton
(14.08.18)
(8)

dolar alan halka kızmak

ocanal
max 10bin - 100 bin hadi bilemedim 300 bin tl'sini erimesin diye dolara çevirenlere neden kızıyorlar, bu insanların yatırımlarının toplamı döviz alım/satım hacminin ne kadarına tekabül eder?
max 10bin - 100 bin hadi bilemedim 300 bin tl'sini erimesin diye dolara çevirenlere neden kızıyorlar, bu insanların yatırımlarının toplamı döviz alım/satım hacminin ne kadarına tekabül eder?
0
ocanal
(13.08.18)
Rakam veremeyeceğim ama çok çok azına.

Çok büyük oyuncular var, yatırım ortaklıkları, devasa fonlar, hayvani servetleri yönetenler... Biz onların yanında karıncayız abi filler çok yukarılarda.

Mayıs'ta da yastık altındakileri bozdurun denilmişti, millet şovunu yaptı ama ne oldu kaç kuruş düştü dolar? Düşmedi. Şu an da senin benim sattığım dolarla düşmeyecek çok net. (Yatırım Tavsiyesi Değildir)
0
an engineer
(13.08.18)
Toplumun beklentileri genele yayilinca belki dise dokunur bir hacim olusuyordur, bilemiyorum, ancak bana ekonomi politikasini halkin toplu hareketine endekslemek cok sacma geliyor. Hadi diyelim ki halk gercekten tarihte esi benzeri gorulmemis bir organizasyon becerisi gosterdi ve dolar satti. Eee, ne olacak, dolar 7 liradan 6 liraya dusunce butun sorunlarimiz mi cozulecek?
0
salihdt
(13.08.18)
hedef şaşırtma, suçlu yaratarak sorumluluktan kaçınma vs hep aynı şeyler yıllardır.
0
n62
(13.08.18)
ya şimdi halan olmasın iş bankası GM'i sanırım 100milyar dolar dedi milletin bankadaki parasına.
sorun şu ki bu panik olarak gelen al sat işlemleri doları hareketlendiriyor ve o hareketlilik diğer insanları panik haline geçiriyor böylece hareketlilik hiç dinmiyor buradan büyük oyuncular anlık al sat işlemleri ile para kazanıyorlar sonuçta tl değer kaybediyor.

o sebeple panik yapma sakin ol paran tl'de kalsın dolar hareketlenmesi demek istiyorlar ama tabi dolar iki kat artmış kim dinler yalova kaymakamını. 5000tl'lik laptop olmuş 10.000tl 35.000tl'lik motor olmuş 91.000tl
0
dedim dedim de kime dedim
(13.08.18)
Hiç, sıfır.
0
gozu acik sevisen yahudi
(13.08.18)
idexo
(13.08.18)
kizabilirler, ifade ozgurlugu var ama kimseyi dinlemiyorum.

dolara talep atiyor, fiyati yukseliyor ondan kiziyorlar. ama kizarak piyasaya mudahale edilmez bildigim kadariyla, ise yaramiyor cunku.
0
Leonardo~Da~Vinci
(13.08.18)
her koyun kendi bacağından asılır. serbest piyasa varsa kimse kimseye kızamaz, aksine bahsettiğin tepkiler döviz kurlarının artmasına bile sebep olur.

bir de yarın sen sermayenin değerini koruyamadığında, sana kızanlar "mal mıymış bu, neden almamış ki" diyecekler.
0
malheiros
(13.08.18)
(1)

BDDK swap işlemlerine sınır getirdi

binder dandet
bddk'nın sitesinden bakıp ne anlama gelebileceğini söyleyecek olan var mı?ps: beyler pozisyon alın bir cisim yaklaşıyor
bddk'nın sitesinden bakıp ne anlama gelebileceğini söyleyecek olan var mı?


ps: beyler pozisyon alın bir cisim yaklaşıyor
0
binder dandet
(13.08.18)
twitter.com

yani almanya'dan hans, hollanda'dan emily, kore'den won abi birleşip evleri gösterip tr'den kredi çekiyorlar diyelim 1.000.000TL sonra aynı gün bunu dolara basıyorlar dolar %20 artınca 1.200.000' TL olarak satıp krediyi ödeyip kar ile geri dönüyorlar.

buna devlet yohh artık dedi.
0
dedim dedim de kime dedim
(13.08.18)
(23)

Kardeşimin dayanamadığım hareketleri

ya ben lan neyse
21 yaşında erkek kardeşim var.artık bazı hareketlerine tahammül edemiyorum.kesinlikle bir odayı terk ettiğinde televizyonu ve lambayı kapatmıyor.yıkandıktan sonra 2 saat bazen bütün gece bornozla oturup kuruduktan sonra neredeyse -oturma odası ya da yatak odası- bornozunu oraya bırakıyor.yemek beğen
21 yaşında erkek kardeşim var.

artık bazı hareketlerine tahammül edemiyorum.

kesinlikle bir odayı terk ettiğinde televizyonu ve lambayı kapatmıyor.

yıkandıktan sonra 2 saat bazen bütün gece bornozla oturup kuruduktan sonra neredeyse -oturma odası ya da yatak odası- bornozunu oraya bırakıyor.

yemek beğenmediği zaman canı ne isterse onu pişirip yedikten sonra dağıttıklarını ve sofrayı olduğu gibi bırakıyor. sucuk varsa kesinlikle o yiyor. yemek beğenmediğinde sucuk varsa mutlaka sucuklu yumurta yapıyor.

etli kuru fasülye yapılsa tencerenin başına geçip etlerin hepsini yiyor ve çekiliyor.

hayvan gibi domatesi ikiye bölüp bir defa ısırıp masada bırakıp gidiyor.

evde atıyorum nutella mı alınmış? onu çıkarıp dilediği kadar yiyor. çoğu zaman bitiriyor kimseyi düşünmüyor.

6'lı soda alıyor babam midesi için. hepsini bu içiyor.

birkaç defa muhabbet kuşu aldı, bakıcam deyip hiç bakmadı. kuşu başkasına verene kadar bütün bakımını annem yaptı.

(derdim maddi değil. iki yıldır et yemiyorum. nutella hayatta yemem. evde günde ortalama yarım öğün bile yemiyorum zaten. derdim bunun bu halleri...)

el işiyle uğraşıp taş dizmiş geçen. işi bittiğinde olduğu gibi mutfak masasında bırakıp gitmiş. işini tamamlamaması bir yana dağıttığı olduğu gibi ortada.

hayatımda yatağını odasını topladığını görmedim. annem toplamasa yıllarca toplamaz. yatmadan önce çekirdek çitleyip odasındaki komodinin üstüne bırakıyor. portakal-şeker kabuklarını bırakıyor. kimse ellemese bu çöpler yıllarca komodinin üstünde bekliyor. çıkardığı elbiselerini nerede çıkardıysa oraya bırakıyor.

ya inanır mısınız sıçtıktan sonra sifonu çekmiyor ya. soruyorum "unuttum" diyor.

bazen bu durumları güzellikle konuşmak istiyorum, "beni darlama" diyor. ısrar edersen "sikecem amına koyim" diye bağırıp duvarları yumrukluyor. elindekini fırlatıyor.

ben kahroluyorum şu durumlara. yok mu bir çaresi? anam ezik zaten. onu da bastırmış. istediğini yaptırıyor. babam ben kendimi bildim bileli alakasız. ne olsa görmezden geliyor. tek derdi uyumak.

bir ahlaksızlığı yok, çok merhametlidir, dürüsttür, sevdiği işte beceriklidir vs. hep bu cahil - korkak annem ve babalıktan zerre nasiplenememiş babam yüzünden bu böyle oldu.

halihazırda depresyon ve panik atak yüzünden antidepresan kullanıyor ama bu iki belirti de tamamen bitti.

bu çocuk yarın baba olacak, topluma karışacak.

ben ne yapayım, kime danışayım, çok endişeliyim.
0
ya ben lan neyse
(12.08.18)
az önce klasik türk erkeğini ve ailesini tarif ettiniz,

şimdi reklamlar...
0
dedim dedim de kime dedim
(12.08.18)
hocam yıllarca yurtlarda kaldım, şehir dışında ailemden uzak 11 yıl yaşadım. böyle bir örnek görmedim.
0
🌸ya ben lan neyse
(12.08.18)
Üniversite okudu mu? Okuyup da hala böyle ise durum vahim. Okumadıysa yine vahim ama aile yapımız maalesef böyle. Çoğu insanı üniversite ve askerlik törpülüyor.
Çözüm önerisi gelmiyor aklıma. Profesyonel yardım olabilir ama her durumda da psikolog Önermek ne kadar doğru bilmiyorum
0
mezarkabul
(12.08.18)
Korkunç. Yarın öbür gün evlense de değişmez ki. Karakteri olmuş artık.

Türk erkekleri böyle demiyorum benim babam asla böyle biri değil. Yetiştirilme ile de alakası yok. Yapi ve karakter meselesi.
Yazik vallahi bunu sevecek olan kadına.
0
damla sakızlı dondurma
(12.08.18)
bu yazdıklarına yakın 100 erkek arkadaşımı örnek gösterebilirim malesef bunlar kalıp geliyor... anaları arkalarından toplamaya alışkın oldukları için.
0
aydogank
(12.08.18)
tam bir klasik türk erkeği, bu saatten sonra yapılacak pek bir şey yok. allah evleneceği kadına sabır versin.
0
tabirimekruh
(12.08.18)
yanlış anlamayın ama evlerden ırak,

sevgilim olsa ayrılırım, kocam olsa boşarım. nasıl bir davranış modeli bu. tamamen katlanılmaz. sifon çekmemek nedir ya. yeterince iyi terbiye almamış olsa gerek.

aynını benim çalıştığım şirkette geçen çevirmen bi kadın yaptı, bayağı 40 lı yaşlarda kadın sıçtığı gibi bırakmış tuvaleti yaygara çıkarttım ofiste bu ne tuvalet eğitimi almıyor musunuz diye. birinin fena bir şekilde onu uyarması lazım. yoksa böyle devam eder.
0
buiret
(12.08.18)
Abovvv, ne fena imis. Buyuklerimiz boyle durumlarda "Askere gitsin, duzelir" ya da "Ise baslasin, duzelir" derler.

Alakasiz bir ornekten donecegim buraya geri. Calistigim okulda bir hoca vardi, bazi konularda onunla ilgili sorunlar yasiyorduk bolumcek. Kendisi benim de danisman hocamdi, arkadaslar bana "Hocana soyle, boyle boyle yapmasin" derlerdi ama ben onun alti olarak ona bir sey soyleyecek yetkide, geri besleme yapacak hiyerarside degildim. O capta bir seyi ancak kendinin bir iki kademe ustundeki hocalar soylese dikkate alir, obur turlu "Dunku cocuktan akil mi ogrenecegim" derdi. Senin kardesine bir sey soylemen de ayni sekilde "dunku cocuk" gibi kaciyordur. Ustteki kisiler, aile buyukleri duruma mudahale etmiyorsa, zaten sallamaz. Anne baba sallamiyorsa, o da sallamaz. Onlar yapmiyorsa, bir sure sizde kalacak ve saydigi baska bir aile buyugunun uyarisini belki dikkate alabilir.

Terapiste gitse tabii ki ne guzel olur da, o daha ortada sorun goremiyorken nasil olur bilmiyorum. Depresyon ve panik atak belirtileri gostermemesi henuz iyilestigi anlamina gelmeyebilir. Bu tarz hareketler hapin, hastaligin yan etkileri olabilir. Bu nedenle terapiste yonlendirebilirsiniz belki.
0
aychovsky
(12.08.18)
Küfür ederek duvar yumruklaması hariç abartılacak birşey yok.

21 yaşında adam yatağını toplayıp toplamayacağını sana mı soracak?
0
owaki
(12.08.18)
Ben daginikligin zamanla duzelecegine inaniyorum. Annesine, kardesine yaptigi tafrayi esine yapabilecegini sanmiyorum. Cekmez kimae cunki..
Bence asil ensiselenilmesi gereken, bencilligi. En yakinlarini dahi dusunmeyip yeme icme konusunda bencillik yapan diger, henuz farkedemediginiz pek cok konuda kalbinizi kirar sizi uzer diye dusunuyor, hazirlikli olmanizi tabsiye ediyorum.
0
trejemu
(12.08.18)
askere gitmesi gerek. bu yorumu bir psikolog olarak yapıyorum.
0
a darkness coming
(12.08.18)
askere ne zaman gidiyor?
0
silver apple
(12.08.18)
1995'den sonra doğanlarda böyle bir durum var. Asıl bomba 2000'lerde doğanlarda. Ailede biraz da para varsa çok bomba bir nesil geliyor.
Işık üniversitesinde okuyup staj yaptığı yerde kapısında lojistik müdürü yazan insana "ee anlatır mısın nasıl muhasebe müdürü oldun" diye soran nesli gördü bu gözler.
ben çok endişeliyim ve kendi çocuğumu kendisine sorumluluk yükleyerek yetiştirmeye çalışıyorum.
çocuklarınızı el bebek gül bebek yetiştirmeyin. hayata gerçekten geç adapte olmalarını sağlıyorsunuz.
0
ozdek
(13.08.18)
Valla size zarar verecek ugrastikca o kısmını da hesaba katın. Hem anne hem babadan kalan boşluğu tek kişi tamamlayamazsiniz, doğrusu buna uğraşmak hem sizi hem onu tahrip eder. Psikolojik danışmanlık terapi falan da alsa zaten ilk gündem yine bu olacak, anne baba değişmediği sürece olmaz o iş. Ki zaten size verdiği tepkilerden yola çıkarak böyle bir şeyin teklifine de "skecem amk ben deli değilim" falan der herhalde.

Olursa nasıl olur, burnu surterse değişir, onu değişmeye mecbur bırakacak şeylerle karşılaşırsa. garanti değil çünkü anne baba tutumları aynı kalmaya devam edecek.

sizin yapabileceğiniz ya kavga ede ede degistireceksiniz, ya anne babanın mümkünse bu durumun vahametini inanmalarini sağlayacaksınız.
0
dafaisss
(13.08.18)
yorumlara çok şaşırdım. kendim de dahil olmak üzere çevremde hiç bu kadar dağınık,sorumsuz bir erkek görmedim en azından bu aşamada olanını. bakın az demiyorum hiç görmedim diyorum.

bence çok büyük bir sorun. psikolojik destek olabilir ikna edilirse ve durumlar müsaitse.
0
biravekahve
(13.08.18)
Bu kadar insanla aynı fikirde olmam beni çok şaşırttı. Evet kardeşiniz bana da anne ve baba tarafından şımartılmış tipik Türk erkeğini hatırlatıyor. Yani ülkenin yarısı bunlardan oluşuyor aslında.
0
Traveller
(13.08.18)
oncelikle duyurunu silmezsen cok sevinirim, belki bir uzman gorus yazar biz de faydslaniriz.

ben buna cok benzer bir insanla hayati paylasiyorum. baslarda senin gibi cok ofkeleniyordum, bu ne bencillik, bu ne israf diye. cunku asla bir tabak yemegini tamamen bitirdigini gormemisimdir. hic para yokken disarda yer onun da yarisini yemez vs. hatta baya duyuru da actim ama farkedebilir diye sildim. ben bunun cocukluk/bebeklik cagindaki ilgisizlikten kaynaklandigina, bu kisilerin kendi oz degerlerinin dusuklugune karsi gelistirdigi savunma mekanizmasi olduguna inaniyorum yeterince tanidiktan sonra.
umarim daha yetkili biri bisiyler karalar:)
0
art vandaley
(13.08.18)
dövdür.

edit: tik atmamıssın ama ciddi söylemistim. ailesine, ailesindeki büyüklere karşı bu kadar saygısız tutum gözleyen insanlara çevreisndekiler ne kadar iyi niyetle yaklaşırsa yaklaşsın, olumlu sonuç doğurduğunu hiç görmedim. ailemde örnekleri var. eskilerin "askerde düzelir" demesinin sebebi ne sanıyorsun? hem zora geleceği, hem de belki hayatında ilk defa dayak yiyeceği için
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(13.08.18)
bu hareketler öyle şımarıklık veya gecikmiş ergenlik değil. ciddi bir kontrolden geçmesini tavsiye ederim. anne baba tavrı ile de gelişecek durumlar değil. görünen o ki kardeşiniz empati yeteneğinden çok uzak.
0
orpheus
(13.08.18)
tembellik ve bencillik aşırı aslan oğlum pohpohu ile birleşince böyle oluyor. az biraz eli yüzü de düzgünse, ağzı da laf yapıyorsa kızlar çok sever böyle tipleri, evlenene kadar tabi.
0
hasmetizm 2046
(13.08.18)
arkadaşlar size bütün samimiyetimle söylüyorum "aslan oğlum." olayı olmadı. babamın bir gün kafasını okşadığını görmedim. bu çocuğa küçükken harçlık bile vermezdi babam. -hala vermiyor- hep büyüklerinin eskilerini giyerek büyüdü. öyle istedikleri alınan bir çocuk değildi. annem de aslan oğlumculuk yapmadı. ama annemin sürekli arkasını topladığı vakidir.

13 yaşından beri tatillerde farklı işlerde çalıştı. bazılarından kavga edip ayrıldı. sosyal yönü de zayıf. 3 tane sürekli görüştüğü arkadaşı var.
0
🌸ya ben lan neyse
(13.08.18)
"kucuklugunde kendi basina bir seyler basarmasinin onune gecildi mi? gecildiyse bu durum ozguvenini ne kadar olumsuz etkiledi?"

nobody'nin bu soruları önemli bence, çocuğa harçlık verilmemesi sevgi gösterilmemesi de şu anda ben zamanında sizden ne gördüm ki benden ne bekliyorsunuz şeklinde davranmasına sebep veriyor olabilir.
mesela ben bisiklet istediğim için çok ciddi bir şekilde dayak yemiştim ve maalesef onun kinini hala güdüyorum, davranışlarıma yansıtmıyorum ama hala o günleri düşünüyorum hesaplaşıyorum. Nobody'nin sorusunun önemli dememin sebebi + olarak başarabileceğim bazı şeylerin de önüne geçtiklerini düşünüyorum, kendi çabamla iyi bir eğitim alma şansına erişmeseydim, bugün pek de düzgün birisi olmayacağıma eminim.
0
atom karincanin torunu
(13.08.18)
@nobody: bunu bilemiyorum. 6-7 yaşından beri görüştüğü bir arkadaşı var. yangın çıkarp annesine sokak ortasında o.ospu diye bağıran, babası kendilerini terketmiş bir çocuktu. ne yaptıysak ayıramadık. ayırdığımızda kapıya gelip ağlıyordu. ondan çok şey kaptı bu kesin.
0
🌸ya ben lan neyse
(13.08.18)
(2)

allsaints istanbul

dedim dedim de kime dedim
allsaints ürünlerini satan butik yerler var mı?beyoğlu çarşısında var. direk çakma sadece armasını basmışlar,galata'da gördüm ama onlarda beyoğlu'nun aynısı neredeyse kumaşı hiç farklı değil.akmerkez wepublic ve beymen'lerde var ama 200-250tl arası tshirtler.Besiktas kadıköy geziyorum ama bulamadım.
allsaints ürünlerini satan butik yerler var mı?

beyoğlu çarşısında var. direk çakma sadece armasını basmışlar,
galata'da gördüm ama onlarda beyoğlu'nun aynısı neredeyse kumaşı hiç farklı değil.
akmerkez wepublic ve beymen'lerde var ama 200-250tl arası tshirtler.

Besiktas kadıköy geziyorum ama bulamadım. Var mı bilen duyan?
0
dedim dedim de kime dedim
(10.08.18)
www.beymen.com

şu dönemde beymen.com da indirimli.
0
slava
(10.08.18)
Beden yok orada :(
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(10.08.18)
(5)

kedi icin pasta tarifi

siyah noktali film
efendim, dolarin sonsuzluga kostugu su gunlerde her seyden habersiz piremses kedime bir surpriz yapmak ve piremsesliginin seviyesini artirmak istiyorum; lakin internette kedilerin yemesinde sakinca bulunmayacak sekilde hazirlanan pasta tarifi bulamadim. Bir el atin da bari kedim mutlu olsun. Var mi
efendim, dolarin sonsuzluga kostugu su gunlerde her seyden habersiz piremses kedime bir surpriz yapmak ve piremsesliginin seviyesini artirmak istiyorum; lakin internette kedilerin yemesinde sakinca bulunmayacak sekilde hazirlanan pasta tarifi bulamadim. Bir el atin da bari kedim mutlu olsun. Var mi bildiginiz bir kedi pastasi tarifi?
0
siyah noktali film
(10.08.18)
ofelia
(10.08.18)
benim kedicim tavuk göğsünü falan çok seviyor( tatlı olan), üzerine de şeftali püresi yapılabilir.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(10.08.18)
valla insanın kedi olası geliyor.

bir kek yapanım bile yok,
anlıyor musun?
hadi, gülümse.
0
dedim dedim de kime dedim
(10.08.18)
@ofelia tesekkur ederim. Videoda izlediklerim birkac fikir edinmemi de sagladi.

@yuvarlanantencereninkapagi kedilerin sekerli gidalar tuketmemeleri gerekiyor. Seker onlara bizden cok daha fazla zararli.

@dedim dedim de kime dedim uzulme, 3 yil oncesine kadar kedimin de pasta yapan kimsesi yoktu. Belki ilerleyen zamanlarda sana kekler yapacak birilerini tanirsin.
0
🌸siyah noktali film
(10.08.18)
Ben doğum günü pastası yapmıştım. Bir katı tavuklu ciğerli, arada kıtır ödül maması, üstüne de sardalya kaplamıştım. Tonbalıklı ve hindi fümeli de olur. Bir gün yiyecek zaten.
0
Lim5
(10.08.18)
(12)

Bir biyoloji öğretmeni şunu bilmez mi?

ya ben lan neyse
5. sınıf fen bilgisi dersine giren esasen biyoloji öğretmenine 5. sınıf çocukları "altın nasıl oluşur?" diye soruyor.kadın "yerden çıkarılıyor, işleniyor bla bla" anlatıyor.çocuk "yıldızlarda oluşmuyor mu? (türkçe öğretmeni söylemiş)" diye soruyorkadın "o kadarını bilmiyorum." diye cevap veriyor.bu
5. sınıf fen bilgisi dersine giren esasen biyoloji öğretmenine 5. sınıf çocukları "altın nasıl oluşur?" diye soruyor.

kadın "yerden çıkarılıyor, işleniyor bla bla" anlatıyor.

çocuk "yıldızlarda oluşmuyor mu? (türkçe öğretmeni söylemiş)" diye soruyor

kadın "o kadarını bilmiyorum." diye cevap veriyor.

bu öğretmenin en azından altının yıldız içinde oluştuğunu bilmesi gerekmez miydi?

hadi ünv.de görmedin lisede de mi göstermediler?

yargılamıyorum. size de ne düşündüğünüzü sormak istedim. öğretmenlere karşı bir nefretim yok.
0
ya ben lan neyse
(09.08.18)
Bilmeyebilir.

Evrenin oluşumuna dair bir Ted konuşması dinlemiştim. O ana kadar elementlerin nasıl oluştuğunu hiç düşünmemiştim bile.

Yıldızlara altın nereden gelmiş biliyor musun?

www.ted.com
0
idexo
(09.08.18)
Uçmuşsunuz siz kusura bakmayın. 5. sınıfta biyoloji dersi olamaz. Fen bilgisi dersidir. Böyle bir detayı sormaya çocuğun da hakkı yok öğretmenin de bilmeye imkanı ve ihtiyacı yok. Saçma sapan şeylerle kafa yoruyorsunuz.
0
redskull
(09.08.18)
Biyolog ne anlar fizikten? Çok normal.

Altın yıldızlarda öyle normal biçimde de oluşmaz. Supernova şeklinde infilak edince yıldız o şok dalgası ile oluşur ancak. Nerden bilsin sıradan dandik bir öğretmen kozmolojik fenomenleri. Eğitim Fakültesi diyorsun.
0
bos gezenin bos ustasi
(09.08.18)
Bilmeyebilir ama öğrenip ertesi derste çocuklara açıklayıcı bi şekilde anlatabilirse yeter sonraki dönem öğrencilerinden böyle bir soru gelirse de bilmiş olur eğitimcilik budur.
0
lansta
(09.08.18)
Bilmemesi normal, bilmesi istisna olur. Ayrıca bilmediğini belirttiği için de takdir edilesidir.
0
idonthaveatvset
(09.08.18)
Biyoloji ogretmeniyim ve bilmiyordum, simdi ogrendim
0
balpolen
(09.08.18)
ben yıldızım ben de şimdi öğrendim.
0
dedim dedim de kime dedim
(09.08.18)
ben altınım, selanik göçmeni olduğumuzu sanıyordum; üzdün...
0
Bruce
(09.08.18)
Bilmemesi normal ama "Ben bilmiyorum" deyip kestirip atmasi anormal! Tam ogrenme, sorgulama yasindaki cocuklarin merakini koreltiyorlar boyle boyle. Arastrip geri donmeliydi cocuga.
0
superfluid
(09.08.18)
Bilmemesi normal
0
basond
(09.08.18)
@redskull: kardeş ben de fen bilgisi yazdım.

iyi de sayın hocalarım. bir biyoloji öğretmeni "bu canlılar karbon bazlı. içindeki kalsiyum, demir, magnezyum. nerden geldi acaba? canlılık nasıl başladı?" sorusunun cevabını arasa altının yanıtını da bulur diye düşünüyorum.

eğitim fakültesi değil fef mezunu.
0
🌸ya ben lan neyse
(09.08.18)
Hadi üniversitede görmedin lisede de mi görmedin demek biraz haksızlık bence. Lisede öğrendiğimiz bilgilerin ne kadarını hatırlıyoruz? Yanlış bir cevap vermesindense bilmiyorum demesi daha olmuş. Araştırıp geri dönebilir +1
0
thewhitewolf
(09.08.18)
(15)

Ölen birinin İphone’una nasıl girilir?

diyojenimtırak
Eşi iphone bayisine gitmiş ama uluslararası anlaşmalar yok fbi yok bilmem ne yapamıyoruz gibi bi cevap almış. Ama eşi telefondaki anılarına ulaşmak istiyor. Yok mu bi yolu?
Eşi iphone bayisine gitmiş ama uluslararası anlaşmalar yok fbi yok bilmem ne yapamıyoruz gibi bi cevap almış. Ama eşi telefondaki anılarına ulaşmak istiyor.

Yok mu bi yolu?
0
diyojenimtırak
(08.08.18)
bence eşler bu gibi durumlar için birbirlerinin telefonlarına en az 1 parmak izi tanımlamalılar.
0
paudi
(08.08.18)
eger sifresini bilmiyorsaniz yok gibi birsey. FBI bir teroristin iPhone'unu ele geciriyor, onlar bile kac aylik calisma sonunda telefonu hacklemeyi basairyorlar. eger FBI gibi kaynaklariniz varsa olabilir. yoksa sifre sart.
0
crucio
(08.08.18)
paudi, bu durumlar için dediğin öldükten sonra eşimin telefonumu açmasıysa. açmasın.
özel hayat falan, very kezban moves my friend
0
liriamer
(09.08.18)
Ben ölsem iPhone çöpe mi gidecek yani? Hayır şunu merak ediyorum kullanıcı adım dışında bir şekilde iPhone'dan yararlanmayacaklar mı? Benim anılarıma ulaşmasınlar da iPhone da boşuna çöpe gitmesin. İpad'im de var. Ona da şifre koymayayım madem öyleyse yazık günah.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(09.08.18)
@kırmızıayakkabılıgargamel telefonu bilgisayar baglayip formatlayabilirsin.ama icindekilere ulasamazsin
0
crucio
(09.08.18)
ios sürümü eskiyse, jailbreak ile yapılabilir. jailbreak = bir güvenlik açığını kullanarak ios içerisinde root (en yetkili kullanıcı) yetkilerine sahip olma.

edit: hatta rce (uzaktan kod çalıştırma) filan varmış 10.2'de www.exploit-db.com
0
nossrat
(09.08.18)
rus büyükelçisini öldüren polisin iphone'unu hala kıramadılar. araya rusya bile girdi yardım etmek için, bazı firmalar önerildi onbinlerce dolar ödendi birçok firmaya hepsi başarısız oldu. apple'a başvuruldu oradan da sonuç çıkmadı. en son rusya'ya gönderilecekti sanırım putin "bizim burada iyi hackerlar var bir onlara baktıralım" falan demiş.
0
rotten head
(09.08.18)
sen iphone'a bu kadar uğraş icloud'a selam veren girsin. apple sen de az değilsin ;)
0
dedim dedim de kime dedim
(09.08.18)
Faturasını gösterirse açmaları gerekir.

@crucio Formatlasan da eski şifreyi girmeden yeni telefon olarak kullanamazsın. Çalıntı iPhone’lar tuğladan farksız oluyor bu nedenle.
0
Lim5
(09.08.18)
@Lim5 eger apple account'tan kayip/calinti olarak isaretlersen oyle oluyor diye biliyorum. eger o sekilde telefonu kilitlemeden formatlarsan bir sikinti olmamasi lazim. iPhone kullanmiyorum belki yanlis biliyorumdur ama aklimda boyle kalmis
0
crucio
(09.08.18)
telefonu aldigi yerden fatura bulabilirse telefondaki hesabi kaldirabilirler ama tekrar telefonu kullanacak hale getirmek icin herseyi silmek gerekiyor. yani herhangi bir sekilde ulasamaz.
0
allanpoe
(09.08.18)
fotoğraflara, kişilere, notlara ulaşılmak isteniyorsa, web'den icloud hesabından girilebilir, orada şifremi unuttum denirse, ilgili e-posta hesabından password yenilenebilir, o e-posta adresinin şifresi de e-posta şirketi ile iletişimden verilebilir, e-posta şirketleri bu konuda daha işbirlikçi, ya da e-posta'ların şifremi unuttum kısmındaki güvenlik sorusunu siz bilebilirsiniz
0
gezegen olan pluton
(09.08.18)
Babamın iphoneunu apple storeda açtırdık veraset ilamı ile birlikte.
0
suicides underground
(09.08.18)
@dedim dedim

iCloud'a sisteme sızarak değil, ünlülerin şifrelerini resetleyerek girmişlerdi sanırım. Sisteme sızabilseler sadece bazı ünlülerin fotoğrafları değil herkesinki çalınırdı. iCloud'da şifre sıfırla deyince email adresi, doğum tarihi ve önceden belirlenmiş bazı soruları soruyor (ilk araban nedir gibi).

Soruya yanıt olarak belki bu yöntemi deneyebilirsiniz.
0
orient blue
(09.08.18)
İsrailli bi şirkete kırdırmıştı fbi. Apple yardım etmiyosa imkansız.
0
Delay Fuze
(09.08.18)
(19)

İstanbul dedikleri kadar yaşanmaz bir şehir mi?

lavie
İzmir'de, Ankara'da yaşadım ama İstanbul'da hiç yaşamadım gelip gitmelerin dışında. ortalama tek yaşayan biri için gerçekten yaşanmaz, kötü bir şehir mi? Yoksa insanlar filan sözlükte abartıyor mu?İstanbul'da yaşayan başka şehre taşınmayı düşünüyorlar mı?
İzmir'de, Ankara'da yaşadım ama İstanbul'da hiç yaşamadım gelip gitmelerin dışında. ortalama tek yaşayan biri için gerçekten yaşanmaz, kötü bir şehir mi? Yoksa insanlar filan sözlükte abartıyor mu?
İstanbul'da yaşayan başka şehre taşınmayı düşünüyorlar mı?
0
lavie
(07.08.18)
doğdum doğalı istanbuldayım ve evet yaşanmaz bir şehir. bunu sadece istanbullular söylemiyor. yaşanılabilir büyük şehirler sıralamasında ağaç fakiri olarak sondan ikinci sırada yer aldı daha geçenlerde.
0
lesmiserables
(07.08.18)
Istanbulda nerede yasadiginla ilgili birsey avcilarda oturup hergun umraniye yapiyorsan evet kotu etilerde oturup bebekte calisiyorsan guzel
0
dedim dedim de kime dedim
(07.08.18)
Abartıyorlar. İşin ve evin yakınsa gerçekten iyi. Bir de oturduğun semt eli yüzü düzgünse değme keyfine. Burdaki etkinliği,canlılığı, çeşitliliği hiç bi şehirde bulamazsın. Her bütçeye göre yapılcak şey var bence. Geçen gün emirgan sahildeydim, kimi mekanlarda bir şey içiyor.Kimi de masaları koymuş denize karşı püfür püfür takılıyor,termosunu getirmiş. Muhabbet gırla. Yeni mekanlar, yeni lezzetler keşfetmeyi çok severim,burası o açıdan cennet.
0
basubadelmevt
(07.08.18)
ya seveni ve memnun olanı elbet vardır ama bunların çoğunluğu gördüğüm kadarıyla doğma büyüme istanbullular. ben 18-23 yaş arasını istanbul'da geçirdim, depresyondan depresyona geçtim, tabiri caizse sığır gibi yaşadım. bir yıldır ankara'dayım ve karakter olarak 180 derece değiştiğimi hissediyorum. çok daha dirayetli, pozitif, güçlü, sağlıklı hissediyorum.

ben öğrenciydim. istanbul AŞIRI pahalı. ben boğulduğumu hissediyordum. ya ahırdan bozma 1200-1300 lira kirası olan evlere 3-4 kişi çıkacaksın ya da okula uçakla gidip gelebileceğin kadar uzak, medeniyetin uğramadığı yerlere taşınacaksın. trafik berbat. mahalleden çıkmak bir saat sürüyor. akşam metrobüse bineceksen direkt ölüyorsun zaten.

inanılmaz kalabalık. her yerden insan fırlıyor, üzerine üzerine geliyorlar. çok gezen adam değilim açıkçası ama şehrin içinde yeşil gördüğümü hatırlamıyorum. her yer bina. park, bahçe arıyorsan spesifik olarak oraya gitmen lazım; bir yerden bir yere giderken parka bahçeye rastlaman neredeyse imkânsız. "denizi yok yeaa", "gri yeaaa" dedikleri ankara bu açıdan bin basar istanbul'a. sadece benim oturduğum yere yürüyerek 5 dakika mesafede iki tane park var. ayrıca ben istanbul'da geçirdiğim 5 yılda boğaz ya da deniz kıyısında alkol aldığımı hatırlamıyorum ama gölbaşı'nda her canım sıkıldığında mogan'a inip sabaha kadar içebiliyorum mesela, kimse de bir şey demiyor. suysa su, manzaraysa manzara. kurbağalar vrak diyo, ben içiyom. mis.

ankara süper şehir demiyorum ama ben bir yılda kendimi buldum resmen. evimde hissediyorum, rahat ve mutlu hissediyorum. ankara'nın o beğenmediğiniz kekoları istanbul'un beyefendilerinden evladır. sana yemin ediyorum ben ankara'da "hayır ben özür dilerim" kavgası gördüm, kanada'da falan da değildim eminim kızılay'daydım.

her şehrin iyi ve kötü yanları var muhakkak ama ben genç bir erkek olarak istanbul'da çok bunaldım, daraldım. yaşam enerjimi sömürüyordu aq şehri. istanbul'da yaptığımın çok daha fazlasını ankara'da yapıyorum. daha ucuza ve daha kaliteli yaşıyorum. çoğu kişinin nefret ettiği aksaray-laleli taraflarını özlemiyor muyum? çok özlüyorum. eminönü-laleli arasını yürümeyi özlemiyor muyum? çok özlüyorum. gece 4'te sokağın başındaki kebapçıda yemek yiyip internet kafede buz hokeyi maçı izlemeyi özlemiyor muyum? özlüyorum. ama o bok çukurunda "yaşamayı" ve yaşadığım yerin orası olmasını sevmiyorum, özlemiyorum.

büyük konuşmak gibi olmasın ama ben türkiye'de yaşadığım sürece istanbul'a gezme haricinde dönmeyi asla düşünmüyorum. ankara'nın gözünü seveyim. büyük şehir dersen yine büyük şehir. tonla imkân ve atraksiyon var. ben gencim yabancılarla tanışıcam dersen yine bir kamyon yabancısı var, öğrencisi var expatı var. türkiye'de doğup büyümüş biri ankara'da neyi eksik buluyor, neyi beğenmiyor inan bilmiyorum.

taam turistik atraksiyonu yok, genel olarak renksiz bi şehir ama cebinde paran yoksa veya kimseyi tanımıyosan her şehir öyle ki. neblim istanbul'da yaşamak gerçekten korkunç geliyor bana şu an. çok fazla enerji gerektiriyor çünkü. ben o enerjiyi yaşamak için kullanmak istiyorum, savaşmak için değil.
0
der meister
(07.08.18)
doğma büyüme istanbulluyum, iyi bir gelirin varsa istanbuldan daha güzeli yok. gelir iyi değilse de gelmeyin, yakın şehirler daha iyidir.
0
tabirimekruh
(07.08.18)
21 yıldır İstanbul'da yaşıyorum. Gittikçe daha kaotik ve yaşanması zor bir şehir oldu gerçekten geçen bu yıllar içinde. Bir kere betonlaşma anormal bir seviyede. Bu da şehrin iklimini değiştirdi. Yazları çekilmeyecek derecede sıcak ve nemli oluyor. Özellikle şu sıralar. Eskiden sadece belli saat ve zamanlarda, belli yerlerde trafik varken artık zaman ve mekandan bağımsız neredeyse her yerde trafik sorunu mevcut. Sırf bu trafik yüzünden birileriyle buluşmak, sosyalleşmek, bir yerlere gitmek bile işkence. İnsan ve araç sayısı çok arttı ve artık kaldırmıyor bunları şehir. Kitle ve şehrin genel havası da değişti gibi. Bunun en net örneği Taksim. Eski Taksim değil artık.. Bunun yanında yaşam maliyetleri (kira, ulaşım, gıda, enerji v.b.) giderek artıyor. Fakat örneğin Kadıköy'de yaşarsanız, iş ve sosyal hayatınız da bu civarlarda olursa ve bu bölgeden pek uzaklaşma ihtiyacı hissetmezseniz, mutlu bir hayatınız da olabilir İstanbul'da. Veya Yenikapı-Hacıosman metro hattında bir yerlerde aynı şekilde bir hayat kurarsanız da bu durum geçerli. Tabi bu verdiğim son iki örnekteki yaşam maliyetlerinin de oldukça yüksek olacağını belirtmem lazım :)
0
Thredith
(07.08.18)
abartıyorlar, istanbul'a sallamak prim yapıyor çünkü; ben doğa insanıyım, istanbul'a ihtiyacım yok, gördüm geçirdim mesajları falanlar filanlar...

kaçacak yeri olmayanlar için cehennem, benim kaçacak köyüm var; canım yeşil, temiz hava, sahil isteyince gidiyorum kalıyorum en kötü 2 gün. işim evimle 20 dakika yürüme, ikisi de istanbul'un en merkezi 2-3 noktasından birinde. metrobüse 1-2 ay hiç binmediğim oluyor, metro ve vapur ile istediğim her yere gidebiliyorum. arabam yok, istanbul trafiği böyle olduğu müddetçe almayı da düşünmüyorum. mümkün olduğunca yürüyerek mesafe kat ediyorum. bu halde 9 senedir yaşıyorum, daha da yaşayacağım görünüyor.

benim gibi yaşayacaksan yaşanır, benim için eksi yönleri artı yönlerini nötrlemeyecek kadar ama metrobüsle işe gideceksen ve günde 2-3 saatin yolda geçecekse yaşanmaz.
0
Bruce
(07.08.18)
İstanbul iş-ev, okul-ev gibi durumları yürüyerek gidip gelebiyorsanız ya da çok kısa mesafeye ayarlayabiliyorsanız, kendinize minimal, rahat bir yaşam alanı kurabilirseniz ve birazcık da paranız varsa harika bir şehir. Konser, tiyatro, sinema, edebiyat, festivaller, fuarlar, eğlenceler hepsi İstanbul da.
0
maskeli balonun maskesizi
(07.08.18)
nerede yaşadığın ve nerede çalıştığınla alakalı cennette olabilir cehennemde.
abartan haklı olabilir yukarıda dendiği gibi avcılarda oturup ümraniyeye gidiyosan cehennem azabı ama işine yakın düzgün bir muhitte oturuyorsan gayet cennet olabilir.
0
basond
(07.08.18)
@acemi, o cevaptan beğendiğimi nasıl çıkardın yav?
çocuğu olmaktan utandığı ailesinden çeşitli sebeplerle kopamayan ama her fırsatta ailesini kötüleyen ergen genç tribinden dem vuruyorum ben, ben de bayılıyor değilim, alternatifler arasında en iyisi benim için. der meister gibi sikerler diyip gidemeyenler mızmızlanmasın diyorum yani :))))
0
Bruce
(07.08.18)
istanbul kültür sanat etkinlikleri ve aktivite çeşitliliği açısından güzel.
fakat en büyük sıkıntı insan yoğunluğu, trafik ve son yıllardaki aşırı betonlaşma.

benim için mesela bisikleti alıp anadolu yakası sahilinde bisiklet sürmek müthiş bir aktiviteyken son birkaç yıldır hiç binesim gelmiyor. çomar istilası ile mangalköy'e dönmüş sahilde semaver ve mangal dumanında tütsüleniyorum. bir de ikide bir çocukları bisiklet yoluna çıkıyor, ikide bir duruyorsun, rezalet bir durum.

geçen dolmuşla kadıköy'e gideyim dedim. tek şeritli minibüs yolunda dura dura iki saatte kadıköy'e vardık. sıcakta piştim üstüne bir de.

fakat hepsinden önemlisi eğer istanbul'daysan evin kendine ait olmalı. evin kendine ait olursa, kira vermiyorsan kafan rahat olur bir nebze.
0
tabudeviren
(07.08.18)
Birincisi, bana göre yürüyerek sahile inemiyorsanız İstanbul'da yaşıyorum demeyin. Yürüyerek sahile inilebilen bir konumda oturuyorsanız da iş veya okul ile aranız yarım saatten fazla olmasın.

Ayrıca nedir bu "İstanbul'da çok etkinlik var, buradaki tiyatro, konser, bale vs başka yerde yok" Ulan bi ben mi sığırım yoksa her hafta tiyatroya konsere filan mı gidiyorsunuz?

Doğma büyüme İstanbul'luyum, kendime ait evim de var. Ev ile işimin arası da yarım saat, ama yine fırsatını bulsam kaçarım. Maalesef kaçamıyorum çünkü yatırımlarım ve işlerim burada.
0
John Bloor
(08.08.18)
Abartiyorlar, gayet de yasanir. 30 yildir yasiyorum, baska sehre gocmeyi dusunmedim hic.
Senin yasam tarzina, beklentilerine bagli biraz da. Kimisi icin TR'de yasanacak en son yerken benim icin Istanbul'dan baska yasayacak yer yok ulkede.

Dogma buyume buraliyim.
0
stavro
(08.08.18)
taze bilgi
www.bbc.com
0
lazpalle
(08.08.18)
6 yılım bitti burada, üniversiteyi ankarada okudum, hatırlıyorum da en güzel zamanlarım ankarada geçmiş, istanbulda birçok insan mutsuz ama buradan da kopamıyor ilginç bir şekilde, çünkü herşey burada konserler maçlar etkinlikler ve bu yüzden de hiçbir şekilde sıkılmıyorsun ama bunlar tabi yeterli değil, ben hiçbir zaman istanbulda sürekli yaşamayı düşünmedim, burda bir aile kurmayı da düşünmüyorum, 1 ya da 2 yıla çeker giderim çünkü yaşlanıyorsun artık ve kaosa, gürültüye, strese, insana katlanamıyorsun.

o kadar övdükleri kadıköyde kiralar en sikko evlerde 2 bin liradan başlıyor, kadıköyün kendisi de çok pahalı ve çok kalabaık olmuş, orada da pek huzur yok, bilemiyorum ben istanbul hakkında artık çok da olumlu düşünmüyorum ama şu bir gerçek kendini çok geliştiriyorsun bir çok konuda.
0
blue rebel motorcycle club
(08.08.18)
dogma buyume buraliyim. maalesef yasanmaz bir yer. ustelik bunu pahaliligi ya da diger belli basli eksi yonlerini gozeterek soylemiyorum sadece. kaotik bir ortam olduktan sonra isterse kultur sanatin baskenti olsun benim icin bir sey ifade etmiyor. buraya yakin daha sakin ve kucuk bir sehirde yasamayi tercih ederim.
0
theworldismine
(08.08.18)
@john evet her hafta tiyatro, konser vd. sanatsal etkinliklere gitmeye calışıyoruz, festival takip ediyoruz.
yapmamak senin sorunun.
0
maskeli balonun maskesizi
(11.08.18)
istanbul'da ancak; eli yüzü düzgün bir semtte kira verebilecek gelirin var ise ve evinle işin birbirine yakın ya da sadece bir vapur uzaklığında ise mutlu olabilirsin (bence). bunun dışı; uzun mesafeli, çarpık kentleşmeli, metrobüslü durumlar artık eziyet. yine de, 15 yıldır istanbul'da yaşayan bir çanakkaleli, hem de kendini çanakkaleliden çok istanbullu hissetmeye başlamış biri olarak bence yukarıdaki koşulları sağladığın müddetçe istanbul artıları eksilerinden daha fazla olan bir şehir. şahsen çanakkale'ye dönüp orada yaşamayı hayal dahi edemiyorum.

zamanında her gün 2 saat beylikdüzü-sirkeci arası gittim geldim 2 sene iş için. hayatımın en zorlu yıllarıydı diyebilirim ve toplu taşıma töleransımı o yıllarda doldurdum. şimdi öyle bir şeye mecbur kalsam istanbul'dan koşarak uzaklaşırım mesela.

uçları olan bir şehir yani, pek ortası yok. kendine uygun yaşam alanını sağlaman lazım ha ama şu da bir gerçek ki, o yaşam alanı dediğim semtler de yakında şehrin geri kalanında mevcut kara delikler tarafından yutulabilir, yakındır yani. hoş o tüm tğrkiye için geçerli de, neyse.
0
londonselic
(11.08.18)
eğer kendi işin varsa başka bir şehirde, istanbul sana cidden kaos gelir.

çünkü herkes, sinema tiyatro sosyal etkinlik diyor ama kimsenin gittiği falan yok. ben bile evimden sadece kadıköye iniyorum o kadar.
he ama şöyle de bir şey istanbula alışkın bir insan da diğer illerde çok yapamıyor. mesela izmire de gittim ben ama amaaan bu muymuş izmir bi kadıköy bi beşiktaş değil nerede o yerler dedim. hemen karşılaştırmaya girdim.


nasıl bir yerde yaşamayı düşündüğüne göre değişir. ben istanbuldayım çünkü işler istanbulda.
ileride çoook ileride muğla olabilir. ama onun dışında şu yaşımda istanbul dışı yaşamam. gidersem de yurt dışına giderim.
0
buiret
(11.08.18)
(3)

Nakit macbook pro almak (indirim falan düşmez mi)

tchuck
apple storedan değil de, başka bir yerden 2018 macbook pro'yu nakit olarak alırsam 300-500 lira indirim mindirim bişey düşmez mi? veya her neyse artık.apple storeda bir indirim yok. en azından %1 %5 falan havale/nakit indirimi oluyordu genelde başka mağazalarda. öyle bir şey olsa da docker parasını
apple storedan değil de, başka bir yerden 2018 macbook pro'yu nakit olarak alırsam 300-500 lira indirim mindirim bişey düşmez mi? veya her neyse artık.

apple storeda bir indirim yok. en azından %1 %5 falan havale/nakit indirimi oluyordu genelde başka mağazalarda. öyle bir şey olsa da docker parasını falan çıkarsak bari.

nerden bakmam gerek?

not: hepsiburadada falan baktım da 2018 göremedim ben bir hata yapmadıysam.

bu arada 13 inçin 512gb ssd'li en yüksek versionunu kovalıyorum. yani bi %3-5 havale indirimi yapsalar 500-750tl arası para kurtarırım.
0
tchuck
(07.08.18)
hocam bi %10 nakit indirimi adettendir diye gir bence söze
0
dedim dedim de kime dedim
(07.08.18)
Troy'a bakabilirsin. Sanırım yapıyor onlar indirim.
0
basubadelmevt
(07.08.18)
Bundan 3.5 sene önce Pupa'dan alırken eğitim indirimi + %10 peşin ödeme indirimi yapmışlardı. Fakat bu indirimler Apple internet mağazasında da belirtilmişti.
0
throw down the sword
(07.08.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.